Kabakulak

Güncelleme Tarihi:

Kabakulak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2006 00:00

RADYO NOSTALJİ FLASHBACK

(EMI)

RADYO Nostalji, bindiğim taksilerde filan, kibar şoförlerin dikiz aynasından bakıp "Aha bu uzun saçlı, yabancı müzik dinler" diyerek yöneldikleri istasyonlardan biri. Hoş, adıma yapılan bu istasyon seçimleri bazen felaket sonuçlar veriyor ve ben de "Kaptan, az önce terk ettiğimiz istasyonda çalan ’Tombalacık Halimem’ türküsünü çok severim. Hatırası da vardır; ona dönebilir miyiz bir zahmet" türü cümleler kurabiliyorum ya; her neyse... 18 şarkıdan oluşan albüm, duyduğum anda manasız coşku patlaması neticesi timsah yürüyüşü yapmasam da bünyeyi bozmayan şarkılar içeriyor. Örnek vermek gerekirse; bir yerde oturmuş kahvemi söylemişim. O esnada Kajagoogoo’nun "Too Shy"ı başlarsa; "Peheeeeeeey! Gıdısını yidiminin Limahl’ı; ne şarkıydı, ne saç modeliydi be..." diye kendimi dağıtmıyorum. Fakat "Müziği değiştirin, deride kızarıklık ve dökülmeye yol açıyor" gibi cümleler kurmak suretiyle çirkinlik de yapmıyorum. Aynı durum Robert Palmer’ın "Simply Irresistible"ı ve Pat Benatar’ın "Love Is A Battlefield"ı için de geçerli. 18 şarkıya birden böyle nötr yaklaşmak güç iş tabii. Ama "Radio Nostalji Flashback" albümü bu güçlüğü, hepsi birbirinden sevilesi (veya nefret edilesi; kişiye göre değişir haliyle gösterilecek tepki) şarkıları buluşturarak bir yerde aşmış oluyor. 80’lere kıyısından köşesinden bulaşmış olanlar için faydalı olabilir. Daha kapsamlı hazırlanmış örnekleri de bulunan bir "Yav şöyle de bir şarkı vardı di mi?" albümü. Ev partilerinde DJ olarak görev yapacak şahıslara ufak da olsa yardımı dokunur. Onu da söylemiş olayım...

PETE TOWNSHEND

Anthology

(Atlantis/ Eel Pie)

PETE Towhshend ismini görünce "Kimdi bu ya?" diyecek olanlar çıkabilir. Öncelikle onlara "The Who’yu hatırlıyor musunuz? Pete Townshend işte o topluluğun gitaristiydi" diyeyim, bir rahatlasınlar. Fakat "The Who ne?" diyenlere konuyu anlatmak biraz daha uzun sürecektir. Rock tarihinin en mühim şarkılarından biri olan "My Generation"ı yapan topluluk diye başlayıp, Tommy’den veya ne bileyim işte başka The Who operasyonlarıyla devam edebilir, konuyu gözkapaklarınız ağırlaşıncaya kadar sürükleyebilirim. Size de yazık, bana da diyerek albüme geçiyorum. Pete Towhshend, The Who’nun dışında da üretmiş bir sanatçı. "Let My Love Open The Door" dışında solo çalışmalarından hiçbirini hatırlamam. İki cd’den oluşan bu kapsamlı albümü dinlerken, başka şarkı hatırlayacak mıyım diye kendimi test ettim, yok işte, çıkmadı. Bu benim eksikliğimdir diyelim. Townshend, dışarıdan bakıldığında özenilse de zor bir hayat geçirdi. Özellikle alkol ve uyuşturucuyla uzun sayılabilecek bir mücadele verdi. Bu arada sürekli üretmiş Townshend. Bu antoloji, The Who’ya ilgi duymuş olanlara (veya hálá duyanlara), rock tarihinde öyle veya böyle önemli kabul edilen bir müzik adamının macerasına yancı yazılmak isteyenlere önerilir. Bu arada www.petetownshend.com adresini hem The Who hem de Townshend takıntısı olanlara şiddetle tavsiye ederim. Uzun bir yolculuğu özetleyen albüm, ancak meraklıları için ilginç olacaktır diyeyim bir de. Olur mu arkadaşlar?..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!