James Bond’un karton otomobili

Güncelleme Tarihi:

James Bond’un karton otomobili
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2007 00:00

Fransa’daki Cite de l’Automobile Müzesi’nde birkaç hafta önce Toyota’nın sponsorluğunda ilginç bir sergi açıldı. "Tüm Farlar Açık" adlı sergi, çağdaş sanatı otomotiv sektörüyle yan yana getiriyor.

Mulhouse kentindeki Cite de l’Automobile, yani Otomobil Kenti Müzesi, dünyanın en önemli otomobil müzelerinden biri. Burada birkaç hafta önce, Toyota’nın 70’nci yılı dolayısıyla ilginç sergiler açıldı. Bunlardan birindi Toyota’nın 1966’da yaptığı ilk otomobil de sergileniyor.

"Tüm Farlar Açık" adlı sergide ise, dünyanın her yerinden önde gelen fotoğrafçılar, ressamlar, heykeltıraşlar ve video sanatçılarından oluşan 28 sanatçı, otomobili insanoğlunun hayatına benzeterek, doğuş, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve ölüme kadar giden süreci anlatıyor. 31 Ocak 2008’e kadar açık olacak olan serginin amacı, otomobilin toplum üzerindeki olumlu ve zorlayıcı etkisine ışık tutmak, otomobil ile insan arasındaki paralelliği göstermek.

ÖPÜŞEN OTOMOBİLLER

Örneğin Jeremy Dickinson’ın model otomobillerle yaptığı resimler, insanların çocukluk dönemine denk düşüyor. Bu resimlerde, insanın çocukluk hayallerindeki gibi havada uçuşan otomobiller görüyorsunuz. Sanatçı Ange Leccia’nın iki otomobilin arasındaki öpüşmeyi canlandırdığı erotik görüntü serginin başka bir ilginç köşesi. Bu da, yetişkinlik dönemine adım atan insanın cinsellikle karşılaşmasını simgeliyor.

Sylvie Fleury ve Franck Scurti adlı biri erkek diğeri kadın iki video sanatçısı da bir otomobilin yıkanması sahnesini kadın ve erkek gözü ile filme çekmiş. Hayatın son dönemlerine de önemli bir yer ayrılıyor. Ölüm temasını Rumen fotoğrafçı Cosmin Gradinaru işlemiş. Sanatçı ülkesinde hurda ve eski otomobil parçaları toplayan göçerlerin fotoğrafları ile sergiye katılmış.

Bir de otomobile toplumsal ve siyasi gözlükle bakan sanatçılar var. Örneğin ABD’den gelen Ant Farm adlı bir sanatçı grubu, otomobili Amerikan toplumunun bir simgesi olarak ele alıyor. Amerikan tarzı yaşamın bir zamanlar sembolü olarak görülen Cadillac otomobillerin parçalarından tasarladığı bir anıtı sergiliyor.

Sergide en ilgi çeken iş ise, İtalya’da yaşayan İngiliz sanatçı Chris Gilmour’un imzasını taşıyor. Gilmour, James Bond’un ünlü otomobili Aston Martin’i birebir ölçülerinde karton ve yapışkan kullanarak yapmış. Bu da, sinemanın yarattığı kahramanların bir ilüzyon olduğu gerçeğini ortaya çıkaran bir iş. Sanatçının bir başka amacı da, en üstün teknolojinin kullanıldığı bu otomobili, dünyada rastlanabilecek en sıradan, en ucuz malzemelerle yeniden yaratmak, teknoloji tapınmasının gülünç yanını ortaya koymak.

BÜTÜN PARAMI OTOMOBİLE YATIRDIM BAKIN NE HALE DÜŞTÜM?

Mulhouse’daki Cite de l’Automobile’i her yıl 2 milyon kişi geziyor. Geçmişte yün fabrikası olarak kullanılan müzenin binasını, 1957’de Schlumpf Kardeşler satın aldı. İki kardeş, burayı 1965’e kadar tekstil fabrikası olarak kullandı. Bir yandan da Avrupa otomobillerini topluyor, bunları fabrikanın kimseyi sokmadıkları bir bölümünde depoluyorlardı. 1965’te gizli koleksiyonun haberi yerel bir gazetede çıktı. Sonunda iki kardeş, bir müze yapmaya karar verdi. Fabrikanın duvarları yıkıldı, 17 bin metrekarelik bir sergi alanı oluşturuldu. Aile, müze için 10 yıl uğraştı, 10 milyon Frank harcadı. O arada Schlumpf Kardeşler iflas etti. Fabrikaya sendika el koydu, otomobil müzesi işçi müzesine dönüştürüldü. Uluslararası işçi hareketinin anlatıldığı müzede otomobiller de sergileniyordu. Bir otomobilin önüne, Fritz Schlumpf’un ağzından şu not asılmıştı: "Haftada 1400 Frank kazanıyordum. Bakın bu paralar nereye gitti." Kardeşler iki yıl sonra mahkeme kararıyla binayı geri alıp, koleksiyonu Ulusal Otomobil Müzesi Sahipleri Birliği’ne sattı. Şu anda müzede, Bugatti 35 B otomobiliyle 1935 sonrası birçok ralliye katılan iddialı bir rallici olan Fritz Schlumpf’un ve kardeşi Carl’ın 437 otomobillik koleksiyonu var.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!