İzmir Marşı’yla gelecek ‘Beni boyar mısın’ diyecek

Güncelleme Tarihi:

İzmir Marşı’yla gelecek ‘Beni boyar mısın’ diyecek
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2009 00:00

Murat Dalkılıç (27), İzmir doğumlu. 15 yaşında arkadaşlarıyla birlikte ilk müzik grubunu kurdu. Keşfedilmesi tamamen bir tesadüftü: “Bir yılbaşı gecesi 50 kişilik bir arkadaş grubumuzla kafe kiralamıştık. O gece sahnede arkadaşlarıma müzik yaptım. Kafenin sahibi performansımı beğenip iş teklif etti. Bir anda kendimi sahnede buldum.”

Repertuvarını geliştirdi, kısa süre sonra yerel televizyon ve radyolardan program teklifleri aldı. Farklı mekânlara transfer oldu. Kendisinde şeytan tüyü olduğunu söylüyor: “İnsanlar benim kara kaşıma, kara gözüme değil, sohbetime ve müziğime geliyorlardı. Haftanın yedi günü mekânları dolduruyordum. İzmir’in en iyi gece kulübünde çalmaya başladım. Kendi orkestramı kurdum.”

Gece hayatı, derslerini aksatmasına neden oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden atıldı. Açıköğretim’e devam etti ama sınavlara giremedi. Ama bir yandan okumak da istiyordu.

EVET ŞANSLIYIM AMA YAN GELİP YATMADIM

Bir süre sonra başkalarının şarkılarını söylemekten sıkıldı. Kendini hazır hissedince, uzun yıllardır arkadaşı olan Star Evi ekibiyle ilk albümü için bir anlaşma yaptı. İstanbul’a yerleşti, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tiyatro Bölümü’ne başladı. Kasaba isimli single çalışması kısa sürede ses getirdi. Sony Müzik’in dikkatini çekti ve anlaşma imzaladı. Kral TV Müzik Ödülleri ve Altın Kelebek Yarışması’nda En İyi Çıkış Yapan Pop Şarkıcısı ödülünü kazandı. Albümünü yetiştiremediği ve yaz aylarını da kaçırmak istemediği için geçtiğimiz aylarda La Fontaine isimli ikinci single’ını piyasaya çıkardı. Şarkı, müzik listelerinin üst sıralarına yükseldi. Alman RTL kanalı İstanbul için hazırladığı bir belgeselde Türk pop şarkıcısı olarak ona yer verdi. Dalkılıç, şanslı olduğunu söylüyor: “Ama şansıma güvenip yan gelip yatmadım. Bu başarıyı bekliyordum. O dönemde benim kadar iddalı biri çıkmadı.”

GERÇEK MÜZİĞİMİ VE BENİ BU ALBÜMLE GÖRECEKSİNİZ

Neden hep single çalışmalar yaptınız?

- Önce bir farkındalık yaratmak istedik. “Burada bir çocuk var, onu görün. Severseniz devam edeceğiz” dedik. İnsanların da beni sevdiklerini düşünüyorum.

Yeni albümde nasıl altyapılar var?
- Arabesk, R&B, slow ve pop şarkılar olacak. Bir de İzmir Marşı’nı söyledim. Altı şarkının sözleri bana ait. Soner Sarıkabadayı ve Ersay Üner’den de şarkılar aldık. Dinleyiciler gerçek müziğimi ve beni bu albümde görecek. Çıkış şarkımız “Beni Boyar mısın?” olacak.

Peki sizi boyamamız gerekse nasıl bir renge boyanmak istersiniz?
- Ben kendimi hep beyazla özdeşleştiririm. Çünkü nötr, renkten bile sayılmıyor. Siz de beyazın üstüne gidecek en güzel renkle beni boyayabilirsiniz. Mesela, lacivert güzel olurdu.

SEKSİ GÖRÜNMEK İÇİN ÇABA HARCAMIYORUM

İlk klibinizde Murat Boz size eşlik etti. Sonrasında hiç bir arada görünmediniz. Yükselişinizden rahatsızlık duyduğu söylendi...

- Öyle bir şey yok. Klibimde oynaması da tamamen spontane gelişmiş bir olaydı. Ondan bana teklif geldi ve oynadık. Sonrasında beni Murat Boz ortaya çıkarmış gibi bir imaj yaratıldı. Bunu yıkmak istedik. Yoksa aramızda bir problem yok.

Klibinizde oyuncu olarak bir erkeği seçmeniz de biraz ilginç değil mi?
- Garipseyenler oldu. Fakat iki erkeğin yan yana gelmesi izleyicilerde merak uyandırdı. Zaten bizden sonra erkek erkeğe düetler çoğaldı.

La Fontaine klibinde oldukça seksi pozlar var. Bundan sonra da imajınız bu mu olacak?
- Bu benim tercihim değildi. Yönetmen Murat Küçük’ün fikriydi. O klip çekimleri ilk tamamlandığında içinde sevişme yoktu ama ciddi seks unsurları vardı. Tarzıma uygun bulamadım ve bu sahneleri montaj masasına oturup kendim çıkardım. İnsanlar beni sevimli bir çocuk olarak biliyordu. Öyle bilmeye devam etsinler istedim.

Peki aslında nasıl birisiniz?
- Benden çıkacak en seksi görüntü o klipteki sahnelerdir. Zaten kendimi hiç seksi bulmuyorum. Öyle görünmek için de çabalamıyorum. İnsanların benim öyle görünmek için çaba sarfetmesi de hoşuma gitmiyor.

Bu söylediklerinizin üzerine ileride sizi de sırt dekoltesiyle görmeyelim...
- Hayır konuşulmak için asla öyle bir şey yapmam. Ancak çok iyi bir sosyal sorumluluk projesi için konsepte uygun poz veririm.

Kendinizi Türk pop müziğinin Kibariye’sine benzettiğiniz doğru mu?
- Evet. Çünkü o da içi dışı bir, sıcak ve sevimli bir sanatçı.

Egonuz biraz yüksek mi?
- Kararında bir egoya sahibim. Zaten egosu olmayan insan sanatçı olamaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!