İzmir’i almak için yeni plan Karşıyaka’yı İl yapmak

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, 40 yıllık siyasetçi... Politikaya 1972’de partinin gençlik kollarında ve Salihli ilçe yönetiminde görev alarak başlamış. 2001’de İzmir İl Başkanlığı’na seçilen Yüksel, 2003’te ikinci kez sandıktan çıkarak iki dönem üst üste görevini yürütüp, genel başkan yardımcılığına kadar geldi. Alaattin Yüksel, aynı zamanda İzmir’de en çok bulunan milletvekillerinden biri. Hatta en hareketlilerinden biri de diyebiliriz. En son geçen hafta AK Parti Milletvekili Aydın Şengül’le yaşadığı tartışmayla gündeme gelen Yüksel’le sohbetimizi bu olayın dışında tuttuk. Ancak, deneyimli politikacının sohbetteki iddiaları yeni tartışmaları gündeme getirecek gibi görünüyor...

Sürekli yarın seçim olacak gibi çalışıyorsunuz. Neredeyse İzmir’de nöbet tutuyor gibisiniz. Sahip çıkma mı, kaybetmeye çalışmama mı?
- İzmir’e uzak kalmayalım diye genel başkan yardımcısı olmadığımızda sevinmiştik. O görevlerle kendi seçim bölgenizi ihmal ediyorsunuz. İhmal edilebilir belki ama İzmir CHP açısından, Cumhuriyet değerleri açısından Türkiye’de çok önemli bir kent. Onun için bizim İzmir’i CHP olarak ayrı önemsiyor olmamız lazım. Türkiye’deki yurttaşlarımızın talebi, isteği bir anlamda bu. Bize  yükledikleri görev bir anlamda da... Bu yüzden İzmir’den uzak kalmamaya özen gösteriyoruz. Yarın seçim olacakmış gibi de her gün çalışmaya devam ediyoruz. İzmirlilere kendimizi anlatmayı sürdürüyoruz.

Yakın takiptesiniz de... Hatta iktidar milletvekilleriyle diyaloglarınız bu hafta iyice kızıştı...
AKP milletvekillerinde, başta bakanlar olmak üzere, özellikle de Binali Bey’de (Yıldırım) şöyle bir ağız var sürekli: Efendim siyaset yapmayalım, hizmet yapalım İzmir’e. Bir kere siyaset yapmayalım diye bir anlayış olamaz, onu geçelim... O tartışmaya girmeyelim de... Ama bunu söylerken her davranışlarında aslında siyaset var. İzmir’i ötekileştirme, engelleme yönünde siyaset yapıyorlar kendileri. “Hizmet yapıyoruz” diye de aslında İzmirlileri kandırıyorlar, kandırmaya çalışıyorlar. Biz de devletin rakamlarıyla, kendi bakanlıklarının rakamlarıyla bunun böyle olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bizim Büyükşehir Belediye Başkanımızın zaten anlayışı böyle. TCDD ile yüzde 50 ortaklık yapması, o anlayış sonucu. “Kimin yaptığı önemli değil” anlayışıyla birçok zorluğa göğüs geriyor. Kendisiyle ilgili çok önemli sıkıntılar yaşıyor ama İzmir’e hizmet yapma adına susuyor. Gerçekten hizmet etseler alkışlarız ama tam tersine giden işleri engelliyorlarsa o zaman bu yüzlerini de ortaya koymak durumundayız. Ki öyle... Şu an da engelliyorlar.
 
Avutmaya çalışıyorlar
Engelliyor derken, KİK gibi daha önce gündeme gelen engellemeleri mi kast ediyorsunuz?
- Proje  bazında bir sürü şey var. Çamlı Barajı var. DSİ’den çıkarttılar, Büyükşehir yapmak istedi ama reddettiler. Sonradan anlaşıldı ki oraya altın madeni ruhsatı vermiş İl Özel İdaresi. Kentsel dönüşümle ilgili çok söz ediyorlar. Sanki tüm İzmir’i yenileyecekler. Öyle bir havaya sokuyorlar. Ama gerçeklere baktığınızda öyle değil. AKP hükümeti 2010 Haziran’ında bir yasa çıkarttı. “Kentsel dönüşüm projeleri Bakanlar Kurulu onayı olmadan kabul edilemez” diye. O yasa çıktıktan sonra bu konudaki en hazır il İzmir’di. Çünkü İzmir birinci derecede deprem bölgesi. Van depreminden sonra Şehircilik Bakanı da yaptığı açıklamada vurguladı. “İlk kentsel dönüşüm projelerine İzmir’den başlayacağız” dedi. Başbakan da aynı şeyi söyledi. Biz de umutlandık. O arada Büyükşehir Belediyesi iki sene bu konuda hazırlanmış. Yasa çıkmadan önce Bayraklı, Kadifekale, Kemeraltı gibi birçok yeri yapmış. O yasa çıktıktan sonra 9 adet kentsel dönüşüm projesini, 11 Şubat 2011’den başlayarak Bakanlar Kurulu’na onaylanmak üzere gönderdi. Bu projeler 18 aydır onay bekliyor. Bu kadar ısrar ve takiplerimiz sonucu ancak daha yeni üçünü onayladılar. Zaten onlardan biri de ‘Roman açılımı’ kapsamında Ege Mahallesi.
 
Sizce nedeni ne? Neden hem bu kadar üzerinde duruyor hem onaylamıyorlar?
- Ben de bunu düşünerek, “Diğer illeri ne yapıyorlar” diye bir araştırma yaptım Meclis’te. Bakanlar Kurulu’nda onaylanan 37 kentsel dönüşüm projesi var. Bunlardan üçü İzmir. Yani bir CHP belediyesi, bir MHP... Kalan 33’ü AKP’li belediyeler. Bir de bunlar ne kadar zamanda onaylanmış diye baktığımızda, Ankara’nın 7 projesi bir günde onaylanmış. Diğerlerinin ortalama onaylanma süresi 15 gün. Ama İzmir’inkiler 18 aydır beklemede. İzmir’i avutma, uyutma taktiklerine bir örnek. Sürekli yanlış bilgi veriyorlar. Bu avutmalardan birini daha fark ettim ve soru önergesi verdim.

771 proje boş çıktı
O nedir?
- Başbakan, 9 Haziran’da yapılan AKP İzmir İl Kongresi’ne geldi. Belki onu da yanılttılar. Kongreden sonra 771 projenin açılışını yaptı. Bu 771 projenin ne olduğuyla ilgili bir soru önergesi verdim Başbakan’a. “Bu açılan 771 projeyi İzmir halkı merak ediyor, bir açıklayın” dedim. Çok enteresan yanıtlar geldi. 771 toplu açılışın içindeki 705 iş İl Özel İdare kaynaklarıyla gerçekleştirilen köylere yönelik altyapı yatırımları. Özel İdare dediğiniz zaman, orada CHP iktidardadır. Kaynakları İzmir’in kaynaklarıdır, kamu bütçesinden gelen kaynaklar değildir. “Tarımsal sulama işlerinde 13 proje, taşınmaz kültür varlıklarının korunması projesi içinde 11 iş var” deniyor. Bir de yol kenarı denetim istasyonları kapsamında 3 proje. Başbakan’a açılış yapıyoruz diye övündükleri işler bunlar. Daha komik şeyler var.
 
Peki, onlar neler?
- Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi Genel Yoğun Bakım Ünitesi ile Organ Nakli Merkezi Projesi’nde siber robotik cerrahi cihazı var. Bir cerrahi cihazın da açılışı yapılmış! Altı adet 112 acil yardım ambulansı var. Bunlar Başbakan’ın açılışını yaptığı büyük projeler. Pancar Trafo Merkezi, Buca Sevgi Evleri Kız Yetiştirme Yurdu, Nevval Salih İşgören Çocuk Hastanesi, Elektronik Malzemeler Uygulama Merkezi, Gümüşpala Anadolu Lisesi... Gördüğünüz gibi içlerinde bağışlar, hayırlar da var. Bizim bir tek ilçe belediyesini alsanız, her gün satın aldığı şeyleri, alınan cihazları koysanız, binlerce proje diye açabilirsiniz. İzmir nasıl kandırılıyor para aktarıyoruz diye. Aktarılan budur. Aynı soru önergesinde, iktidarları döneminde İzmir’de yapılan özelleştirmeleri ve tahsil edilen gelirleri de sordum. Atatürk döneminden bu tarafa İzmir’de yapılmış kamu yatırımlarından, bu hükümet döneminde ne kadarını satmışlar, ne kadarını kamu bütçesine İzmir’den kaynak olarak aktarmışlar? Rakamlarla da kandırdıkları ortaya çıktı.

BÖL PARÇALA TAKTİĞİ
Yanlış rakam bilgileri mi veriliyor?
- 39 özelleştirme uygulaması yapılmış, İzmir’den devletin aldığı özelleştirme gelirleri 5 milyar 420 milyon 568 TL olmuş. Kamu yatırımlarından aldığı payın rakamlarını da DPT’den aldık. 2003’ten 2011 sonuna kadar 4 milyar 393 milyon 244 bin TL pay almış. Yani özelleştirme gelirleri ile kamu yatırımlarından aldığı payı kıyasladığınız zaman 609 milyon 176 bin 568 TL İzmir’den çıkmış. Bunun içinde 27.5 milyar lira İzmirlilerden aldığı vergi yok. İzmir 28.5 milyar ekside. Bu kadar özelleştirme yapılmış, daha da İzmir’den para gitmiş. Yine görülüyor ki rakamlarla da İzmir’i kandırmaya çalışıyorlar. Biz de sürekli İzmirlilere bunları anlatmaya çalışıyoruz. Ama yine de İzmir’i alamayacaklar.

“Bu seçim de iddialıyız” mesajı mı veriyorsunuz?
- Özellikle İzmir’i alma konusunda her türlü yolu denediler. Büyükşehir Davası da bunlardan biri. Her türlü baskıyı, her türlü zulmü İzmir’e yaptılar. Ama yaptıkları her şey ters tepiyor. Seçimler sırasında Karabağlar’ı, Bayraklı’yı ilçe yaptılar. “Oradan iki ilçe alırız” dediler. Şimdi Karşıyaka’yı il yapıp İzmir’i almak için plan yapıyorlar. Böl parçala.

BİR TANE ÇİVİ BİLE SÖKEMEZLER
Karşıyaka’yı il yapacaklar mı? Var mı gerçekten böyle bir düşünce?
- “Olur mu böyle bir şey” diyemiyorsunuz. Çünkü haksızlık yapmakta, İzmir’e zulüm yapmakta sınır tanımıyorlar. Koca bir ülke gibi olan, Avrupa ve Asya yakası olan İstanbul’u bile iki ayrı il yapmayı düşünmezken, “Acaba Karşıyaka’yı il yapsak biz bu tarafı alır mıyız” gibi hesaplar yapıyorlar. Bu hesapları yapabilirler. AKP’ye yakışıyor. Fakat her adımları ters tepiyor. Yapsınlar. Biz de seçimde bir il daha kazanmış oluruz CHP olarak. Yüzyılın utanç davasını açtılar İzmir’in başına ama yine de bir şey çıkmadı. Sürekli kendileri bile, “Bize zararı oldu” diye itiraf ettiler. O arada bir sürü insan acı, zulüm çekti hapishanelerde. Bunların böyle insani duyguları yok. “Kim zararlı çıktı, kime faydası oldu”yu konuştular. Onun hesabını yaptılar. İlçeleri ayırıyorlar, kaybediyorlar. Karşıyaka’yı da ayırsalar hiçbir şey elde edemezler. Bir tane çivi bile sökemezler. Bir tane belediyeleri var, Bayındır. Orada da bizim sandıkta hatamız oldu. Bu hatayı bu sefer telafi edeceğiz. Bu vicdan, bu sağduyu bunları İzmir’e sokmuyor, bundan sonra da sokmayacak.