İyi ki doğdun Hagi

Dün gece hava şartları o kadar acayipti ki, maça gelmek isteyenler, havaya olmasa, trafiğe takıldı. Ama, stada gelenlerde ilk 10 dakikadan sonra soğuğun etkisi ortadan kalktı, yerini iyi futbolun yarattığı bir memnuniyet, dolayısıyla bir sıcaklık aldı.

Galatasaray'ın bu hafta Gaziantep'e takılacağını düşünenlerin sayısı hiçte az değildi. Fakat, Hagi belli ki, talebelerini çok iyi motive etmiş. Ligin dişli ekiplerinden Gaziantepspor, daha ne olduğunu anlayamadan kalesinde golü gördü. 25'inci dakikadan itibaren de birbiri ardına gelen goller, Galatasaray'ın maçı 45'inci dakika itibariyle kopartmasını sağladı. Dün tribünlerde soğuktan donan fakat, bunu dert etmeyecek kadar mutlu olan Galatasaray taraftarı, "Bu havada maça mı gelinir?" sorusunu unuttu ve kendi arasında, "İyi ki gelmişiz" diye konuşmaya başladı.

En coşkulu anlar

Maç öncesinde Galatasaray'ın beş gol atacağını söyleseler ve taraftar arasında "Bu beş golün dağılımını yapın" diye bir anket düzenleseler, herkesin listesinde olacak üç ismin fileleri havalandırması da ayrıca güzeldi. Song'un saçının topuzuyla attığı, Conceiçao'nun kalecinin müdahelesine rağmen engellenemeyen füzesiyle gelen gol ve herkesin "Küçük takımda oynamak kolay, ama büyük takımda iş yapabilir mi?" diye şüpheyle yaklaştığı Hasan Kabze'nin skoru perçinleyen vuruşu, gecenin en coşkulu anlarını yarattı.

Haftaya çok zorlu bir Rize deplasmanı var G.Saray için. Ancak, şimdilik her şey kara kıyamete rağmen çok güzel gözüküyor. Bu yazıyı böyle bağlarken, bir de küçük not düşmek isterim; bugün Hagi'nin doğum günüymüş, daha güzel bir hediye düşünelemezdi herhalde. İyi ki doğdun Hagi.