İşte böyle

Güncelleme Tarihi:

İşte böyle
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 1998 00:00

Sanlı SARIALİOĞLU
Haberin Devamı

Taraftar-futbolcu barıştı. İyi, güzel, harika, işte böyle olmalı. Neyse, o kötü günü hepimiz unuttuk. Şimdi gelelim maça. Beşiktaş, İstanbulspor'dan daha çok berbat zeminle boğuştu. Kartal'ın en büyük rakibi tarla görünümündeki sahaydı. Maçın tamamında top Beşiktaşlı futbolcuların ayağındaydı. Ancak meşin yuvarlağa yön vermek gerçekten çok zordu.

Futbolcuların hepsi iyi niyetliydi. İlk maçta işi bitirmek istiyorlardı. Rakip ceza alanına kadar sorun yoktu. Ancak o bölgeye yaklaşınca dertler başlıyordu. Oktay çok etkisizdi. Durmadan başını tutuyordu, bilemiyorum, belki de bir rahatsızlığı vardı. diğer santrfor Amokachi'nin golle hiç ilgisi yoktu. Toshack bu ikiliyi dışarı alarak doğru iş yaptı. Çift santrfor olarak Ertuğrul ve Mehmet'i görevlendirdi. Letchkov da orta alana gelince Beşiktaş rakibini iyice bunaltmaya ve sık sık pozisyon bulmaya başladı.

İstanbulspor kalecisi, nefis kurtarışlarla bir süre Beşiktaş'a direndi. Ancak gol, ‘‘Geliyorum’’ diyordu. Letchkov'un harika ortası, Ertuğrul'un kafası ve sonra da Alpay'ın golü maçın sonucunu belirledi. Aslında Beşiktaş dün daha da farklı bir galibiyeti fazlasıyla haketmişti. İstanbulspor inanılmaz bir biçimde pasifti, hemen hemen hiçbir şey yapmadı.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!