İstanbul'un taşı toprağı spor olacak

İSTANBUL, (DHA) - İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. Genel Müdür İsmail Özbayraktar, “Taşı, toprağı altın” diyerek akın edilen, nüfusu 18 milyona dayanan mega şehir İstanbul'un, ‘olimpiyat kenti’ olmasını, herkesin spor yapmasını düşlüyor.

18 milyona yaklaşan nüfusu ile büyüklük sıralamasında 130 küsur ülkeyi geride bırakan İstanbul’un sporuna yön veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.’nin genel müdürü İsmail Özbayraktar, önemli projelerini Karar gazetesine anlattı. Daha çok insana spor yaptırmanın hayalini kuran, bu hedefe yönelik projesini olgunlaştıran ve ‘yeni Türkiye vizyonu’na uygun tarihi adımlar atmaya hazırlanan Özbayraktar, devrim niteliği taşıyan projesini anlattı ve son derece önemli mesajlar verdi.

FİTTOMAN ÖNEMLİ PROJE

Dünyaya ihraç edilecek ve oluşacak kaynak ile İstanbul halkına hem daha fazla hem de daha kaliteli hizmet sunma olanağı tanıyacak “Fittoman” projesinden söz eden Özbayraktar, “Bu projeyi çok önemsiyorum. Ne yazık ki kentin önemli bir kesimi doğa sporları konusunda aktif değil. Dünyada artık spor, solandan doğaya çıkıyor. “Fittoman” da böyle bir anlayışa hizmet edecek bir proje. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne kadar tesis yaparsa yapsın yeterlilik her zaman sorun olabilecektir. Çünkü 17-18 milyonluk bir şehirden bahsediyoruz” diye konuştu.

MEKANIN ÖNEMİ YOK

Sporda en önemli unsurun kendi vücudu olduğuna dikkat çeken Özbayraktar, “Fittoman” da temelde insanın kendi vücuduna uygun şekilde kazandığı hareketliliktir. Şu an dünyada trend olan fonksiyonel antrenmanın getirdiği nokta da budur. Her insanın vücudu farklı bir antrenman modeli gerektiriyor. Spor için salona da ihtiyaç yok. Açık alanda, balyozla traktör lastiği döverek belki de kendinize en uygun antrenmanı yapmış olursunuz. Sporda zaman ve mekanın da önemi yok. Ofiste de belli hareketlerle kendimize daha sağlıklı bir hayatın kapılarını açabiliriz. Bence en çok ihtiyaç duyduğumuz şey spor yapma kültürü. Halkımıza bunu benimsetmeye çalışıyoruz. Tabii ki bunu modelleyerek yapmayı hedefliyoruz. ‘Fittoman’ı bilimsel çalışmalar ışığında geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

EN İYİ BAŞLANGIÇ KOŞU

Spora başlamanın en iyi yolu olarak koşuyu gördüğünü aktaran Özbayraktar, “Bebek sahilinde insanlar zaten koşuyor. Bu işi genele yaymalıyız. Bağcılar’da, Fatih’te eşofmanını giymiş koşan insanlar gördüğümüz zaman spor kültürü yeşeriyor demektir. İstanbul’u getirmek istediğimiz nokta budur. Tesislerimizdeki hizmetin yanı sıra, bütün alanların spor yapılabilir olduğunu anlatmaya çalışıyoruz insanlara. “Fittoman” ile fonksiyonel antrenmana bir marka değeri katıp, dünyaya ihraç etmeyi ve kaynak oluşturmayı arzuluyoruz. Bu konuda üniversite ve sağlık kuruluşu desteği ile ilerliyoruz” yorumunu yaptı.

“Binlerce insanın spor yapabileceği ‘olimpiyat köyü’ mantığında bir projeye nasıl bakarsınız” şeklindeki sorumuza, “Biz olimpiyat köyü değil, her yerinde spor yapılan olimpik ruha sahip bir kent hedefliyoruz. Mobil spor ile insanların ayağına gidiyoruz. Spor yapan insan sayısını belirli oranda arttırdık. Yaptığımız işlerin ne kadar karşılık bulduğunu görmek için istatistiğini de tutuyoruz. Mesela; çipli koşucu sayısını 2.5 katına çıkardık. Tesis olarak Büyükşehir Belediyesi ciddi bir atılım içinde. Ama İstanbul gibi bir mega kentte önce insanların vücudunu keşfetmesi gerekiyor. Beden eğitimi derslerinde çocuklara matematik takviyesi aldırmak yerine matematik derslerinde beden eğitimi takviyesi ile daha sağlıklı olmalarını istediğimizde şahsen çok mutlu olacağım” değerlendirmesinde bulundu.

ÖNCELİĞİMİZ AHLAK

Okullar ile ortak çalışmaları genişletmek için Basketbol Federasyonu ile ‘Pota’ adında yeni bir lig oluşturduklarını dile getiren Özbayraktar, “11 ve 12 yaşaltı çocukların katılacağı ligde eski mahalle takımı mantığı olacak. Ama dersleri iyi olmayanlar o ligde oynayamayacak. Böylece çocukları ders ile spor arasında seçim yapma zorunluluğundan kurtulacak. İkisini bir arada götürmeyi öğrenecek. Dopingden, kötülüklerden uzak sporcular yetiştirmeye çalışacağız. Önce ahlak ve maneviyat” şeklinde konuştu.

SIR SÜRPRİZ!

23 Mart’ta sürpriz bir açıklama yapacaklarını (ser veriyor, sır vermiyor) vurgulayarak, “Her şey daha güzel bir İstanbul, daha güzel bir Türkiye için” yorumunu yapan Özbayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: “Gümüş kategoriden altın kategoriye yükselen ve yüzlerce yarı maraton arasında altın kategoride yer alan 10 organizasyondan biri olan İstanbul Yarı Maratonu’na ilginin artmasını bekliyoruz. Dünyanın en güzel parkurlarından birine sahibiz, daha da geliştiriyoruz. Çocuk maratonu olmazsa olmazımız. Sporun önemini medya desteği ile halkımıza daha iyi anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü halkı sporun içine çekebilmek için sunum da büyük önem taşıyor. Aksi taktirde hedefe ulaşmak zorlaşır.”

(FOTOĞRAF)