İstanbul'daki "Darbe Girişimi Ana İddianamesi" tamam (2)

Güncelleme Tarihi:

İstanbuldaki Darbe Girişimi Ana İddianamesi tamam (2)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2017 17:20

İstanbul'daki "Darbe Girişimi Ana İddianamesi" tamam (2)

Haberin Devamı


Ümit TÜRK/İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede darbe girişimine ilişkin, sıkı yönetim direktifinin, Personel Planlama Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç tarafından 21.30'da "Harekat Yıldırım" adı altında, "Yurtta Sulh Konseyi Başkanı" imzası ile tüm askeri birliklere gönderildiği belirtildi. Gönderilen direktifte sıkıyönetim ilanı ile birlikte atama listesinin de belirlendiği, buna göre Genelkurmay Başkanı dahil tüm komuta kademesi ile MİT Müsteşarı ve bazı bakanlık müsteşarlarına kimlerin atanacağı belirtildi.

İddianamede 2003 yılına kadar FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen 400 subay-astsubayın ihraç edildiği, ancak 2003 yılından sonra bu ihraçların durduğuna, ardından Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpasa dayalı davalar aracılığıyla FETÖ mensubu olmayan ve örgütün kritik konumda gördüğü birçok askeri personelin tasfiye edildiği görüşüne yer verildi.

 DARBE GİRİŞİMİ 42 SAAT SONRA BASTIRILDI

İddianamede, İstanbul'da 15 Temmuz günü 22.10'da Boğaz köprülerinin kesilmesiyle başlayan ve ertesi gün 13.00'a kadar süren tüm olaylar dakikası dakikasına anlatıldı. Darbe girişiminin tam olarak Genelkurmay Başkanlığ'ndan yapılan açıklamaya göre 17 Temmuz saat 16.00'da bastırıldığının açıklandığı vurgulandı.

 DARBE GİRİŞİMİ FETÖ'NÜN SON HAMLESİYDİ

İddianamede darbe girişiminin, devletin etkin mücadele kararı almasından sonra sosyal ve ekonomik anlamda zayıflayan Fetullahçı Terör Örgütü'nün, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan mensupları aracılığıyla son bir hamlesi olarak değerlendirildi.

 2003'TEN SONRA FETÖ MENSUBU ASKER İHRAÇLARI DURDU... TASFİYELER BAŞLADI...

FETÖ'nün 1984 yılından 2014 yılına kadar TSK içerisinde yuvalanmaya çalışıldığı belirtilen iddianamede, 1987'den itibaren FETÖ ile iltisaklı olduğu tespit edilen 400 subay-astsubayın ihraç edildiği ancak 2003 yılından sonra ise ihraçların gerçekleşmediği kaydedildi. Bu tarihten sonra da Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi kumpasa dayalı davalar aracılığıyla FETÖ mensubu olmayan ve örgütün kritik konumda gördüğü birçok askeri personelin tasfiyesi gerçekleştirilerek, TSK içerisindeki yapılanmanın hız kazandığı anlatıldı.

 "TSK İÇİNDE TEDBİR GELİŞTİRİLEMEDİ"

İddianamede FETÖ'nün en önem verdiği kurumun TSK olduğu belirtilerek, "Devlet polis okulları ve polis akademisinde tedbir alırken harp okulları ve harp akademilerinde bu gruba yönelik herhangi bir tedbir geliştirilememektedir" denildi.

 UYUYAN HÜCRELER

İddianamede FETÖ'nün TSK içerisinde kümelenen uyuyan hücrelerine de dikkat çekildi. Darbe girişimine katılmayan ancak örgütün kriptolu haberleşme uygulaması Bylock'u kullanan 800 personelin varlığının tespit edildiği, bunlardan 500'ünün ise darbe girişimine iştirak etmediklerine dikkat çekilerek, bu kişilerin darbenin başarısız olmaları durumunda ikinci bir darbe girişiminde kullanılmak üzere uyuyan hücreler olarak bekletildikleri tespitine yer verildi.

 ALTAN KARDEŞLER İLE NAZLI ILICAK'IN İSMİ DE İDDİANAMEDE...

İddianamede "Terör örgütünün darbe girişimine iştirak eden medya unsurları" bölümünde, Ahmet Altan ile kardeşi Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'a da yer verildi. 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları bir televizyon programında, darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları iddiasıyla tutuklanan Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'ın çeşitli tv programları ile köşe yazılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldıkları ve darbe ile yönetimden indirileceği yolunda imalarda bulundukları iddia edildi.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!