İstanbul’u sevgilim gezdirdi

Felsefe eğitimi almışsınız, sonrasında nasıl oldu da müziğe yöneldiniz?  �

- Müzikle uğraşmayı her zaman istemiştim. Lisedeyken de müzik gruplarında çaldım. Üniversite eğitimi almak için Oxford’a gittiğim dönemde herhangi bir enstrüman alma imkanım yoktu. Bu nedenle hep Daft Punk gibi bodrumlarında müzik stüdyosu olan kişileri kıskanmışımdır... Tam anlamıyla müziğe başlamam ise BBC’de ilk işime girdiğimde oldu. 23 yaşındaydım ve ilk maaşımla müzik aletleri satın aldım.

Müzik eğitimi aldınız mı peki?

- Ben küçükken evimizde bir piyano vardı. Piyano dersleri aldım ama pek de iyi sayılmazdım. Sonra gitar dersleri aldım ama onda da iyi değildim ve sanırım elektronik müzikle uğraşmak istediğimi o zaman anladım. Çünkü enstrüman ne kadar kötü olursa olsun, bilgisayarda düzeltme şansınız var.

KYLIE MINOUGE BİR PRENSES

Kylie Minogue, Amy Winehouse gibi dünyaca ünlü isimlerin şarkılarına remiks yaptınız. Birlikte çalışacağınız kişileri nasıl seçiyorsunuz?

- Aslında bir sürü sanatçının şarkısı üzerinde çalıştım. Kylie Minogue da onlardan biri. Sanırım şarkının bu kadar çok ilgi görmesinin nedeni, Kylie Minogue’un herkes için öneminin büyük olması. Nasıl desem, o ıngiltere’de Elton John ya da Paul McCarthy gibi... Kylie bir prenses, onun şarkısını remikslemek gerçekten çok güzeldi. Amy Winehouse’a gelince... O zamanlar yeni yeni meşhur oluyordu ve çılgın karakteri bu kadar gündemde değildi. Onu değişik bulduğum için çalışmayı tercih etmiştim ama yaptığım en iyi işti de diyemem...

Seçtiğiniz şarkılar sadece ıngilizce. Farklı dilde bir şarkı üzerinde çalışmayı düşünmüyor musunuz?

- Parçayı beğendikten sonra her şeyi yapabilirim. Aslına bakarsanız son birkaç yıldır dünya üzerindeki disko müziklerine yoğunlaşmış durumdayım ve şimdi Lübnanlı bir sanatçı keşfettim...

Single’ları saymazsak, “Destroy Rock&Roll”dan sonra albüm çıkarmadınız. Yeni bir albüm planınız var mı?

- Aslında elimde en az iki-üç albüm çıkaracak kadar şarkı var. Evet, bir albüm çıkarmayı planlıyorum, hatta adını “Wings of Fire” olarak düşünüyorum ama yine de zamanı konusunda kararsızım.

BU KADAR ÜNLENMEK BANA DA SÜRPRİZ OLDU
�
Bu Türkiye’ye ikinci gelişiniz, değil mi?   �

- Evet. Beş yıl önce Rock’n Coke’ta sahne almak için bir geceliğine gelmiştim. Ama gerçek anlamda İstanbul deneyimimi şimdi yaşıyorum. Kız arkadaşım iki, üç yıl kadar ailesiyle İstanbul’da yaşamış. O bana Ayasofya ve Kapalıçarşı’yı gezdirdi. Burada olmak gerçekten farklı bir duygu. Dün sabah kahvaltı ederken, geçen yıl İstanbul’u ziyaret eden erkek kardeşimi aradım ve ona burada gezdiğim yerleri anlattım...

Dilini bilmediğiniz bir ülkede hayranlarınızın olması nasıl bir duygu?�

- Dünyanın farklı noktalarında tanınıyor olmak ve işlerinizin biliniyor olması güzel bir şey. Prodüktörlük yaparken DJ olmayı gerçekten planlamamıştım. Bu kadar tanınır hale gelmek benim için de sürpriz oldu diyebilirim!

ELEKTRONİK MÜZİKLE BİRAZ GEÇ TANIŞTIM

“Müzikle çok zaman geçirdim ama elektronik müzikle tanışmam biraz geç oldu. Küçükken Bob Dylan dinliyordum.
ılk albümüm ise electro-pop tarzındaydı. Tek türde bir müzikle uğraşsam sıkılırdım...”

İKİ TÜRK DJ TANIYORUM

Elektronik müzikle uğraşan birçok Türk de var. Sizin takip ettiğiniz biri var mı?

- ıki isim var ama onlar da Türkiye’de yaşamıyor. Birisi ısveç’te yaşayan DJ Özgür Can, diğeri de Fransa’da yaşayan DJ Yüksek.