İstanbul’u asıl âşıklarından kurtarmalı

Güncelleme Tarihi:

İstanbul’u asıl âşıklarından kurtarmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2005 11:22

İsmet diyor ki “Paris'i yakından bilenler bu yazdıklarımın fazlasıyla gerçekleştiğini ve Paris'in bu yolla ve o şehre âşık insanlar tarafından kurtarıldığını da bilirler. Ya İstanbul? Bu şehrin de âşığı çok... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan son âşıklardan biri. Ama bizde bu şehrin âşıkları şehri kurtarmayı hiç düşünmediler veya düşündülerse de bunu hiç başaramadılar.”

Fransızlar romantik âşıklardır. Sevdikleri kadına ihtirasla bağlanırlar, üstüne titrerler, hediyeye boğarlar. Yatakta (okurlarım beni hoş görsünler) ‘tirer son coup’ diye küşümsedikleri ‘becerip bırakmayı’ değil, öpmeyi, koklamayı, okşamayı, yeni moda tâbirle ‘ön sevişmeyi’ marifet sayarlar.

Türkler ise (hepsi değil çoğu) kadını hor görürler; çoraplarını yıkayacak, yemeklerini pişirecek, çocuklarını büyütecek ve sırt üstü yatıp ihtiyaçlarını giderecek ‘mal’ gibi bakarlar. Kadınlarının saçını okşamayı, kollarının arasına alıp koklamayı, ellerinde bir çiçekle karşılamayı ‘zaaf’ olarak görürler.

Türkler, göz koydukları kadını ‘başkasına yar etmezler’, babasını iknâ etmek için dağa kaldırıp ‘kirletirler’.

Hele hele, genlerinden akıncı-talancı ecdadının izini silemeyenler, ‘işgal ettikleri’ İstanbul gibi bir kentte, ilk iş olarak ‘uçkur çözerler’. Yani önce kadınları, ardından şehri düzerler.

Kadınla sınırlamayalım istersen, genelleyelim. Acaba hangi batı dilinde ‘hem döverim hem severim’ gibi bir ‘özlü söz’ mevcuttur İsmet? Hangi Fransız oğlunu ‘ulan eşşoğlusu, ulan it oğlu it’ diye tokatlayarak yahut kulağını bükerek sever? Hangi Fransız sokakta gördüğü arkadaşına muhabbetini, ensesine bir şaplak indirip, ‘N’aber lan inbe’ diyerek gösterir?

Yani, asıl, İstanbul’u ‘âşıklarından’ kurtarmak gerek İsmet...

*

Şaka bir yana, İsmet Berkan haklı. Ama İstanbul’da öyle bir ‘rant’ var ki, yöneticilerin gözü dönmüş durumda. Kimbilir, mesela 3.Köprü’nün proje halindeki güzergâhı kaç AKP’liyi, yahut tarikatçı-cemaatçıyı trilyoner edecek. 4.Levent’teki ‘146 dönüm inşaat hakkına sahip’ arazinin üstüne bedavaya oturan Dubai Holding, kimbilir kimlere ‘şukrân’ diyecek...

Buna karşılık, İstanbul’un anası bellense ‘kaç dolar eder’ İsmet?

Ben, doğup büyüdüğüm ve (elime geçen imkâna rağmen) ayrı kalmayı hayal bile edemediğim bu şehri... deli gibi âşık olduğum ama geneleve düşmüş bir kadın gibi görmeye alıştım. Elimden bir şey gelmiyor, çekip çıkaramıyor, oradan kurtaramıyorum...

Biliyorum, alçakça ama, bari o tarafa bakmamaya çalışıyorum...

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!