İstanbul, kayıtdışı ekonomiye direniyor

TÜRKİYE'de kayıtdışı ekonominin büyüklüğüyle ilgili zaman zaman araştırmalar ve tahminler yayınlanıyor.

Bunlara göre, Türkiye'de kayıtdışı ekonominin boyutu, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 40'ından aşağı düşmüyor. 2001 krizinden sonra GSMH'nin 150 milyar dolar düzeyine düştüğü gözönüne alınırsa, kayıtdışı ekonominin boyutunun en az 60 milyar dolar olduğu varsayılıyor.

Her ne kadar kayıtdışı ekonominin özellikle kriz dönemlerinde Türkiye'de sosyal patlamaya karşı ‘‘sigorta’’ görevi gördüğünü savunanlar olsa da, 60 milyar dolarlık en düşük tahmini bile azımsamamak gerekiyor.

Türkiye ekonomisinde hiç kayda girmeyen 60 milyar dolardan vergi alınmıyor, buna katkıda bulunan işçi için sigorta primi ödenmiyor. Para işlerini kayıtdışında yürütenlerin cebine kalıyor.

Elbette kabak işlerini kayıtlı yürütenlerin başına patlıyor. Vergi gelirleri artmayınca, mevcut mükelleflerin üzerine daha fazla gidiliyor. İşçisini kayıtlı çalıştıran daha fazla sigorta primi ödüyor.

Faaliyetini kayıtlı yürütenler, haksız rekabetle karşı karşıya kalıyor.

DEFTERDAR İSTEDİ

Bu ortamda İstanbul'da kayıtdışı ekonomiye karşı ‘‘direniş’’ başlıyor.

İstanbul'da bir süredir kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerini de bünyesinde bulunduran ‘‘İstanbul Konseyi’’ toplanıyor.

Bu Konsey'in dönem başkanlığını halen İstanbul Defterdarı Kadir Boy yürütüyor. Kadir Boy, Konsey'e bağlı çalışan 16 değişik komisyona kendi döneminde bir yenisini ekliyor:

‘‘Kayıtdışı Ekonomi İle Mücadele Komisyonu.’’

Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 40'ının doğduğu bir ilde ‘‘havuz’’un başında oturan Kadir Boy, kayıtdışı ekonomiye karşı mücadelede bu oluşumun kendilerine katkı yapabileceğini düşünüyor.

Komisyon'da defterdarlıktan jandarmaya, gümrükten milli eğitime, tüketici örgütünden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne kadar değişik örgüt ve birimlerin temsilcileri bulunuyor. Komisyon, yakında İstanbul'daki billboard'ları kayıtdışı ekonomiyle mücade sloganlarıyla donatmayı planlıyor. Okullarda kompozisyon yarışmaları düzenlenmesini öneriyor.

Merkezi yönetime götürülecek önerilerini de İstanbul Konseyi üzerinden gerekli birimlere ulaştırmaya çalışıyor.

Kayıtdışı Ekonomi İle Mücadele Komisyonu'nun bugün İstanbul Konseyi'ne sunumu olacak.

Gelin bu komisyona sahip çıkalım. Önerilerimizi www.istanbulkonseyi.org.tr üzerinden gönderelim.

Hep birlikte kayıtdışı ekonomiye direnelim.

Her adımımızı kayıtlı atmaya özen gösterelim.

Sırtımızdan kayıtdışı para kazananları indirelim.

Düğün Ya Da Davul

DOSTUM, ağabeyim Haşmet Zeybek, öyle medyatik tiplerden değil, ama Türkiye'nin önemli oyun yazarlarından biri.

İlk oyunu ‘‘Kalem Tutan Eli Öp’’ü lise yıllarında yazdı. ‘‘Irgat’’ 1961'de sahnelendi. 1968'deki ODTÜ Şenliği'nde ‘‘Düğün Ya Da Davul’’la ödül kazandı. Dostlar Tiyatrosu, Ulvi Uraz ve Gazete Tiyatrosu'nda çalıştı. 1974 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'na girdi. 12 Eylül döneminde buradan atıldı, ama 1989'da döndü. Zeybek'in daha sonraki tiyatro eserleri şöyle sıralandı: ‘‘Alpagut Olayı’’, ‘‘Bu Kaçıncı Baskı’’, ‘‘Düzenbaz’’, ‘‘Şaşkın Politikacı Abidin Bey’’, ‘‘Grev Ya da Referandum’’.

Zeybek
, ‘‘Halkalı Köle’’, ‘‘Şaşkın Ördek’’, ‘‘Kimlik’’, ‘‘Çark’’, ‘‘Aptal Kahraman’’ adlı sinema filmlerinin, ‘‘Hanımın Çiftliği’’ ve ‘‘Serçeler Göç Etmez’’ adlı dizilerin senaryolarını yazdı.

‘‘Ayrangeven’’, ‘‘Evrensel Pezevenk Para’’, ‘‘Meddahlık Sınavı’’ ve ‘‘Köroğlu’’ adlı oyunları da değişik topluluklar ve mekanlarda sahnelendi.

Zeybek'in 1968'de ODTÜ'de, 1978'de Bursa Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu'nun sahnelediği ‘‘Düğün Ya Da Davul’’u şimdi yeniden sahnede...

Bu kez İstanbul Şehir Tiyatroları’nda ‘‘Düğün Ya Da Davul’’ şenliği yaşanıyor. Zeybek, oyunu güncelleştirmiş, içine 3 Kasım seçimlerini bile koymuş. İzlemekte yarar var.
Yazarın Tüm Yazıları