İstanbul için bir "site"

Tuğrul ŞAVKAY

Önce Yılmaz Karakoyunlu yazdı. Gün geçmedi, Doğan Hızlan Hürriyet'te konuyu gündeme getirdi.

Konu, Kültür Bakanlığı'nın yeni web sitesi düzenlemesi.

Adresi, www.kultur.gov.tr

Dört dilde, on bin sayfalık bir siteden söz ediliyor.

Doğan Hızlan, sitenin eski halini bir yıl içinde yüz elli bin kişinin ziyaret ettiğini söylüyor. Hiç de küçümsenecek bir rakam değil bu.

Kültür Bakanlığı'nda bu projeyi gerçekleştirmiş ekibi candan kutlarım.

* * *

Bir kent gazetesinin yazarı olarak, ben sözü İstanbul'a getireceğim.

Bence böyle bir site İstanbul için de hemen yapılmaya başlanmalı.

Çağımız iletişim çağı.

Internet ise önümüzdeki dönemin en önemli iletişim aracı.

Aklı başında ve bu işlerden anlayan hemen herkes, internet'in rüştünü çoktan ispat ettiğini söylüyor. Sistemin giderek ve artan bir hızla bütün dünyada yaygınlaşacağını belirtiyorlar. Bunda zengin ve gelişmiş ülkeler başı çekecek. Ama dünyanın geri kalan kısmı da bundan büsbütün geri kalmayacak besbelli.

* * *

Böyle bir ortamda İstanbul'un bir sitesi olmaması gerçekten çok üzücü.

Milyonlarca site içinde belki İstanbul'u içerenler de mevcuttur. Ben onlardan söz etmiyorum.

Asıl istenilen, Kültür Bakanlığı'nın yaptığı gibi, binlerce sayfalık bir site.

İçinde bu kentin tarihi, arkeolojik zenginlikleri, mimari eserleri, coğrafyası, kente ilişkin edebiyat ve sanat eserlerinin bir dökümünün bulunacağı bir site.

Sözgelimi İstanbul'a ait Bizans'tan başlayıp günümüze kadar gelen şarkıların, türkülerin beste ve güfteleri de bu sitede olsun isterim.

Ya da İstanbul'a ilişkin Nedim'den Yahya Kemal'e kadar nice şairin ölümsüz dizeleri de burada bulunsun.

Edebiyatçıların, sanatçıların, devlet adamlarının -yerli veya yabancı ayrımı gözetilmeksizin- bu kente ilişkin anıları da bir başlık altında bu sitede bulunabilsin.

* * *

Anlattıklarımdan, böyle bir sitenin durağan olacağı izlenimi edinilebilir. Gerçekten işin böyle bir yanı var.Ama iyi bir planlama ile yapılacak bir sitenin aslında çok dinamik olması mümkün.

Mesela müzelerin genellikle değişmez bir envanteri var gibi görünebilir. Ama buralardaki geçici sergiler işe bir dinamizm ve güncellik katar.

Ayrıca sanat galerilerinde her gün başka birer sergi var. Müzayedeler artık daha sık yapılmakta. Opera, tiyatrolar, konser salonları, sinemalar makul bir sıklıkta programlarını yenilemekte.

* * *

Bu işlere çok meraklı olduğum söylenemez. Ama operaya, tiyatroya, sinemaya, konserlere buradan girilip rezervasyon yaptırılsa veya bilet alınabilse fena mı olur?

Oteller, restoranlar bu sistemle misafir kabul etse hem pratik, hem de daha çağdaş bir uygulama olmaz mı?

Üstelik böyle bir sitenin hem ziyaretçisi çok olur, hem de kolayca ilan alır.

* * *

Tek korkum şu: Bunu yapacak bir takım girişimciler mutlaka çıkacak. Ancak bunların yapacakları iş, yapılması gerekenin bir karikatürüne benzeyecek. Çünkü işin aslı büyük bir ciddiyet, birikim ve örgütlenme gerektiriyor.

Böyle bir girişimin ardında öncü olarak ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni görmek isterim.

Ama asla sadece Büyükşehir Belediyesi'ni değil. Onun toparlayıcılığı altında mutlaka bu kentte iş yapan büyük şirketlerden oluşan bir konsorsiyum oluşturulmalı. Gönül Eczacıbaşı, Koç, Sabancı ailelerini ve daha nicelerini bu projede görmek istiyor.

* * *

Kurumsal katılıma gelince...

Bu işte büyük deneyim kazanmış İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı gibi bir sürü kuruluş var. Bunlar mutlaka işin içinde bulunmalı.

Sonra Tarih Vakfı'nı örnek vereceğim. İstanbul sitesine bu vakıf bir anda nasıl değerli malzeme yığar, düşünebiliyor musunuz?

İstanbul'da edebiyat ve şiir meraklılarının kurduğu nice vakıf, dernek vb. kuruluş var.

Müzelerin, konservatuarın, sanat kuruluşlarının dernek ve vakıfları birikimlerini niye böyle bir siteye aktarmasınlar?

Bankaların desteklediği yayın kuruluşları, sanat etkinlikleri niye burada yer almasın?

* * *

Böyle bir internet sitesi, elbette çok dilli olmalı.

İngilizce artık bir "lingua franca", yani ortak evrensel iletişim dili.

Ama bu yetmez.

Bu sitenin aynı zamanda Fransızca, Almanca, İspanyolca, Arapça gibi çok konuşulan dillerde de sunulması gerekiyor.

Ayrıca Türk dünyasının ilgisini çekmek için Türkçe'nin onlarca diyalek ve yazımında da kaleme alınmalı bu site.

Bütün bunlar da yetmez...

İyi bir internet sitesi İstanbul gibi eşsiz bir kent için yapılıyorsa içi en usta fotoğraf sanatçılarının fotoğraflarıyla bezenmiş olmalı.

İçinde en çağdaş yöntemlerle hazırlanmış haritalar bulunmalı.

Bu köşe çok ender olarak tek yazıya ayrılırdı.

Ama Kültür Bakanlığı'nın Türkiye için gerçekleştirdiği proje beni çok heyecanlandırdı.

Türkiye artık büyük düşünmek zorunda.

Öyleyse böyle bir proje niçin İstanbul ölçeğinde gerçekleşmesin?