İstanbul ‘domuz gribine’karşı hazırlıklı mı

TÜRKİYE’de hızla yayılmakta olan H1N1 virüsünü konunun uzmanlarıyla konuştuk.

Haberin Devamı

H1N1 virüsüne karşı kullanılan iki ilaçtan birini GlaxoSmithKline ile birlikte geliştirmiş olan Roche şirketinin uzmanlarıyla uzun uzun sohbet ettik önceki gece.


Şimdi diyeceksiniz Roche Şirketi kendi ilacının reklamını yapıyor.

Hayır öyle değil zira söz konusu “antiviral” ilaç zaten yok satıyor.


Zaten bugünlerde “domuz gribi” aşısına öylesine yoğunlaşmış durumdayız ki hastalığı kolaylıkla tedavi eden bir ilaç olduğunu akla getiren yok gibi.


H1N1
virüsüyle ilgili muhabbet daha ziyade “Aşı olacak mısın? Olmayacak mısın” cümlesi etrafında gelişiyor.


Tamam isteyen aşı olsun, isteyen olmasın ama diğer yanda hastalığı tedavi edecek ilacın olduğunu da bilelim.


Türkiye’de gripten ölenlerin sayısı yanılmıyorsam bugün itibariyle 40’a ulaşmış vaziyette.

Haberin Devamı


Hastalığın önümüzdeki aralık ayında Türkiye’de “zirve” yapacağı konuşuluyordu.


Ancak konunun uzmanlarına göre, içinde bulunduğumuz günler “zirve” sayılabilir.


Kısaca Türkiye gerçek bir “domuz gribi” salgınıyla karşı karşıya.


“Domuz gribi
”nin özellikle çocuklara bulaşması nedeniyle okullara devamsızlık yüzde 30 oranında.

ÇOCUKLARA DİKKAT

İşte bu yüzden uzmanlarımız “Aman çocuklara dikkat” diyorlar.


Hastaneye kaldırılanların yüzde 60’ı çocuk çünkü.


Grip belirtisi görüldüğünde ateş düşürücü ilaçların etkili olamayacağının da altını çiziyorlar.


“Hastanın ateşi iki günde düşmüyorsa ve solunum güçlüğü çekiyorsa hemen ilaca başlamak gerek”
diyorlar özetle.


Meksika’
dan dünyaya yayılan H1N1 virüsü, 1918-1920 yılları arası milyonlarca kişinin ölümüne yol açan İspanyol gribinin virüsüyle aynı yapıda.


Şükür artık günümüzde hem aşı, hem ilaç olduğu için öyle bir felaket söz konusu değil.


Ama son derece uyanık olmak gerek.


Ölümleri ilaçla engellemek mümkün.


Sohbet sırasında İstanbul’un durumu da ayrıca etraflıca konuşuluyor.


Uzmanlarımıza göre, İstanbul salgın karşısında sorunlu görünüyor.

Zira İstanbul’daki sağlık ocaklarında henüz “aile hekimliği” uygulaması yok.


Türkiye’nin birçok ilinde devreye giren bu uygulamanın İstanbul için 2011 yılından itibaren geçerli olacağı söyleniyor.

Haberin Devamı

İSTANBUL SORUNLU

O zaman şöyle bir sorun ile karşı karşıya şehrimiz.


“Aile hekimliği”
uygulaması olmayınca İstanbul’daki sağlık ocaklarına H1N1 virüsünün ilacı verilemiyor.


Pratisyen doktorlar bu ilacı yazamıyor.


Bu durumda ne oluyor?


Hastanelerde büyük bir yığılma ortaya çıkıyor.


Sağlık Bakanlığı “domuz gribi”
nden kuşku duyan vatandaşları sadece dört hastanede tedavi altına alabiliyor.


Şişli Etfal, Haseki, Göztepe ve Kartal Eğitim ve Araştırma
hastaneleri.


Açıkçası salgının daha da yayılması durumunda bu sayının 15 milyonluk bir şehre asla yeterli olmayacağı ortada.


Ayrıca hastanelerdeki çocuk birimlerinin kapasitesi de yeterli değil.


Uzmanlarımızın dikkat çektikleri noktalar bunlar işte.

 

Haberin Devamı

Nükleere karşı 1 milyon kişi

 

“NÜKLEER santral ihalesi iptal edilecek” diyenler haklı çıkıyor gibi.


Danıştay önceki gün nükleer santral yönetmeliğinin üç maddesi için yürütmeyi durdurma kararı verdi.


Bu gelişme üzerine Enerji Bakanı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Nükleer santral ihalesi iptal edildi demek için henüz erken” dedi.


Yıldız
ihaleyle ilgili hukuki sürecin devam ettiğini söylese de Türk-Rus ortaklığına kalan ihalenin iptal edileceği şıkkı ağır basıyor.


Peki bu arada sokaktaki insan ne diyor?


Nükleeri destekliyor mu?


Yoksa çoğu Batı ülkesinde olduğu gibi karşı mı çıkıyor?


Ya STK’lar?


Son dönemlerde Karadeniz’deki zehirli variller, nesli tehlikede olan orkinos balığı çiftliklerine karşı eylemlerle sesini duyuran çevre örgütü Greenpeace şimdi
Nükleerle Yaşamaya Hazır mısınız”kampanyasını başlatıyor.

Haberin Devamı


Kampanya bugün Tünel Meydanı’nda müzikli bir eylemle başlıyor.

GERÇEKCİ RAKAMLAR

Greenpeace’in hedefi sokak etkinlikleriyle 1 milyon kişiye ulaşmak.

“Politikacılar 1 milyon kişinin sesine kulaklarını tıkayamaz” diyor Greenpeac’e iletişim sorumlusu Nevin Sungur.


“Nükleere Hayır”
diyen Greenpeace bu arada boş durmamış.


Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği (EREC)
ile birlikte “Türkiye Enerji Devrimi” başlığı altında kapsamlı bir rapor hazırlamış.


Rapor desem de bu daha çok bir ulusal enerji senaryosu.


Senaryoda gerçekçi rakamlar var.


Örneğin Enerji Bakanlığı 2020 yılına kadar rüzgâr enerjisinde kapasitenin 20 bin megavata ulaşacağını iddia ederken, Greenpeacebu raporunda 13 bin
megavatlık bir kapasiteden söz ediyor.

Haberin Devamı


www.greenpeace.org/turkeyadresinden rapora ulaşmak mümkün.

Yazarın Tüm Yazıları