İstanbul’da imar ve arsa yağması

TÜRKİYE İstanbul’u, Başbakan’ın belirlediği gündemle tartışıyor. “Taksim Meydanı” ve “Çamlıca’ya çakma cami.” Ama AKP’nin İstanbul gündemi bambaşka: İstanbul’un imar rantı.

Haberin Devamı

İstanbul’un değerleri hiçbir dönem bir siyasi ekip tarafından bu ölçüde yağmalanmadı.
İBB Meclisi’ndeki AKP yönetiminin savı şudur:
“Halktan yetki aldık ve gereğini yaparız.”
İlk bakışta doğru gibi görünen bu tavır pratiğe nasıl yansıyor?
Yasa ve yönetmelik dinlenmez.
Yasal engel çıkarsa yasa değiştirilir.
Çünkü İstanbul’un sahibi onlardır, istedikleri kararı alma hakları vardır.
İşte bu kararlılıkla: 
- İstanbul’un sosyal donatı alanları, yeşil alanları, ticaret ve rezidans alanına dönüşüyor. 
- Değerli hazine ve belediye arsaları belli vakıflara ‘tahsis’ adı altında devrediliyor. 
- Arsa sahibine göre imar planı yapılıp, ‘rant’ belli bir kesime aktarılıyor.
Kısacası İstanbul yağmalanıyor ve AKP yönetiminin, “Sadece halka hesap veririz” dediği halkın bu yağmadan haberi yok.
Zaten AKP’nin kendine güveni ve bu konudaki pervasızlığı da bu nedenledir. Bazen doğruyu söylemenin hiçbir işe yaramadığı dönemler yaşanabilir. Herhalde Türkiye de bu dönemi yaşıyor.
Bu yağma konusunda ne söylenirse söylensin toplumda karşılık bulmuyor.
Birkaç köşe yazarı ve gazete hariç, basın bu yağmaya zaten duyarsız.
Malum bölümü de buradan besleniyor.
İdarenin kararlarını yasalar açısından değerlendirmekle yükümlü idare mahkemeleri bugünlerde yeni usuller, yeni kurallar icat etti:
Belediye meclisinde bu yağmaya karşı çıkan muhalefet meclis üyeleri “plan iptal davaları açamazlar”mış. “Dava açma yetkileri yok”muş!
Peki, yasal denetim de olmayacaksa kim koruyacak İstanbul’un değerlerini?
Neyse ki, AKP’nin bu yağma kararları artık arşivlerdeki tozlu dosyalarda kalmıyor.
İstanbul üzerinde bir bir yükseliyorlar.
İstanbullu sağına soluna baktığında artık onları görüyor. Daha da görecek.
Gün gelecek... Yollarda aracı yürümeyen vatandaş, durakta otobüse binemeyen yurttaş, yürüyecek kaldırım bulamayan halk, çocuğuna açık alan bulamayan anne, bu sorunların kaynağının AKP’nin imar yağması olduğunun farkına mutlaka varacaktır.
İşte o gün geldiğinde bu halk yağmanın hesabını yapanlara kesecektir.Bu yağmaya şöyle ya da böyle ortak olanlar, paylarına düşen bedeli mutlaka ödeyecektir.
Mehmet YILDIZ
Eski İstanbul Belediyesi İmar Müdürü

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“BEN şimdiki gelişmeleri doğrusunu isterseniz kötü de bulmuyorum. Barış aramasını kötü bulmuyorum. Hükümeti methetmek bana düşmez ama ülkede kan duracaksa, herhangi bir biçimde bunun durması için bana deseler ki git dağda bunlarla konuş, bunlar seni seviyorlardır, vurulma ihtimalin var deseler bile ben biner giderim. 75 milyon insan bu durumda sükûnete kavuşacak ve barış gelecekse giderim. Çünkü zaten 70 yaşındayım.”
(Müjdat GEZEN)

TÜVTÜRK uygulamaları nasıl oluyor

TÜVTÜRK’le ilgili zaman zaman şikâyetler geliyor... ‘Araç muayenesinde ince oyunlar’ (26.12. 2012) başlıklı okur mektubu üzerine TÜVTÜRK ‘iç inceleme’ yapmış. Ve şu açıklamayı yaptı:
- Müşterimize ait aracın periyodik araç muayenesi için son tarih 05.11.2012’dir. Araç muayenesi ile ilgili mevzuata göre muayenesini yasal süresi içinde yaptırmayan araçlardan muayene ücreti gecikilen beher ay için yüzde 5 fazlası ile tahsil edilmektedir. Yüzde 5 fazlası ile alınan tutarın belirlenmesinde ay kesirleri yine aynı kanun maddesi gereği tam ay olarak hesaplanmaktadır. Bu araç da muayeneye 01.12.2012 tarihinde geldiği için, bir aylık gecikme cezası ortaya çıkmıştır.
Bu bedeller tamamen Maliye Bakanlığı’na ödenmekte olup TÜVTÜRK’ün herhangi bir geliri söz konusu değildir.
- Söz konusu araç, yapılan muayene sonucunda ağır kusurlu olarak muayeneden kalmıştır. Araç, aynı gün içinde ücretsiz muayene tekrarına gelmiş, ancak ilgili ağır kusur giderilmediği için ücretsiz muayene tekrarından da geçememiştir. Muayene tekrarı bir sefere mahsus ücretsizdir ve bir ay içinde bu hakkın kullanılması gerekmektedir. Sayın müşterimiz bu hakkını zamanında kullanmış ancak araç tekrar muayenesinde de kaldığından muayenesizlik durumu devam etmiştir.
Araç, istasyonumuza 18.12.2012 tarihinde tekrar gelmiştir. 01.12.2012 tarihinde muayene tekrar hakkını kullanan bu araç için en baştan periyodik muayene yapılması gerektiğinden araç muayene ücreti alınmıştır.
- Muayene İstasyonlarının Açılması İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkındaki Yönetmelik’in 8. maddesinde muayenesi ağır kusurlu sonuçlanan araçların muayenesinin tespit edilen ağır kusurlar giderilmediği sürece tamamlanmış sayılmayacağı hükmüne istinaden 05.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere, 18.12.2012 tarihine kadar olan gecikme nedeniyle ikinci bir gecikme bedeli ortaya çıktığından bu bedel de ayrıca tahsil edilmiştir.
- Araç için tüm periyodik muayene süreci tekrardan yürütülerek araç en baştan muayene edilmiştir. Araç bu tarihte ağır kusuru giderildiği için muayeneden geçebilmiştir.
- Özetle, muayene geçerlilik süresi 05.11.2012 tarihinde sona eren ve muayenesi 18.12.2012 tarihinde tamamlanan araç için 1 ay 13 gün gecikme bedeli oluşmuş, söz konusu gecikme bedelinin bir aylık bölümü 01.12.2012 tarihinde, diğer bir aylık bölümü de 18.12.2012’deki muayenede tahsil edilmiştir. Bir başka deyişle ilgili aracın muayenelerinde tahsil edilen toplam gecikme bedeli iki kez değil, kanunlara göre tam ve eksiksiz olarak alınmıştır.
Yapılan işlem tamamen ilgili mevzuata uygun olup herhangi bir usulsüzlük ya da araç sahiplerini istismar edici bir durum bulunmamaktadır.
Gecikme bedellerinde TÜVTÜRK’ün herhangi bir payı olmayıp tahsil edilen tutarların tamamı Maliye Bakanlığı’na ödenmektedir.
- Araç muayeneleri zamanında gecikmeden yaptırılmalı ve ortaya çıkan ağır kusurların giderilmesi için de güvenilir ve yetkili araç servisleri tercih edilmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları