İstanbul’da doğunca adını Sultan koydular

Meğer sirkin kaplanları Dely ile Simba işi pişirmiş, İstanbul’da nur topu gibi bir yavruları oldu. Adı Sultan. Tüm hayvanların İtalyan belgeleri taşıdığı sirkte, Türkiye’de doğduğu için yavru dişiye Türkiye belgeleri de düzenlendi, çifte vatandaş oldu.

Minik yavru Sultan annesi Dely’ye sordu: “Annecim, ben, sen, babam, hepimiz Bengal kaplanı mıyız? Annesi, “Tabii ki Bengal kaplanıyız yavrucuğum” dedi gülümseyerek. “Allah Allaaah” diye yanıtladı minik yavru: “Donuyorum ya soğuktan!”
Annesi Sultan’a doğruyu söylüyor. O, yeryüzünde yaşayan 4 bin 500 Bengal kaplanı ailesinin en genç üyelerinden. Ama Sultan da üşümekte haklı çünkü nüfusun geri kalanı sıcak bir iklimde, Hindistan ve Bangladeş’te yaşıyor. Bunların ailece bu karda kışta İstanbul’da bulunmalarının nedeni, şehre 3 ay önce gelen İtalyan sirki Circo di Madrid.

Sultan, 6 hafta önce, star bir ailenin çocuğu olarak, İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Dely ve sirkin yakışıklısı Simba kumpanyanın 250’şer kiloluk yıldızları. Boğaz tokluğuna (günde 25 kilo et) çalışıyorlar ama ekmeklerini taştan çıkarıyorlar: Taklalar, ateşin içinden atlamalar, sağa-sola yuvarlanmalar, daha ne numaralar, ne numaralar... Parlak ışıkların ve alkışların arasında ne zaman İtalya’ya göçtüklerini, kaç memleket gezdiklerini kendileri bile unutmuş.
Ama bu yoğun hayat gailesinde bile, aşka her zaman yer var. Simba, Dely’yi başka yerde kıstırmış ama aşklarının meyvesi işte bu İstanbul turnesine rastlamış: Bangladeş asıllı, Türk-İtalyan çifte vatandaşı, bir doğa harikası... Sultan Bebek!

Sirkteki diğer hayvanların hep İtalyan belgeleri var. Ama Sultan Türkiye’de doğduğu için İtalyan belgelerinin yanında, ona Türkiye belgeleri de çıkarıldı. Adı da ondan Sultan. Şimdilik keyfi yerinde ama onu zor bir hayat bekliyor.

İsmini sirkin sahibinin eşi ve kaplan terbiyecisi Lara Alessandrini koymuş: “Tabii ki o şimdi sütle beslenen bir bebek. Ama 6 ayın sonunda onu ağır eğitimler bekliyor. 1.5 yılı eğitimle geçecek. Her gün 5 saat onu sopanın ucuna taktığım çiğ etlerle eğiteceğim. Yat, kalk, yerde yuvarlan gibi eğitimlerle onu kuzu gibi yapacağım. Zaten anne ve babasını da ben eğittim. Bu nedenle Sultan’ın eğitimi kolay olacak. 2 yaşına geldiğinde de gösterilere hazır hale gelecek. Alkışlarla sahne alacak. Dilerim programımız denk gelir de Sultan’ı yine ilk kez Türkiye’de gösteriye çıkartırız.”