İşsizlik yavaş toparlanırken AB darbesi yerse

Dün yayımlanan şubat ayı istihdam rakamları bu gerçeği bir kez daha ortaya koydu.
Bu yılın ilk ayında yüzde 14.5 olan işsizlik oranı, şubat ayında çok küçük bir iyileşme ile yüzde 14.4’e düştü. Geçen yılın şubat ayında ise işsizlik yüzde 16.1 ile en yüksek olduğu aylardan biriydi...

Tarım dışındaki işsizlik oranı da yavaş toparlanıyor. Geçtiğimiz ocak ayında yüzde 17.6 olan tarım dışı işsizlik oranı, şubat ayında yüzde 17.5’e geriledi.
Özetle; en kötü yıl olarak tarihe geçen 2009 yılına kıyasla bu yıl bir toparlanma gözüküyor ama işsizlikteki azalma ve istihdamdaki artışın, yavaş seyrettiği de bir gerçek.

Aylık bazda istihdamda sağlanan artışa bakıldığında, şubat ayındaki iyileşmenin hizmetler sektöründen kaynaklandığı görüldü. Piyasalardaki beklenti; ekonominin büyümesine paralel olarak ama daha düşük bir tempoyla işsizlikteki iyileşmenin devam edeceği yolunda. Geçen yıl yüzde 14 olan işsizlik oranının bu yıl yaz aylarında, tarım ve tarım dışı kesimde istihdamın artmasıyla birlikte, yüzde 12-13 arasında bir bantta dalgalanması bekleniyor.

Piyasa analistleri görülen iyileşmenin büyük bölümünün geçen yılki zayıf baz etkisinden kaynaklandığını belirtirlerken, mevsimsel düzeltilmiş rakamların da, istihdam piyasasındaki toparlanmanın devam ettiğini onayladığını belirtiyorlar.

Ancak analistlerin dikkat çektiği önemli noktalardan biri; Avrupa ekonomisinde yaşanan sıkıntı... Yunanistan, ardından İspanya ve Portekiz’in kemer sıkma önlemleri almaları, diğer ülkelerin de bunu izleme ihtimalinin artması ve İngiltere gibi ciddi büyüklükteki ekonomilerde yaşanması muhtemel sıkıntılara dikkat çekiliyor. Avrupa ekonomisindeki sıkıntının devam etmesi ve Avrupa tüketicisinin gelirin azalmasının Türkiye’nin ihracatını ciddi biçimde olumsuz etkile mesinden, buna bağlı olarak büyüme oranlarında ve işsizlik oranlarında beklenen iyileşmenin frenlenmesinden korkuluyor.

TİM VE TÜGİK İŞSİZLİK SORUNUNU ÇÖZECEK

Ancak piyasa analistlerinin hesaba katmadığı bir girişim söz konusu ve bu girişim sonucunda işsizlik sorunu çözülecekmiş... Şaka gibi değil mi?

Bunu gerçekleştirecek olanlar da “durumdan vazife çıkaran”, bir başka deyişle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TOBB’a yaptığı “her üyeniz bir işçi alsın” çağrısına gelen olumsuz tepkiyi fırsat bilip, Başbakanın takdirini almaya çalışan işadamı örgütleri...

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, üyelerinin ilave istihdamla 26 bin kişiyi daha işe alacaklarını açıkladı.

Güral, bir araştırma yaptırdıklarını ve üyelerinden gelen yanıtlarla yaptıkları hesaplamalarda 26 bin kişinin işe alınacağını söylemiş. “Başbakan’ın önerisinin bu projenizde, çalışmalarınızda etkisi var mı?” şeklindeki soruyu ise Güral, “Var. ‘Hayır’ demek samimi bir cevap olmaz” yanıtını vermiş.

Dün de hükümete yakınlığı ile bilinen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de harekete geçip bir araştırma yaptırmış ve bir hesap yapıp kendi üyelerinin de 250 bin kişiyi işe alacağını söylüyor. Üyeleri olan her 4 firmadan birinin işçi almayı planladığını bulmuş, bunu 20 ile çarpmış ve 250 bin kişi bulmuş. Nasıl hesap ama...

Anlamadığım şey ise bu iki kuruluşun üyeleri aynı zamanda zorunlu olarak TOBB’un da üyeleri. İnsanın aklına “bunlar nasıl araştırmalar” sorusu geliyor. Belli ki bir işsizlik sorununu çözmek, daha doğrusu Başbakan’ı onaylamak için bir yarış, bir açık artırma söz konusu...

Bu açıklamaları okuduğumda aklıma bir başka soru daha geldi: Acaba yeni yasa ile devasa bütçelere kavuşan TİM’in hangi işadamı örgütlerine maddi yardım yaptığı, bunlarla ne yapıldığı, bu arada TÜGİK hesapları da hükümet tarafından kontrol ediliyor mu?