İşsizlik var mı yok mu? Ben karar veremedim

Haberin Devamı

BİRKAÇ hafta önce yazmıştım.
Büyük telefon operatörleri İzmir’i üs olarak ilan edince, call center’ların sayısında artış olmuştu. Hem bu merkezler büyütüldü, hem de yenileri açıldı. Ve açılmaya da devam ediyor. Bununla beraber GSM şirketleri, bu call center’larda çalışacak personel için arayışlara girdi.
Yazımda, hepimizi şaşırtan bir bilgiyi vermiştim.
Sınavları yapan Adecco firmasının İzmir Ofis Müdürü Oya Tüzün, çalışacak personel bulmakta sıkıntı çektiklerini, 300 kişilik kontenjan için 3 bin kişiyle görüştüklerini, sadece 51 kişinin işi kabul ettiğini söylemişti.
Ve şunu da eklemişti:
“Bu şehrin genç nüfusu, çalışkan, modern kadınları nerede, ben bulamıyorum. Bazen bu ülkede işsizlik yok, tembellik var diye düşünüyorum...”

Bu yazımdan sonra yüzlerce mesaj geldi. Bazılarını yönlendirdim, daha doğrusu bu firmalarla nasıl iletişim kuracaklarını arayanlara ilettim. Bazıları da, kendilerine göre gerekçelerle İzmir’deki, genel olarak Türkiye’deki çalışma koşullarıyla ilgili yorumlarını bana yolladı. İçlerinden seçtiğim bazı mesajları ilerleyen günlerde yayınlayacağım.
Genç ve nitelikli nüfusun beklentilerini çok iyi biliyorum. Neleri hayal ediyorlar, nasıl bir iddiayla hayata başlamak istiyorlar. Hangi ruh halindeler ve istekler yerine gelmezse nasıl bir ruh haline giriyorlar?
Bütün bunları anlamaya çalışıyorum, gençlerle iletişimimi koparmadan, biraz da onların yerine kendimi koyarak anlamaya çalışıyorum.
Hatta sırf onlara yakın olmak için üniversitelerde ders veriyor, zaman zaman sohbet toplantılarına katılıyorum.
Özetle...
Gençleri çok iyi anlıyorum. Halkı oldukları çok detay var, talep ettikleri de aykırı şeyler değil...
Ayrıldığımız tek bir şey var, o da beklemek yerine başlamak gerekiyor. Bir yerden başlayıp, herkesin kendine yeni bir yol çizmesi...

Hürriyet’ten Selim Türsen, bugünkü röportajında aynı konuya değiniyor.
Bu sefer benzer yorumu yapan kişi ise Türkiye’nin en büyükleri arasında gösterilen en büyük Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hilmi Uğurtaş’tan geliyor.
Uğurtaş diyor ki...
“Çiğli’de, 35 bin kişinin çalıştığı, 550 işyerinin bulunduğu bölgemizde sanayiciler fabrikalarında çalıştıracak düz işçi bile bulamamaktan yakınıyor. Meslek lisesi mezunlarını alabilmek için zaten sıradayız. Yeni teknoloji ürünü makinelere geçerken de düşünüyoruz. Kimi ‘Vardiyada çalışmam’, kimi ‘Mesaiye kalmam’ diyor.”
Şimdi; Türkiye’de işsizlik var mı, yok mu? Tam karar veremedim.

Haberin Devamı

Kadınlara pozitif ayrımcılık önerisi

Haberin Devamı

Bir farklı görüşe daha yer vereyim.
Yine Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde konfeksiyon üretimi yapan, binlerce işçi çalıştıran Roteks Tekstil’in Başkanı Jak Eskinazi’den...
Eskinazi de aynı şikayette bulunuyor.
Ve diyor ki...
“Yeni başlayacak 4+4+4 eğitim sistemi ile özellikle kadın işçi bulmak daha da zor olacak. Bugüne kadar 16 yaşından büyükleri alabiliyorduk. Şimdi 17 yaşında okulu bitireceği için iş gücüne katılım azalacak. Çünkü bize gelen kadın işçiler zaten birkaç yıl çalışıp işi öğrendikten sonra çoğunlukla 18 yaşında evlenip gidiyor.”
Eskinazi’nin önerisi ise kadın işçiler için pozitif ayrımcılık... Avrupa’da işgücünde çalışan kadın oranı yüzde 60’ın üzerinde iken Türkiye’de bu oranın sadece yüzde 27 olduğunu söyleyen Eskinazi, şunu öneriyor:
“Pozitif ayrımcılık sigortada işverenin sadece emeklilik payını, sağlık primlerini devletin ödemesiyle sağlanabilir. Devletin bundan kaybı da olmaz.”
Türkiye’nin e önemli sanayi merkezlerinden biri olan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde fotoğraf böyle...

Yazarın Tüm Yazıları