Islahı imkánsızdır...

BUYURUN, yeni yıla girmenin mutluluğunu paylaşmak için insanlarımızı bir araya getiren yılbaşı eğlenceleri hakkında postmodern (!?) veya ultramodern (!?) bir yorum da Saadet Partisi'nin organı Milli Gazete'den geldi.

Bu gazeteye yıllardır dini konularda akıl hocalığı yapan Mehmet Talu dünkü yazısında, ‘‘Bizler Müslüman olarak niçin bir Hıristiyan ádeti (olan) (...) yılbaşı kutlamalarına aynen onlar gibi katılma ihtiyacını duyuyoruz?

(...) Yılbaşı gecesinde tertip edilen ve dinen gayri meşru olan eğlencelerin, işlenen haramların meşru ve mübah kabul edilmesinin neticesi KÁFİR OLMAKTIR’’
diyor.

Biliyorsunuz, İslam dinine göre káfirlerin katli vaciptir. Yani bir káfiri öldürürseniz suç işlemiş olmayacağınız gibi tam tersine sevaba girmiş sayılırsınız. Mehmet Talu dolaylı şekilde bunu söylemiş oluyor.

İşte size başında sarığı, yüzünde sakalı ile yani bireysel özgürlüğünü son noktaya kadar götürerek bugünkü yaşam tarzını seçmiş ve postmodern bir simge haline gelmiş bir yazarın görüşleri.

Bu tiplerin ‘‘postmodern’’ veya ‘‘ultramodern’’ olduğunu ben değil, Galatasaray Üniversitesi'nin Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Tülin Bumin söylüyor. Benim yaptığım onun, aynı zihniyetteki kadınlar için söylediklerini, (cins ayırımcılığına karşı olduğunu düşünerek) erkekler hakkında da kullanmaktan ibaret.

Anımsayacaksınız bu Mehmet Talu'nun ‘‘Belediye Başkanı’’ olmuşunu biz yıllar önce Ankara'nın Sincan İlçesi'nde görmüştük. Bekir Yıldız isimli o başkan ilk marifetini 1994 yılı Aralık ayının son günlerinde yılbaşı eğlencelerine yasak koyarak göstermişti. Önce ‘‘Yılbaşı akşamını kötülüklerden korunma gecesi’’ olarak ilan etmiş, ilçede hindi satışını yasaklamış, esnafın yılbaşı dolayısıyla vitrin süslemesine engel olmuş, yaptığı yazılı açıklamada özetle, aynen Mehmet Talu gibi:

‘‘Yılbaşı eğlenceleri İslam'a aykırıdır. Genç kızlar yılbaşı gecelerinde kötü yollara itilmektedir’’ demişti.

Bu postmodern (!?) veya (ultramodern) (!?) yılbaşı yorumunu sadece bu örneklerle sınırlı sanmayın. Aynı görüşü İstanbul'un Fatih semtindeki İsmailağa Camii muhitinde ve Cüppeli Ahmet Hoca çevresinde de aynen bulursunuz. Yalnız bu görüşlerin postmodern veya ultramodern olduğunu savunacak bir aydın bulmakta zorlanırsınız.

Nitekim şu anda Diyanet İşleri Başkanı olan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu önceki gün yaptığı yazılı açıklamada yukarıdakinden tamaman farklı bir zihniyetle, önce Hıristiyanların ‘‘Noel yortusu’’nu ‘‘Yılbaşı’’ ile karıştırmamak gerektiğini vurguladı. ‘‘Yılbaşı'nın Miladi takvimi esas alan bütün uluslarca, yeni yılın başlangıcı anısına kutlanan etkinlik’’ olduğunu, işte bu ultramodern veya postmodern kafalara sokmak istedi.

Göreceksiniz... ‘‘Başkan beyhude nefes tüketmiş’’ diyeceksiniz. Çünkü söylenenleri katiyen anlamayacaklar.

O nedenle bırakın onları... SİZİN YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
Yazarın Tüm Yazıları