Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar

Güncelleme Tarihi:

Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2016 10:04

“CANAN’da masal uyutmaz, uyandırır,” demiş Süreyya Evren Art-ist yayınlarından çıkan CANAN kitabının ön sözünde. CANAN, delirmeye yüz tutmuş, patlamalarla, sokaklardaki aç mültecilerin içler acısı durumlarıyla, kayıplarla sınanan bu toplumun travmasını ince ince tüllere işlemiş bu sergide. Hem politik olanın hem de deliliğin birleştiği ülkenin masalını anlatmış.

Haberin Devamı

“- Ya mesela, geçen gün bir mesaj atmış, bak, okusana şunu, şimdi bu ne demek?

* Noktalama işareti var, noktalama işaretleri varsa mesajda, kesin mesajı dikkat ederek yazıyor, senden hoşlanıyor demek!

- Ya geçen gün? Geçen gün yaptığını gördün değil mi Gizem?

* Ay, resmen geçerken gözü bu kıza takıldı, ben de gördüm kızlar...

- Arar mı sizce haftasonu?

* Bak şimdi, sen bence Perşembe akşam 7’ye kadar bekle, olmadı sonra tekrar konuşalım.

- 7’ye kadar bekleyeyim mi illa, öğlen mesaj atsam olmaz mı?!...

Arkadaşlara mesaj okutmalar, sosyal medya paylaşımlarını göstermeler, kaş göz oynamasından tespit yapmalar ve tüm bunlardan anlam çıkarmalar... Kadın dünyasında tükenmek bilmeyen bir konu. Her yaş, meslek ve tarzdan kadın, kendini bu klişe muhabbetin içinde buluverir bir gün. 

Haberin Devamı

Geçen gün kalabalık bir arkadaş grubumuzda, yine bir kadın arkadaşımız yeni tanıştığı çocuğu arayıp aramaması gerektiğini sordu gruba. Gruptaki erkekler hemen “Ooo ateş bacayı sarmış!”, “Bu kadar sorduğuna göre bayağı bayıldın adama,” dediler. Halbuki biz kadınlar biliyorduk; olay aslında, adama hasta olmak değil, adamın kadının istediği gibi biri olabileceği potansiyeline hasta olmak.

AŞIK KADIN, AŞKIN İÇİNDE KENDİ YANSIMASINI ARIYOR

CANAN’ın Hezeyan videosunda sanatçı, bir adama delicesine aşık olan, bazen nefret bazen aşk dolu mektuplar yazan, adamın fotoğraflarına bakarak şarkılar dinleyen, paintte aşk yaşadığını düşündüğü erkeğin fotoğrafına öpücükler çizen bir kadını canlandırıyor. CANAN’a göre videodaki aşık kadın (ve aslında her kadın), bu aşkın içinde kendi gölgesini arıyor.

Evet, cumartesi olmadan o adamla bir program yapmak, hemen haber almak, sosyal medyadaki paylaşımını üzerine alınmak ister kadın. Ama bu takıntı, sürekli baktığın telefonun ucundaki bulunmaz bir hint kumaşı olduğu için değil, kendi kafanda yarattığın dünya sebebiyle oradadır. Aslında erkeklerin sandığının aksine ateş bacayı oldukça zor sarar, kadınlar kafalarında bin bir senaryo döndürerek sürekli çıra tutuşturmaya çalışırlar.

Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar

Haberin Devamı

UYUTMAYAN MASALLAR

“CANAN’da masal uyutmaz, uyandırır,” demiş Süreyya Evren Art-ist yayınlarından çıkan CANAN kitabının ön sözünde. Ben de bir masalla tanıştım CANAN’la. İbretnuma. Can yakan bir hikaye olan Hezeyan’ı da ilk defa İstanbul Modern’de izlemiştim. Doğudan göçen aile, sürekli günah konuşan bir kayınvalide, ensest kurbanı bir çocuk, aciz kalmış bir anne, kadın.

BU ÜLKEDE KADINLIĞIN HER HALİ MASAL...

Masal... Minyatürler ve sakinleştirici bir ses ile anlatılan, gözünüzü alamadığınız ve bu ülkede benzerlerini her gün izlediğimiz, duyduğumuz bir masal. Minibüsçülerin tecavüzüne uğrayan üniversiteli genç kadınlar masal, ayrılmak istediği için kocası tarafından vurulan kadınlar masal, medyaya kadın gülmesin, hamile kadın dışarı çıkmasın, dekolte giyilmesin (kime göre neye göre), erkeklerle vakit geçirilmesin, ruj sürülmesin diyen politikacılar, gazeteciler hatta kadın aile bakanları masal... Masal. Masal dolu ülke.

Haberin Devamı

Yeni köprülerin, havaalanlarının, duble yolların yapıldığı, AVM’lerin inşa edildiği, tarihi hanların çok şükür restore edildiği, dünya liderlerine fırça kayılacak güçte, ışıl ışıl, zafer dolu bir ülke. Işıl Işıl Karanlık, koymuş CANAN sergisinin adını. Işıl ışıl karanlık, karanlık, ışığın olmadığı durumlar için kullanılan bir kelime aslen.

Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar

CANAN sergisinde Julia Kristeva’nın politikanın insan psikolojisi üzerindeki travmatik etkisinden bahsederken deliliği apolitik, asosyal başka bir uzamda yaşama hali olarak tanımlamasından esinlenmiş. Kristeva’ya göre, siyasetin yaşattığı acıyla deliliğin acısı eşdeğermiş.

Haberin Devamı

PARILTILI VE NARİN GÖRÜNTÜLÜ İŞLEMELERDEKİ DEHŞET

Sanatçı, sergide bu bakış açısından yola çıkarak karanlığı hem politik olanın hem de deliliğin ağırlığı üzerinden tanımlamış. Delirmeye yüz tutmuş, patlamalarla, sokaklardaki aç mültecilerin içler acısı durumlarıyla, kayıplarla sınanan bu toplumun travmasını CANAN, ince ince tüllere işlemiş.

Parıltılı ve narin görüntülü işlemelerdeki dehşet, Rampa Galeri’nin duvarlarına kara gölgeler olarak yansımış. Ankara patlamasından kadın haklarına tecavüze, ışıl ışıl işlemelerle yapılan çalışmalar ardındaki konuların gerçek karanlıkları, arkalarındaki gölgelerle belirivermiş duvarlarda. 

Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar

Haberin Devamı

Gölgeler, metaforik olarak Uzak Orman, Yakın Şehir işinde de görülüyor. Bu kez üzerimize düşen medeniyetin gölgesi... Kadın bedenini baskı altına almaya, sansürlemeye ant içmiş iktidara karşı bir itaatsizlik eylemi de olarak ormanda ve Bomonti’de bir sokakta çıplak performans sergileyerek çekim yapan CANAN, ormandaki korkularının çıplak vücuduna diken batması gibi küçük korkular olduğundan bahsederken şehirde ise tecavüz, tutuklanma gibi ciddi, kalıcı izler bırakacak korkular yaşadığını söylüyor.

Şehrimize, yöremize medeniyet gelince insan doğduğu gibi yaşayamıyor; hayatı zorlaştıran bir sürü kural ile daha özgür yaşadığımızı zannediyoruz sadece. 

Işıl ışıl karanlıkta uyutmayan masallar

CANAN bu kadar gölgenin yanına bir de Zifiri Karanlık yazan ışıklı bir tabela yapmış. Sanatçı, sönük de olsa insanın içindeki umudun tükenmediğini, ne kadar karanlığı yaşarsak yaşayalım, yaşama tutunma hissinden vazgeçmediğimizi söylüyor.

Suriyeli mülteciler de bu yüzden şişme botlarda daha iyi bir yaşama yol almaya çalışıyorlar... Çünkü, aydınlık ne kadar kısılmaya çalışılırsa çalışılsın, içimizdeki sönmeyen umut sayesinde uzak da görünse zamanı geldiğinde, güzel günler göreceğiz çocuklar.

*Yazıyı yazarken CANAN’ın Ocak 2016’da İstanbul Art News, Milliyet Sanat ve Artful Living ile yaptığı röportajlardan yararlanılmıştır.

irmakozer.com tarafından hazırlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!