Güncelleme Tarihi:
MÜCADELE ETMEK GEREKİYOR
Tek iyimserliğinin genç insanların geleceklerini ellerine almaları olduğunu belirten Wullf, “Şimdi bencillik, korumacılık öne çıkıyor. Geçmiş dönemdeki değişim rüzgarı Türkiye’ye ekonomik büyüme getirdi. Yeni değişim rüzgarı dünya ekonomisi ve Türkiye içinde değişim ile riskleri beraberinde getiriyor” dedi. Gelecekte demokrasi için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Wullf, “Son 25 yıl Avrupa ve Türkiye için en mutlu yıllar olabilir” diye konuştu. Türkiye Almanya arasındaki ilişkilere de değinen Wullf, şu anda kötü bir durum olduğunda Türklerin Suudi Arabistan’ı, Azerbaycan’ı veya Katar’ı aradığına dikkat çekti. Wullf, “Oysa Türkler Almanya’yı, Almanya da Türkiye’yi arayabilmeli. Beni en çok üzen bu değişim” dedi.
ALGI BOŞLUĞU VAR
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Ermut da, Türkiye’ye yatırımların geleceğine inandıklarını kaydetti. “Elbette yatırım odaklı sorular gelirken, güvenlik ile ilgili sorular da geliyor. Turist ve yatırımcı olarak ilk olarak gelecekte algı boşluğu var. Bunlar anlatmakta zorlanıyoruz” diyen Ermut, ”Türkiye için avantaj ve dezavantajlar var” dedi.
POPÜLİZM BİR GERÇEKLİK
Bookings Enstitüsü İdari Bilimler Başkan Yardımcısı West de, dünyada yükselen trendlere dikkat çekti. Popülizmin artık bir gerçeklik olduğunu söyleyen West, “Ancak popülizm bir finansal krizin akabinde ortaya çıkıyor ve uzun sürecek diye bir kavram yok. Kaybolmaya başlayabilirler. Trump çok kısa vadeli bir aktör olabilir. Kendisiyle aynı fikirde olmayan çok fazla insan var” dedi. Büyükelçi Başçı da, “Dijital ekonomiye odaklanalım. Makineler insan mı, makine mi anlayamaz hale gelecek. Çağrı merkezlerinde artık bilgisayarlar cevap vermeye başlayacak. Hindistan’da binlerce insan işini kaybedecek. Bunların yerine bilgisayarlar gelecek. Politikacılar olarak bizler ne yapacağız?” diye konuştu.