İş alemi popülizme kaymadı ama çözüm bekliyor

ÖNCEKİ gün TOBB bünyesinde oda ve borsa başkanları ile sektör temsilcilerinin Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı toplantıdan, "popülizme kayış olabileceği" gerekçesiyle korkuyorduk. Ancak korktuğumuz olmadı ve bu toplantı programda sapma yaratacak kadar büyük talep ve sekter eleştirilere sahne olmadı.

1994’deki hataya düşülmediği için, herşeyden önce TOBB yönetimini kutlamak gerekiyor. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı konuşma aslında oldukça önemli eleştiri ve uyarılar içeriyor. Ancak dili yumuşak tutulduğu için, Başbakan’a ters gelmemiş, ki sanıyorum amaçlanan da buydu. Hisarcıklıoğlu konuşmasına "hem ihracatta hem de iç piyasada yaşanan sıkıntılar, artık pek çok müteşebbisimizin dayanma sınırının ötesine geçmektedir" cümlesiyle başlamış. "Bizler 3 yıl önce TL’nin değer kazanacağının farkındaydık" diye sözüne devam eden Hisarcıklıoğlu, güven ortamı sağlandıkça dövizden TL’ye geçiş olacağını, bunun kuru aşağı çekeceğini bildiklerini belirterek, "makro dengeler düzelmeden reel sektörün sorunlarının çözülemeyeceğinin de bilincindeydik" demiş.

Makro dengeler düzeldikçe reel sektör üzerindeki yüklerin azalacağını, böylece TL’deki değer artışının dengeleneceğini umutla beklediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Ama döviz kurundaki gerilemenin üstüne girdi maliyetleri de eskisi gibi yüksek kalınca, makro ekonomideki iyileşme reel sektöre aynı şekilde yansımamış ve sıkıntılar daha da artmıştır" diyor. Bunun üzerine sanayicinin rekabetçi olabilmek için daha fazla ithal girdiye yöneldiğini, böyle olunca da içeride ara malı üreten KOBİ’ler başta olmak üzere nihai mal üreten pek çok sanayicinin olumsuz etkilendiğini, ihracatın sağladığı katma değerin azaldığını ifade etmiş.

Döviz kurları seviyesinin bir kamu otoritesi tarafından belirlenmediğinin ve serbest kur sisteminden dönüşün daha büyük riskler taşıdığının farkında olduklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu’nun "Eskiden olduğu gibi bize ait riskleri sigortalayacak bir Merkez Bankası da talep etmiyoruz" sözleri, bence olaya sağlıklı açıdan yaklaşıldığının,en büyük kanıtı.

Yani TOBB kendi üzerine düşeni yapıp, ortalığı germeden, uygulanan programa sekte vurmadan, biriken sorunlara, dengesiz büyüme sıkıntılarına çözüm bulunmasını istemiş.

GENEL KURULDA HAVA BOZABİLİR

Hisarcıklıoğlu
’na tabandan büyük talepler geldiğini biliyoruz. Buna karşılık Hisarcıklıoğlu, yumuşak bir dille bu talepleri sıralamış durumda. Yani ithal girdideki artış, bunun işsizliğe etkisi, sanayi stratejisi eksikliği, istihdam üzerindeki yükler, enerji fiyatlarının aşırı yüksekliği örnekleriyle ve tablolarla Başbakan ve Bakanlara anlatılmış durumda.

Toplantı öncesi Hisarcıklıoğlu, bölge ve sektör temsilcilerinden, kendisinin aktaracağı sorunlara girmeyip, özel sorunları anlatmalarını istemiş. Böylece tabandan gelen taleplerin sert üslupla dile getirilmesinin önüne geçilmiş, toplantının yumuşak geçmesi sağlanmaya çalışılmış. Bu nedenle bölge temsilcileri de yol, okul gibi isteklere girmişler ve sonunda Başbakan da buna bakıp, "Onları Valiler, Belediye başkanları da istiyor. Siz şunu yaparsanız biz de bunu yaparız deyin" demiş.

Kısacası; sorunlar aktarılmış ama biraz da Başbakan’ın "eleştirilere karşı takındığı sert tavır" nedeniyle, bu sorunların temsilciler tarafından aktarılması heyecansız gerçekleşmiş.

Aslında TOBB tabanının bu kadar sakin olmadığını biliyoruz. Bu toplantıda Oda ve sektör temsilcilerinin gönüllerinden geldiği gibi konuşamadıkları da ortada.

Ancak görüştüğümüz birkaç oda başkanı, bu yumuşak havanın sürmesinin hükümete bağlı olduğunu söylüyorlar. Başkanın tüm sorunları aktardığını ve şimdi çözüm beklediklerini kaydeden bir Oda Başkanı, Başbakan’ın cari açık, ithal girdi, enerji ve istihdam konularında kendilerini tatmin edecek yanıtlar vermediğini, ama çözüm beklediklerini söyledi.

Bir başka oda başkanı ise toplantının çok yumuşak geçtiğini ama bunun tabandaki tepkiyi tam göstermediğini belirterek, "Tepki için 3 ay sonraki genel kurula kadar bekleriz" dedi.

Yani Hükümet ile iş alemi arasındaki bu yumuşak hava, ilelebet böyle sürmeyebilir.
Yazarın Tüm Yazıları