İran sanayileşti, Trabzon Limanı’yla işi kalmadı

TRABZON Limanı geçen yıl 22.4 milyon dolara Albayraklar’a satıldı. Doğu Karadeniz’in en büyük limanı asırlardır İran’a transit ticaretin ana kapısı olarak bilinir.

Acaba özelleştirmeden sonra işler nasıl yürüyor? Liman canlandı mı, taşıma yapan kamyonlar, şoförlere hizmet veren esnaf, otomotiv yan sanayicisinin yüzü güldü mü?

Bu soruyu Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy’a yönelttik. Ulusoy’la sohbetimize Oda Yönetiminden Cafer Hazaroğlu, İsmail Öztürk, Mehmet Çelik, Adnan Sağlam ve Hakan Gürhan da katıldı. Bakın Trabzon’un ‘ortak aklı’ ne dedi:

- Ali Osman başkan, siz aynı zamanda Türk-İran İş Konseyi’ne de başkanlık ediyorsunuz...

- Evet hatta daha geçen hafta İran’daydım.

- İran’a transit ticaretin Trabzon Limanı’na getirisi büyüktü geçmişte...

- İran yirmi yıl önce 20 milyon tonluk ithalatının 3 milyon tonunu Türkiye ve Trabzon üzerinden geçirirdi.

- Ya şimdi?

- Bu rakam ağır ağır yılda 1 milyon tona, sonra 100 bin tona kadar geriledi.

- İki ülke rejim farkı ticareti engelledi mi?

- Daha çok İran’ın sanayileşmesi önemli rol oynadı.

- Mesela?

- Mesela Arak’ta (Batı İran) çok modern petrokimya tesisi kurmuşlar. Yıllık üretimi 260 bin ton. Oysa biz zamanında aynı maldan yüzbin ton satardık İran’a.

- Yani hiç yolu yok mu İran’la ticareti canlandırmanın?

- Azerbaycan ve İran Azerbaycan’ı ile ticaret canlansa bile yeter Trabzon’a... Ama bunun için İran’la dostluk ilişkileri şart!

- Hazır söz dış politikadan açılmışken Gürcistan ve Acaristan’daki yönetim değişikliğinin Trabzon’a etkisi ne olur?

- Olumlu olur diye düşünüyorum. Aslan Bey’le iş yapan Türk işadamları son dönemde paralarını çok zor alıyordu.

El arabasıyla sebze satanların Rusya’da gemi seferleri var

SOVYET
rejiminin çökmesiyle birlikte tüketim çılgını Ruslar Trabzon’u istila etti. İstila diyoruz çünkü sadece 1992’de Trabzon’a gelen BDT vatandaşı sayısı 693 bin 657 kişiydi. Bugünse yıllık ziyaret sayısı 20 binlerin altında. Sebebi malum, Ruslar ticareti öğrendi, Türkler ‘Nataşa’ aşağılamasının faturasını ödedi. Peki sel gitti, geriye ne kadar kum kaldı?

Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Sebahattin Arslantürk ile kurmayları Mehmet Cirav, Sedat Gözaçan, Bekir Şengül ve Haydar Hisoğlu’ndan dinliyoruz.

- Sebahattin Başkan, bavul ticareti Trabzon’a zenginlik getirdi öyle değil mi?

- Tabii, limanın karşısındaki Çömlekçi semtinde dükkan kiraları 30 katına çıktı, en küçük esnaf bile günde 100-150 dolar kazanır oldu.

- Ama şimdi gelmiyorlar...

- Evet 3 bin dolara kiralanan dükkanlar 100 dolar etmiyor.

- Mutlaka biraz tortusu kalmıştır canım...

- Mesela ilk günlerde Ruslara el arabasıyla sebze satanların bugün Rusya’ya yaş meyve sebze, narenciye taşıdıkları gemileri var...

- Ruslardan hiç mi öğrenmedik peki?

- Kiviyi öğrendik iyi de oldu. Şimdi 2-3 bin ton üretip Rusya’ya, Gürcistan’a satıyoruz.

- Fındık kadar kárlı mı?

- Daha uluslararası piyasa fiyatına uygun üretim yapamıyoruz ama hemen kıyaslama yapayım: 100 kilo fındık aldığınız yerde 3 ton kivi yetişiyor ve on kat gelir sağlıyor.

Fındığı nisan karı vurdu

3
ve 4 Nisan günleri şahsi takviminizde hatta belki de ülke tarihinde fazla yer tutmamış olabilir. Ama tam da o günlerde Trabzon, Ordu ve Giresun’un fındığını don vurdu.

Nisan karı bu üç ildeki rekoltenin yaklaşık yarısını yaktı. Hemen akabinde iç fındığın ton fiyatı 380 dolardan 550 dolara, kabuklunun TL fiyatı da bir milyon artışla 3.5 milyona dayandı. Trabzon Türkiye fındığının onda birini üretiyor, il gelirinin yüzde 20’si fındıktan sağlanıyor. Anlayacağınız tam bir ekonomik afetten söz ediyoruz:

- Mehmet Cirav başkan şimdiye kadar ne yapıldı?

- Tarım İl Müdürlüğü harekete geçti ama kesin zarar 20 Mayıs gibi belli olacak.

- Üreticiye ne gibi yardım gerekli?

- Örneğin doğrudan gelir desteği daha yüksek ödenebilir.

- Peki piyasadaki fiyatlar hep böyle yüksek mi gidecek?

- Aslında fiyat istikrarı çok önemli, çünkü tüketim bir inip bir çıkmamalı. Ya gelecek yıl üretim katlanır ve fiyat 100 dolara düşerse ne yaparız?

- Fiyat istikrarı nasıl sağlanır?

- Fiskobirlik’in elinde 2001 yılından kalma 125 ton stok var. Yarısını satsa fiyatlar düzene girer.

Trabzon’un hedefleri

Trabzon’da bin 150 balıkçı teknesi var.
Yıllık hamsi rekoltesi 20 bin ton.

Çay-Kur’un 8, özel sektörün 20 çay fabrikası var, sanayi istihdamı 20 bin kişi.

Kentin ihracatı 349 milyon dolar (2003) yarısı tek bir fındık ihracatçısına ait.

Bir yıl önce açılan Dünya Ticaret Merkezi’nde iki önemli fuar yapıldı.

Kentin turistik tesislerinde 1042 oda ve 2 bin 41 yatak bulunuyor.

Trabzon’un hedefi, ‘Ticaret Merkezi’ haline gelmek.

Bu yolda; Konferans, Sağlık ve Eğitim merkezi olmaya gayret ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları