Irak’ta hepimiz aynı gemideyiz

TESEV ile aşağıda tam olarak ne olduğunu açıklayacağım GMF’nin (The German Marshall Fund of tne United States) İstanbul’daki NATO Zirvesi’nden hemen önce ortaklaşa düzenledikleri iki günlük konferansın adı ‘Yeni Bir Yol Kavşağında Atlantik İttifakı’.

İki gün, cumartesi ve pazar günleri Çırağan Sarayı’nda neler konuşuldu?

Ve kimler katıldı?

NATO Zirvesi için İstanbul’a gelmiş devlet adamları, diplomatlar, akademisyenler, gazeteciler, ünlü düşünce kuruluşlarının önde gelen isimleri.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de birer konuşma yaptıkları konferansta NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’i de dinleme fırsatını bulduk.

Neticede, bugün sona erecek NATO Zirvesi’nde neler konuşulacağının, ne gibi kararlar çıkacağının ipuçlarını aldık.

Bu tür toplantıların bir faydası da hem ilginç tartışmalara tanık olmak, hem gökte aradığını yerde bulmak.

Mesela 2002 Eylül ayında Washington’a Avrupa’dan ve Asya’dan bir grup gazeteciyle birlikte yaptığım gezi sırasında Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde ağırlanmıştık.

ABD o günlerde kamuoyunu Irak Savaşı’na hazırlamak derdindeydi, zaten gezinin de amacı buydu.

Her neyse ziyaret ettiğimiz Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden biz gazetecileri Irak’ın elindeki silahlar nedeniyle ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan zat Çırağan Sarayı’nda tam yanıma düşmez mi?

‘Ne oldu Irak’taki silahlara?’ diye sordum.

‘Fransız ve Alman haberalma servisleri bizi ikna etmişlerdi’ diye topu Atlantik ötesine attı.

‘Peki hadi silahlar bulunamadı diyelim. Irak’ta bugünkü kaosa ne diyorsunuz?

‘O başka mesele? Belki başka türlü bir taktik izlemek gerekirdi...’

ARAFAT DA TALEP ETSE

Peki şimdi ne olacak?

Afganistan’da görev alanı genişletilmesi planlanan NATO, Irak’ta da devreye girecek.

NATO Genel Sekreteri Scheffer, konferansta diyor ki ‘Birkaç gün önce Irak Başbakanı Allawi’den NATO’nun desteğini talep eden bir mektup aldım.’

Belli ki NATO, Irak yolcusu?

Soru-cevap bölümünde NATO Genel Sekreteri’ne bir soru, Filistin Uluslararası İşler Araştırma İçin Akademik Toplum üyesi Profesör Mahdi Abdul Hadi’den geliyor: ‘Arafat’tan da yarın gelmenizi talep eden bir mektup alırsanız gelir miydiniz?

NATO’nun görev alanının sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor?

İşin bir başka boyutu da müttefiklerin bu işe nasıl baktıkları.

Fransa’da Chirac Hükümeti’ne yakın olan Uluslararası İlişkiler Enstitüsü IFRI’den Guillaume Parmentier sözünü sakınmıyor.

Fransa’nın Irak Savaşı’na neden karşı çıktığını hatırlattıktan sonra ‘Irak’ta işler daha da kötüye giderse bedelini Avrupa da ödeyecek. Neticede aynı gemideyiz. İstesek de istemesek de müttefiklerle dayanışma gerek’ diyor.

Dikkat çektiği nokta ise şu: ‘NATO Iraklılar tarafından ABD’nin bir uzantısı olarak algılanırsa işler daha da sarpa sarabilir...’

Anlayacağınız, Bush ve ekibinin dünyanın başına sardıkları bu beladan kurtulmak için ümitler şimdi NATO’ya bağlanmış durumda?

Marshall yardımı alan Almanların vefa borcu

TESEV
(Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) ile İstanbul’daki konferansı ortaklaşa düzenleyen German Marshall Fund of United States (ABD’nin Alman Marshall Fonu) 1972 yılında kurulmuş.

İkinci Dünya Savaşı sonrası, ABD’nin Marshall yardımından yararlanmış olan Alman şirketleri yardımın gelmesinden tam 25 yıl sonra vefa borcu olarak bir fon oluşturmuş.

GMF Başkanı Craig Kennedy’nin verdiği bilgiye göre, esas amaç ABD ile Avrupa arasında işbirliğini geliştirmek.

İki kıta arasında seminerler, konferanslar düzenleyen GMF aynı zamanda politikacılara, gazetecilere burslar sağlıyor. Bir düşünce kuruluşu olarak da işlev görüyor.

Washigton, Berlin, Bratislava, Brüksel ve Paris’ten sonra büyük bir olasılıkla 2005 yılının ilk aylarında İstanbul’da bir ofis açacak.

Craig Kennedy, 7 yıl önce Türkiye’ye gelmek istediğini ancak şimdi TESEV ve hükümetin ilgi göstermesiyle bunun gerçekleşeceğini söylüyor.

Kopenhag kriteri deneyini komşularla paylaşmak

TESEV
’in çalışma gruplarının hazırladıkları ‘İstanbul Bildirileri’nde ilginç önerilere rastlamak mümkün.

‘3. İstanbul Bildirisi’nin konusu ‘Genişleyen Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Demokratikleşme Tartışmaları’.

Bildiriyi özetleyen ODTÜ’den Doçent Meliha Altunışık, Kopenhag siyasi kriterlerine uyum için kararlı adımlar atan Türkiye’nin bölge ülkeleriyle mesela Suriye ile kendi demokratikleşme deneyimlerini paylaşabileceğini söylüyor.

Yalnız burada soru işareti şu: Türkiye işin ucunda AB üyeliği olduğu için bu süreçten geçti? Ortadoğu ülkelerine neyi vaat edeceksiniz?
Yazarın Tüm Yazıları