İnsan olmayı kedilerden öğrendik

Kedim ve Ben, aylık bir elektronik kültür dergisi. İnternet üzerinden yayımlanıyor. 1500 sayfa ve 150 konudan oluşuyor.

İçeriğinde kedi sağlığından bakımına, kedilerin sevdiği müzikten tarih içinde yer aldıkları kültürel olaylara kadar her bilgiye ulaşabiliyorsunuz. 2003 yılında kurulan ve 4 bin 200 üyesi bulunan elektronik derginin en ilgi çeken projesi, mezunlarına diploma verdikleri Kedi Koleji.

Kedim ve Ben fikrinin ortaya çıkış hikayesi, derginin editörü Attila Tormuş’un kedisini kısırlaştırma ameliyatında kaybetmesiyle başlıyor. Herhangi bir hastalığı bulunmayan kedinin hiçbir risk teşkil etmeyen bir operasyonda hayatını kaybetmesi, Tormuş’u bu konu hakkında araştırma yapmaya sevk etmiş. "Yaptığım araştırmada birçok kedinin bu ameliyatlardan sağ çıkamadığını öğrenince, toplumun bu konuda bilgilenmesi gerektiğine karar verdim" diyor Tormuş.

Dört kişilik çekirdek kadroyla başlamış çalışmalarına. Mümkün olduğunca çok kişiye ulaşıp hiçbir ücret talep etmeden bilgi sunmanın yollarını ararken internet sitesi kurma fikri çıkmış ortaya.

Elektronik dergilerinde, önceleri sadece kedi sağlığına yer vermeyi planlamışlar. "Ama gün geçtikçe kedi bakımı, uzman veterinerlerle soru cevap köşeleri, kedilerin kültür içindeki yerlerine ait konu başlıklarıyla ilgili çalışmalar yapmaya karar verdik. Daha tasarım aşamasındayken, içeriği her geçen gün zenginleşti."

Dergi 2003’te yayına www.kedimveben.com adresinden 100 sayfa ve 26 konuyla başladı. Şu anda 1500 sayfa ve 150 konuya ulaştı. İçeriği ayda bir güncellenen dergi, kendilerine Sivil Kedi adını seçen bir kadro tarafından yönetiliyor. Yazar kadrosu 23 kişi. Dergi, kedilere yönelik üretim yapan firmalardan reklam alıyor.

KORKUNÇ GÖSTEREN FİLMLERE PROTESTO

Sanat, medya ve sağlık sektöründen isimlerin kedi konulu yazılar yazdığı dergide, veteriner hekimler sağlık sorunlarıyla ilgili ücretsiz bilgilendirme yapıyor, okuyucu sorularını cevaplıyor. Hayvan, hayvan dostu ve veteriner hekim üçlemesinin güçlendirilmesi gereken bir zincir olduğuna inanan Sivil Kedi kadrosu, dergilerinde bunun için interaktif bir iletişim ağı kurmuş.

Elektronik derginin editörü Attila Tormuş, her sayıda farklı bir dosya hazırladıklarını, gerektiğinde kampanya hazırladıklarını söylüyor. "Mesela kedilerin korku filmlerinde korkunç yaratıklar gibi sunulmasına tepki duyuyoruz. Protesto etmek için Korku Haftası düzenledik. Bu tür etkinliklerin sosyal duyarlılığı artırdığı kanısındayız."

Elektronik derginin ilan bölümleri kedi almak ya da kedisini vermek isteyenlerin ilanlarına açık. Herhangi bir ücret talep edilmiyor. Dergi içeriğinde beslenme, sağlık gibi temel konuların yanında, kültür alanında yazılar da yer alıyor. Bu bölümde müzik, resim, heykel, fotoğraf, edebiyat gibi sanatlarda ünlülerin kedi sevgilerinin sanatlarına yansıması, kedileriyle ilişkilerini ele alan öykülere yer veriliyor. Kedi konulu eserler sergileniyor. Bu bölümde Orhan Veli Kanık’ın "Erol Güney’in Kedisi" şiirine ve Robert Fox’un kedi fotoğraflarına rastlamak mümkün.

KEDİ KOLEJİ KURDUK SANAL DİPLOMA VERİYORUZ

İçerikte, işledikleri her konuda, verdikleri her bilgi kutucuğunda, ansiklopedik dil kullanmaktan kaçınan ve öyküleme yolunu tercih eden dergi ekibi, tasarımlarda da zarafet ve estetiğe önem veriyor. Attila Tormuş, okurlarını mümkün olduğunca iyi ağırlamak için ellerinden geleni yaptıklarını söylüyor: "İlk kez kedi alanların öğrenmek istediği birçok konu var. Kedi besleyenler ise çoğunlukla kulaktan dolma bilgilerle yanlış yönlendiriliyor. Bu sorunları engellemek için Kedi Koleji’ni kurduk."

Kolejin eğitim programı 20 dersten oluşuyor. Her dersin sonuna bilgileri pekiştirecek bir test eklenmiş. Bütün testlerden başarıyla geçen, yılsonu sınavına katılıyor. Sınav kağıtlarını derginin maskotu Susam (kedi) değerlendiriyor. Başarılı olanlara, sanal ortamda diploma veriliyor. Kolej, tüm elektronik dergi üyelerine açık.

KEDİLER NEW AGE MÜZİK SEVİYOR

Dergi ekibi, yaptıkları araştırmalar sonucunda kedilerin müzik türleri arasında en çok new age tarzını, TV’de ise akvaryum görüntüsü izlemeyi sevdiklerini söylüyor. Attila Tormuş bu bilgilerin ışığında kedilerini uyuttuğunu anlatıyor: "Akşam eve gittiğimde, Digiturk’ün New Age müzik kanalını açıyorum. Kedilerim hemen ekranın karşısına geçiyor. Ekrandaki görüntü akvaryum. Bu durum kedilerin daha da bir hoşuna gidiyor tabii. Saatler ilerleyip, uyku saatleri geldiğindeyse ekranı karartıyorum ve müzik eşliğinde uykuya dalıyorlar." Dergideki "Dinlediklerimiz" köşesinde de kedilerin sevdikleri müzik türleri ve kediler için kaydedilen CD’ler tanıtılıyor.

KISIRLAŞTIRMALAR PROGRAMLI YAPILSIN

Kedim ve Ben kadrosunun şikayetçi olduğu bir konu, sokak hayvanları için uygulanan kısırlaştırmalar. Kısırlaştırmanın belli bir program çerçevesinde yapılması gerektiğini savunuyorlar. "Hayvanlar, insanların empati yeteneklerinin gelişmesine, paylaşımcı ve hoşgörülü birey olmalarına çok yardımcı. Kısırlaştırıp soylarını tüketirsek, sokaklarımızdan, evlerimizden, doğamızdan hayvan olgusunu çıkarırsak, çok büyük bir yanılgıya düşeriz." Sivil Kedi ekibinin sloganı "İnsan olmayı kedilerden öğrendik." Bunun için de kediler ve diğer sokak hayvanları için ellerinden geldiğince çalışmayı sürdüreceklerini belirtiyorlar. Ebru BARAN

Sokak hayvanlarına temiz su kampanyası

Sivil Kedi ekibi, derginin yanı sıra bir süredir kedi ve bütün sokak hayvanları için temiz su bulma projesine hazırlanıyor. Tormuş, projenin ev sahibinin camiler olacağını söylüyor: "Osmanlı döneminde sokak hayvanlarının temiz su içebilmesi için şadırvanların yanına nüveler oluşturulurmuş. İstanbul’da bu kadar çok cami varken, neden böyle bir projeyi hayata geçirmeyelim? Diyanet İşleri Başkanlığı’yla görüşeceğiz. Uğraşlarımızın sonucunda umuyoruz ki, projemiz hayata geçecek."

KAVACIK’TA YARDIMA İHTİYACIMIZ VAR

Bir süre önce bir aile ziyareti için Kavacık’a gittiğimizde sokaklarda çok sayıda uyuz köpekle karşılaştık. Köpeklerin durumu korkunçtu. Üstelik hepsi bir deri bir kemik kalmış. Semtte ciddi bir uyuz salgını olduğunu öğrendik. Yanımda sürekli Dectomax ve Frontline taşıdığım için yakalayabildiğimiz altı köpeği ilaçladık. Ama bu çözüm değil. Tüm köpeklerin, en az üç hafta süreyle ilaçlanması gerek. Civarda oturanlar, köpeklerin varlığından kesinlikle rahatsız değil; onları seviyor ve ellerinden geldiğince yardım ediyorlar ama burada ciddi bir yardıma ihtiyaç var. Bugün ve yarın bağışlarla tedarik ettiğimiz malzemelerle Kavacık’ta ilaçlama yapacağız. Ancak üç kişiyiz ve bu sayı, bu iş için çok az. Ne kadar çok kişi olusak, o kadar çok cana yardım edebiliriz. Bize yardım etmek isteyen gönüllüler var mı? Bize 0555 422 88 95 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Kebire, Burcu ve İsa.

Köpeklerde paraziter ishal

Kedi ve köpeklerin bağırsaklarında yerleşip üreyen koksidia’lar altı aylıktan küçük köpek ve kedilerde şiddetli ve bazen kanlı ishalle seyreden sindirim sistemi hastalıklarına yol açarlar. Ergin kedi ve köpeklerde de bağışıklık sisteminin zayıfladığı veya başka hastalıklar nedeniyle vücudun zayıf düşüp stres altında kaldığı durumlarda benzer enfeksiyonlar görülür.

Yavru köpekler koksidiayı yaşadıkları yerden ve annelerinde varsa, onun dışkısı yoluyla alırlar. Yaşları ilerledikçe koksidialara karşı direnç kazanır. Bu yüzden de hastalık belirtileri göstermeden bağırsaklarında taşıyabilir ve kistleri dışkıları ile etrafa yayabilirler. Bu yüzden bakımsız köpeklerin bir arada olduğu ortamlarda koksidiaya sıklıkla rastlanır.

Hastalık genellikle bulaşmadan sonraki 13 gün içinde ortaya çıkar. Bu nedenle koksidiaya bağlı ishaller genellikle 15 günlükten büyük yavru köpeklerde görülür. Hastalığın en göze çarpan belirtisi ishal. Enfeksiyonun durumuna göre orta düzeyde veya şiddetli olabilir. Hastalığın ilerlediği durumlarda dışkıda mukus ve kan da olur. Bazı yavrularda ölümle sonuçlanan iştah kaybı, kusma, sıvı kaybı da oluşabilir.

Dört-on iki haftalık yavrularda ishal, koksidioz belirtisi olabilir. Teşhis için mikroskopla dışkı muayenesi yeterli olur.

Koksidioz tedavi edilebilen bir hastalık. Uygun ilaçlarla etkenlerin üremesi zayıflatılıp hastalığın şiddeti azaltılabiliyor. Etkenlerin bağırsaktan tamamen uzaklaşması ise köpeğin bağışıklık sisteminin direnç kazanması ile olur.

Dışkı ile temas eden sinek ve fare gibi hayvanlar da hastalık etkenlerini taşır. Bu yüzden yavru köpeklerin yaşadığı yerlerde maksimum hijyen uygulamalısınız.

Bu arada hemen yazalım; kedi ve köpeklerde görülen koksidia türleri insanlara bulaşmaz.

Pako pano

11 aylık dişi, beyaz üstüne sarı lekeleri olan kedimiz Ankara- Çayyolu Alacatlı Gazililer Sitesi’nde kayboldu. 0536 538 83 40.

Dört aylık kardeş kediler sahipleri taşındığı için sokağa bırakılacaklar. Onlara sıcak bir yuva arıyoruz. 0216 566 35 56.

İyi bir bekçi köpeği ve sadık bir dost arayanlar bu Seter kırmasını istemez mi? Çevrenin ve ailemin baskısına sağlık sorunlarım eklenince başka çarem kalmadı. Barınağa vermek istemiyorum. 0555 709 30 89.

Bir ay önce Atakent Halkalı toplu konutlarında iri ırktan, görünümü ve özellikleri nedeniyle Bernese dağ köpeği olduğunu düşündüğümüz bir köpek bulduk. Bu güzel kızın sahibiyseniz lütfen bizi arayın. 0535 816 51 77.

Dalmaçyalı, Rottweiller, Persian Sheppard, Terrier ve daha birçok cins köpek barınağa terk edildi. Kalbinizde ve evinizde onlar için yer var mı? 0532 627 02 38.

Kaniş-Terrier kırması 11 yaşındaki köpeğim, 1 Ağustos akşamı İstanbul Tepebaşı’nda kayboldu. Yaz tıraşı olduğu için tüyleri daha kısa. 0538 325 51 89.

Annesi ölen ve sütanneyle büyüttüğümüz yavrulara yuva arıyoruz. 0532 294 63 34.

Bir yaşında, dişi Rus kırması sahiplerinin hevesi geçince sokağa terk edilmiş. Uysal, sağlıklı ve sevgi dolu. 0535 233 34 35.

Dört minik kardeşe birlikte veya tek tek- evinizi açmak ister misiniz? 0532 715 05 05.

Cocker cinsi köpeğimiz 4 Ağustos’ta Kilyos’ta kayboldu. İki yaşında, erkek. Bulursanız lütfen haber verin. 0533 637 16 91.
Yazarın Tüm Yazıları