İnsan hakları treni yolda

HÜRRİYET’in kuruluşunun 60. yıldönümü müthiş bir projeyi hayata geçiriyor.

"İnsan Hakları Treni".

Üç gün önce Kars’tan yola çıkan tren, 45 istasyona uğrayarak 14 Ağustos’ta Edirne’de yolculuğunu tamamlayacak.

Trenin amacı her geçtiği yerde "insan hakları" -özellikle çocuk ve kadın hakları- rüzgarı estirmek.

Hem de eğlenceli bir şekilde estirmek.

Akbank Çocuk Tiyatrosu’yla, film gösterileriyle, müzikle, ünlü yazarların söyleşileriyle, sergilerle.

Her istasyonda bir sürpriz.

Dün öğle yemeğinde Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’yla treni konuşuyorduk.

Kars izlenimlerini aktarırken ilginç bir noktaya değiniyor.

"Kars’ta kadın örgütleri temsilcileriyle biraraya geldik. Dört yıldan beri kadına şiddet meselesi üzerinde çalıştıklarını ancak fazla ciddiye alınmadıklarını anlattılar" diyor.

"Bizim gibi büyük kurumların desteklerine ihtiyaçları var" diye ilave ediyor.

Gerçekten meseleye büyük kurumlar el atınca işin rengi değişiyor.

Hele erkek yöneticiler açısından.

Kadın hakları önemseniyor.

Diğer haklar da.

Yine Kars’tan bir anı.

Çocuk tiyatrosunu izleyen çocuklara "oyundan ne anladınız" diye sorulmuş.

Bir tanesinin cevabı şöyle:

"Arkadaşım artık beni dövemez".

Haklarının ne olduğunu çocuklara öğretmek.

Kadınlara zorla evlendirilmenin bir kader olmadığını anlatmak.

Eğitim haklarının olduğunu söylemek.

Şiddet, ayrımcılık hakkında bilgilendirmek.

"Hürriyet Hakkımızdır Treni" işte bunları yapacak.

Bir istasyondan diğerine ışık, umut taşıyacak.

Zira trenler ayrılık ve hüzün olduğu kadar kavuşmadır, umuttur.

1995 yılında Beijing’deki Kadın Zirvesi sırasında dillerden düşmeyen "Barış Treni"ni hatırlıyorum.

Helsinki’den yola çıkarak 25 günde Beijing’e varan 40 ülkeden 200 kadar kadın gözümüzde birer kahramandı.

Bindikleri "Barış Treni" ise bir efsane.

Hürriyet treninin de öyle olmasını diliyorum.

Dink’i unutmadık

SÖZ haklardan açılmışken bu ülkede yaşam hakları ellerinden alınmış sayısız insan var.

Hrant Dink bunlardan biri.

Önümüzdeki pazartesi günü yani 7 Temmuz günü Dink davasının 6.duruşması var.

Bu duruşma önemli.

Zira Dink’i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Ogün Samast 18 yaşını doldurduğu için dava basına ve izleyicilere açık yapılacak.

İlk kez basın mensupları davayı izleyebilecek.

Cinayet günü Agos Gazetesi yakınlarında olan bazı tanıkların dinlenmesi ihtimali de var.

Ergenekon ile sarsıldığımız bu günlerde Dink davasına kayıtsız kalmamak gerek.

İşleneceği neredeyse bir yıl öncesinden belli olan cinayetin aydınlatılması hepimiz için önemli.

Dink’i unutmadık.

Muhtar Kent’e göre geleceğin lideri nasıl olmalı?

MUHTAR Kent 1 Temmuz tarihinden itibaren Coca Cola’nın başında.

Kent ile geçenlerde İstanbul’da Heidrick&Struggles’ın davetinde karşılaştık.

Gecenin şeref konuğuydu.

Uzun ve etkileyici bir konuşma yaptı.

Aldığım notlara baktığımda Muhtar Kent’in geleceğin liderlerine yönelik mesajları ön planda.

Nasıl biri olmalı geleceğin lideri?

Kent’e göre, dünyanın nereye gittiğini yani yeni ve uzun vadeli gerçekleri görmeli.

Global trendleri izlemeli.

Stratejilerini bunlara göre geliştirmeli.

Muhtar Kent "yeni dengeler" olarak adlandırdığı dünyanın yeni ve uzun vadeli gerçekleri neler derseniz.

Yükselmekte olan enerji ve gıda fiyatları.

Hızlı bir kentleşme süreci.

Orta sınıfın yükselmesi.

2015 yılına kadar orta sınıf denen şeye 700 milyon kişi katılacak ki bu 700 milyon yeni tüketici anlamında.

Geleceğin liderleri bu saydıklarıma ilaveten gelişmekte olan ülkelerdeki kültürel karmaşıklıkları da hesaba katmak zorunda.

Son bir not.

Çalışanlarıyla sosyal ilişkileri güçlü olmalı.
Yazarın Tüm Yazıları