İNSAN GİBİ YAŞAMAK ONLARIN DA HAKKI

Sokakta yaşayanların hayatında soğuk hava ‘morg’, ısınayım diye üzerine sardığı gazeteler ‘kefen’, sığınmak ve uyumak için altına girdiği parktaki bir bank ise ‘tabut’ olur. Kalpleri sokakta yalnız ve kimsesiz atan evsizlerin 528’ine bu kış devlet eli uzandı. Bu insanlar Ankara Valiliğ’nin ‘Kimsesizlerin Kimsesi’ projesi ile tabuttan çıkıp, hayata döndü. 16’sı huzurevine, 13’ü de rehabilitasyon merkezlerine yerleştirildi. Bir çoğu da ailelerine teslim edildi.

Haberin Devamı

Ankara’nın kışı soğuk geçer, rüzgarı keser, ayazı süründürür adamı. Bazı geceler evi ısıtmaya ne sobanın, ne de radyatörün gücü yeter.
Sokağa çıkmak mı akıl kârı değil.
Kaban, maban nafile...
Bu yüzden ‘Ankara’nın en güzel yanı, baharın gelişidir.’
Tabii bir de hayatlarına bahar uğramayanlar var.
Onlar arka sokakta unutulanlar, unuttuklarımız...
Bir başka deyişle kimsesizler, evsizler...
Hani köşe başlarında, köprü altlarında görmeye alıştığımız manzaranın aktörleri...
Onların hayatında soğuk hava ‘morg’, ısınayım diye üzerine sardığı gazeteler ‘kefen’, sığınmak ve uyumak için altına girdiği parktaki bir bank ise ‘tabut’ olur.
Kimsesi olmayan da var, ailesi tarafından terk edilen de...
Biri müzisyen, biri yazar, diğeri ressam...
Hatta bir şehirde 17 yıl Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı yapan bile var.
Kendi filmlerinde hepsi başrol, sokakta ise figüran...
Ancak onlar da senin, benim gibi insan...
Kalpleri sokakta yalnız ve kimsesiz atan evsizlerin 528’ine bu kış ‘devlet’ eli uzandı.
Bu insanlar Ankara Valiliği’nin ‘Kimsesizlerin Kimsesi’ projesi ile tabuttan çıkıp, hayata döndü.
16’sı huzurevine, 13’ü de rehabilitasyon merkezlerine yerleştirildi. Bir çoğu da ailelerine teslim edildi.
Her biri Ulus’taki Kimsesizler Oteli’ne hayattan ve sokaktan ibret dolu hikayeleriyle geldi.
Ay sonu, önümüzdeki kışa kadar kapılarını kapatacak olan ve halen 56 kişinin barındığı Kimsesizler Oteli’ndeki evsizler hayatlarını, Ankara Vali Yardımcısı Turan Atlamaz ise üç yıldır devam eden projeyi anlattı.

Haberin Devamı

* ‘Kimsesizlerin Kimsesi’ projesi nasıl hayata geçti. Amacı ne?
-Ankara Valimiz sayın Alaaddin Yüksel’in talimatları ile 2010’da hayata geçti. Ankara’da yaşayan kimsesiz vatandaşların zorlu kış şartlarında soğuktan korunmasını amaçlıyor. Ayrıca polis, doktor, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog desteği veriliyor.

* Üç yılda kaç kişi yararlandı. Şehir dışından da misafirleriniz var mı?
-Bu zamana kadar 2 bin 538 kişi yararlandı. Bunların çoğu kültürlü insanlar, cahil değiller. Üniversite mezunu, mevki, makam sahibi olanlar da var. Aslında biz sadece Ankara’ya hizmet vermedik. Burada hizmet verildiğini bilen diğer şehirler var. Hatta zabıtanın toplayıp trene bindirdiği ve Ankara’ya gönderdiği şehirler var.

Haberin Devamı

* Peki Türkiye’de ilk kez mi uygulandı?
-Evet, bir ilk. Projemiz 81 ilde uygulanmak üzere yetkililerin dikkatini çekmiş bulunuyor. Bundan da onur duyuyoruz.

* Sistem nasıl işliyor. Kimsesizleri siz mi buluyorsunuz?
Giydirilmiş iki tane aracımız var. Bu araçta bir doktor, bir emniyet görevlisi ve bir de sosyal hizmet uzmanı var. 7 gün 24 saat ring atıyoruz. Bunun dışında da ALO 183 hattımız ücretsiz olarak hizmet veriyor. Vatandaşımız birini gördüğünde haberdar edebiliyor. Biz gidip gerekeni yapıyoruz.

* Genelde nasıl bir yerde buluyorsunuz. Yani nerede yaşıyorlar?
Yer altına tabut gibi yer yapmış, orada kalanlar var. Büyük kanalizasyon çukurları, ağaç kovukları, bank üzerlerinde ve parklarda kalanlar var. Aldığımız halde devamlı kaçanlar, psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle bize saldıranlar var.

Haberin Devamı

MADDE BAĞIMLILIĞI OLANLAR TOPLUM İÇİN PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA

* Peki madde bağımlılığı...
Özellikle sokakta yaşayan bu insanlarımız içinde madde bağımlılığı olanlar bir hayli fazla. Onların tedavilerini yapıp, tekrar çıktıkları ortama geri dönmemesi için tedbir almak çök önemli. Maalesef bu madde bağımlıları toplum için pimi çekilmiş bomba gibi tehlikeli. İşten eve dönen bir kişinin önüne geçip, bıçağı gırtlağına dayama potansiyelinde olan insanlar bunlar.

* Son olarak, Başkent’e bir çağrınız var mı?
-Önemli olan bu projeyi demokratik kitle örgütleriyle paylaşarak, yaymak. Bu proje Alaaddin Yüksel ve Turan Atlamaz’dan sonra gelecek kişilerin keyfine kalmamalı. Bu yüzden kurumsallaşması ve mevzuata bağlanması lazım. Gönüllü dernek, vakıf ve meslek odalarının kurumsallaşmış bir şekilde sahip çıkması lazım.

Haberin Devamı

İNSAN OLMAYINCA BİR İNSAN ZORLASAN DA OLMUYOR

KİMSESİZLERİN GANDALF’I

Kimsesizler Oteli’nin Gandalf’ı (Yüzüklerin Efendisi filmindeki büyücü karakteri) 74 yaşındaki Necati amca. Karadenizli değil, has Ankaralı, Güdül’ün Garipçe Köyü’nden. Ancak ördüğü balık ağı Karadenizli’yi kıskandıracak cinsten. 5 çocuk babası, akranları evde torun seviyor. Eskiden çiftçiymiş. Ta ki ailesi onu terk edinceye kadar. Sonrası malum, çaresizlik. “Ailem beni terk etti” derken bile kendinden utanıyor, o kadar da mütevazi. Ankara sokaklarında yatmadığı yer yok. Son bir yıldır da devletin sıcak kollarında. “Bu dünyaya herkes bir kere, ben iki kere geldim” diyen Necati amcanın şu ifadeleri ise dikkat çekiyor:
“Sokakta yaşarken bana insanlar çok hakaret etti. İnsan olmayınca bir insan zorlasan da olmuyor.”

Haberin Devamı

SOKAK KARANLIK ACIMASIZ, KURDU VAR ÇAKALI VAR

BEYİN FELCİ GEÇİRDİ HAYATI FELÇ OLDU

Ağa oğlu Halil İbrahim Keser... Bir zamanlar babası, bölgenin sayılı zenginlerinden. Başkent’te 10 yıl ticari taksi şoförlüğü yaptı. Kendi anlatımıyla önce beynine, ardından hayatına felç indi Keser’in. Bir yıl önce geçirdiği beyin felcinin ardından ailesi bakmadı. Alışık olmadığı bir hayatta, sokakta buldu kendini. Bir süre sokakta yaşayan ve “Düşenin dostu olmuyor” diyen Keser, son 7 ayını geçirdiği Kimsesizler Oteli ile ilgili de, “Burada evimiz gibi kalıyoruz. Sokaktan kurtulduk. Sıcak bir yemek, sıcak yatak gördük. Sokak karanlık, acımasız. Neler yaşadık, neler gördük. Kurdu var çakalı var. Vali Bey’e ve devletimize sonsuz teşekkürler. Evimiz gibi sıcak bir yuvada kalıyoruz” dedi. Sokaktan kurtulan Keser de huzurevine gitmek için gün sayıyor.

HOLDİNG SAHİBİYİZ SOKAKLARDA SÜRÜNÜYORUZ

ÇARESİZLİK HER ŞEYİ YAPTIRIYOR

Aslında hepsinin ortak noktası kimsesizlik. Önce babasını ardından da annesini kaybeden Mevlüt Tekeli, küçük yaşta üzüntüden felç geçirdi. 7 kardeşin en küçüğü olan Tekeli, 4 yılını sokaklara verdi. Sokakta yaşadığı günlerde Tekeli’yi kandıran kişiler, attırdıkları imza ile adına şirket kurup sahte fatura kesti. Tekeli, başından geçenleri, “Holding sahibiyiz ama sokaklarda sürünüyoruz. Çaresizlik insana her şeyi yaptırıyor. Bu imza ile elime ilk kez iyi bir para geçti. Sonumu düşünmedim” diye anlattı.

İNSAN OLMAYI UNUTURKEN TEKRAR HATIRLATTILAR

SOKAKLAR GARİP YUVASI

Babası öldü, annesi evlilik yaptı. Mustafa Kemal Arıalp’ın yolu henüz 16 yaşındayken sokaklara düştü.
19 yaşında kız kaçırdı, evlendi. Kendine yuva ve aile kuran Arıalp’ı 6 yıl önce eşi terk etti. Astsubay olan oğlu Mardin’de şehit düşdükten sonra kimsesiz kalan Arıalp, ikinci kez sokakta yaşama tutunmaya çalıştı. Parklarda, hastane kantinlerinde yattığını belirten 59 yaşındaki Arıalp, Başkent’in arka sokaklarında geçen hayatı şöyle anlattı:
“Sokaklar garip yuvası. Üşürsün, titrersin ateş yakarsın, bir an evvel sabah olsun diye bakarsın. Acımasız soğuk, yalnızlık ve çaresizlik; alkole, uyuşturucuya, tinere yönlendirir. Son iki kışımı Kimsesizler Oteli’nde geçirdim. İnsan olmayı unuturken yeniden hatırlattılar.”

Yazarın Tüm Yazıları