İnler: İsviçre Milli Takımı'nda olmaktan gururluyum

Bu sefer Türk asıllı oyuncu Gökhan İnler’le röportaj yapmak için bekliyorum. Benden önce İtalyan gazeteleriyle İtalyanca röportaj yapıyor. Sonra İsviçreli gazetecilerle çok iyi derece konuştuğu İsviçre aksanlı Almancası’yla. Doğal olarak ben de Türkçe röportaj yapmak istiyorum. Fakat Türkçeyi bu derece kötü konuşmasına da şaşırıyorum. Sonuçta anne ve babası Türk. Türk oğlu Türk. Bu olay beni üzüyor. Röportaj yapmaya başlıyorum.

Gökhan senin bir ara 2004 -2005 sezonunda Fenerbahçe’yle bir maceran olmuştu. Hatta o zamanın teknik direktörü Christoph Daum tarafından istenilmediğin yazıldı?

- Evet, Fenerbahçe’ye gitmiştim. Ama arada bazı pürüzler çıktı. O yüzden de olmadı. Daum’un istememesi gibi bir problem olmadı. Böyle haberleri görünce ben de şaşırıyorum.

Bildiğim kadarıyla sen Türkiye Ümit Milli Takımı’nda görev aldın. Yanılmıyorsam 1 kere?

- Evet bir kere Ümit Milli Takımı’na çağrıldım. Sonra bir daha çağrılmadım.

Yani sana Türkiye A Milli Takımı’ndan hiç teklif yapılmadı mı?

- Hayır. Sadece Ümit Milli Takımı’nda 1 kere oynadım. A takımdan hiçbir zaman çağrı yapılmadı.

Sonra İsviçre Milli Takımı’na geçmen nasıl oldu?

Türk Milli Takımı’ndan bir daha kimse aramadı. İsviçre Milli Takımı’nın Teknik Direktörü Köbi Kuhn beni İsviçre Milli Takımı’nda görmek istediğini söyleyince, ben de kabul ettim.

Bu sene de Alex Frei’nin milli takımı bırakmasından sonra, sen de İsviçre Milli Takımı’nın kaptanı oldun. Ne düşünüyorsun?

- İsviçre Milli Takımı’nın kaptanlığı bana verildiği için gurur duyuyorum. Arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyoruz.

Peki Türk Milli Takımı’nda olmadığın için üzülmüyor musun?

- Ben bu tür olaylara pek duygusal bakmıyorum. Belki Türkiye’de futboluma devam etseydim, kendimi bu kadar geliştiremeyecektim. Şu an İsviçre Milli Takımı’nda  olmaktan gurur duyuyorum.

Peki, İsviçre Milli Takımı’nın grup elemelerindeki şansını nasıl görüyorsun?

- İngiltere’yle bizim (İsviçre’nin) tur atlayacağını düşünüyorum.

Bu sene İtalya’da Udinese takımından, Napoli’ye rekor bir parayla transfer oldun. İsviçre tarihinde 17.7 milyon Euro bonservis bedeliyle en pahalı İsviçreli futbolcu oldun. Ne düşünüyorsun?

- Para konusunu konuşmayı pek sevmem. Ama tarihe geçmek de güzel bir durum.

Sen Napoli kulübünde de tarihe geçtin. Napoli’nin Maradona transferinden sonra en uzun transfer süresinde senin transferin tamamlandığı için. Napoli kulüp tarihine geçtin. Nasıl bir duygu Maradona’yla birlikte anılmak?

- Evet. Böyle olduğunu İtalyan gazeteleri yazdı. Maradona İtalya’da oynarken adeta ona tapıyorlarmış. Maradona’yı transfer etmek için çok uzun süre geçmiş. Şimdi de ben Maradona’dan sonra ikinci duruma yerleştim. En zor transferlerden biri olarak.

Neden? İlk başta gitmek istemedin mi?

- Bazı problemler çıkmıştı. Sponsor anlaşmalarım gibi. Ama sorunlar düzelince transfer oldum. Yoksa ilk başından beri ben Napoli’de oynamak istiyorum.

Bu sene Napoli’ye transfer olmadan Fenerbahçe’den de istek yapıldığını biliyorum?

- Yasemin bu konuları menajerime sor lütfen. Ben bana kimlerin teklif yaptığını bilmiyorum.

Neden Fenerbahçe’den teklif geldiğini söylemiyorsun?

- Sadece Türkiye’den birkaç takımdan teklif aldım.

Türk Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndaki şansını ne görüyorsun?

- Türk Milli Takımı’nın başında Hiddink gibi başarılı bir teknik direktör var. Türklerin de büyük bir ihtimalle Avrupa Şampiyonası’na katılacaklarını düşünüyorum.
Buradan da sizin aracılığınızla, herkese iyi bayramlar diliyorum