İnfazı erteleyin

Güncelleme Tarihi:

İnfazı erteleyin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, PKK lideri Öcalan'a verilen idam cezasıyla ilgili ''ihtiyati tedbir'' kararı aldı. AİHM, Türkiye'nin Strasbourg'da ele alınacak dava sonuçlanana kadar (1,5- 2 yıl) infazı ertelemesini istedi.

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a verilen idam cezasının, Strasbourg'da ele alınacak dava süreci sonuna kadar ertelenmesini talep etti. AİHM'nin Öcalan davasıyla ilgili ‘İhtiyati tedbir’ kararı, geçici önlem kararı niteliği taşıyor. İdam kararının Yargıtay tarafından onaylanmasından hemen sonra Öcalan'ın avukatlarının başvurusu üzerine bu kararı alan AİHM, böylelikle iki yıl alabilecek bir süre için Türkiye'den idam cezasının infazının durdurulmasını talep etti. Mahkeme içtüzüğünün 39'uncu maddesi gereğince alınan bu karar dün hem Öcalan'ın avukatlarına, hem de Türk Hükümeti'ne iletildi.

Dün öğleden sonra AİHM'nin 1 Nolu Dairesi'nde ele alınan başvuru sonrasında yayınlanan bildiride şöyle denildi: ‘‘İnsan Hakları Mahkemesi'nin ilgili dairesi, başvurunun mahkeme tarafından incelemeye alınıp alınmaması konusundaki işlemler etkin bir biçimde sonuçlandırılana kadar, ilgili devletten idam cezasının infaz edilmemesi için gerekli bütün önlemleri almasını ister.’’

Bu kararla birlikte Strasbourg, Ankara'dan resmen Öcalan'ın infazının, AİHM sürecinin sonuna kadar bekletilmesini talep etmiş oldu.

DAVA SÜRECİ 1,5-2 YIL

Mahkemenin ‘İhtiyati tedbir’ kararından sonra başvurunun kabul edilip edilmemesi üzerinde görüş belirlenecek. Mahkeme'nin bu konudaki görüşünün mart ayı sonlarını bulacağı bildirildi. Başvurunun ‘kabul edilebilir’ bulunması halinde ise mahkeme taraflar arasında ‘dostane çözüm’ arayışına gidecek. Bu aşamadan sonuç alamaması halinde ise davayı esas olarak incelemeye alacak. Strasbourg'da Öcalan davasının sonuçlanmasının ve davada karar aşamasına gelinmesinin 1,5 ya da 2 yılı bulması bekleniyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Öcalan başvurusunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin dört maddesi üzerinde inceleyecek. Her bireyin ‘yaşama hakkı’nı güvence altına alan 2'nci maddesi, fertlerin kötü muamele ve işkence görmesini yasaklayan 3'üncü maddesi, herkesin ‘özgürlük hakkı’na sahip olduğunu belirten 5'inci maddesi ve tüm bireylerin adil yargılanma hakkını güvence altına alan 6'ncı maddesi, Öcalan davasının özünü oluşturacak.

AİHM kararı hukuki normlara uygun bulundu

Ankara itiraz etmedi

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), PKK'nın başı Abdullah Öcalan'la ilgili olarak aldığı ihtiyati tedbir kararının ardından hükümet, ‘‘hem zaman kazanma’’ hem de ‘‘toplumu rencide edici davranış içine girmeden’’ bekleme kararı aldı. Koalisyon partileri liderleri, AİHM kararının usul ve hukuka uygun olduğu konusunda görüşbirliğine vardı.

AİHM kararından sonra hükümeti oluşturan partilerin liderleri dün akşam acil bir toplantı yaparken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de topu hükümete attı. Demirel, ‘‘Hükümet gereğini yapacak’’ demekle yetindi.

Üç partinin genel başkanlarının dün akşam yaptıkları toplantıya ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geldi. Behçeli'yi Başbakan Bülent Ecevit ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz izledi.

ECEVİT: YARGI SÜRECİ BİTMEDİ

Liderlerin, yaklaşık 1 saat 45 dakika süren toplantısının bitiminde Başbakan Ecevit, gazetecilere çok kısa bir açıklamada bulundu. Yargıtay kararının hükümete intikal ettiğini bildiren Ecevit şunları söyledi:

‘‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Öcalan davasıyla ilgili ihtiyati tedbir kararı tarafımıza bildirilmiştir. Yargıtay kesin hükmünü vermiş olmakla birlikte yargı süreci tam olarak tamamlanmamıştır. Karar düzeltme istemi için tanınan süre tükenmemiştir. Konu yargı kararlarıyla hükümete intikal ettiğinde değerlendirilecektir.’’ Başbakan Ecevit gazetecilerin soru sormasına fırsat tanımadan tekrar Başbakanlık binasına geri döndü.

HÜKÜMET BEKLEMEDE

Kararla birlikte gözlerin çevrildiği hükümetin genel eğiliminin ‘bekleme’ yönünde olduğu öğrenildi. Liderler zirvesinde AİHM'nin kararının, kendi hukuki prosedürüne de uygun olduğu kaydedilerek, Türkiye'deki yargı sürecinin devamının önemine dikkat çekildi. Toplantıda Ecevit, Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara bağlı olduğuna gölge düşürmeden, iç hukuk prosedürüne de aykırı olmayan bir çözümün sağlanması gereği üzerinede dururken, Devlet Bahçeli'nin, ‘‘Şehit ailelerini ve toplumu rencide edecek hiçbir sonuç tatmin edici olmaz. Avrupa'nın baskısı ile karar alındığı görüntüsünü vermek de büyük bir yanlışlık olur’’ dediği öğrenildi.

Zirveye, Başbakan Yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Cumhur Ersümer, Devlet Bakanları Şükrü Sina Gürel, Abdulhaluk Çay ve Mehmet Ali İrtemçelik ile Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de katıldı.

HUKUKÇULARIN GÖRÜŞÜ

Türkiye, AİHM kararına uymalı

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nde uzun yıllar Türkiye'yi temsilen görev yapan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) öğretim üyesi Prof. Dr. Feyyaz Gölcüklü, Abdullah Öcalan'ın idam edilmemesi için verilen tedbir kararının ‘bağlayıcı’ olduğunu söyledi. Gölcüklü, ‘‘Türkiye bu kararı aynı kendi mahkemesinin verdiği bir ara karar gibi uygulamak zorunda’’ dedi. Gölcüklü, tedbir kararının uygulanmaması halinde; bu durumun Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ayrılmasına veya çıkarılmasına kadar uzayan bir yaptırımı olabileceğini söyledi. İÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bakır Çağlar da, ihtiyati tedbir kararıyla ilgili olarak ‘‘Öcalan davasında Türkiye'nin hukuksal ve siyasal yükümlülükleri var. Bunlara katlanmak zorunda’’ dedi. Çağlar, Avrupa Parlamenterler Asamblesi'nin Öcalan ile ilgili olarak 21 Haziran'da bir memorandumu olduğunu, burada, Türk tarafının geçen nisan ayında idam cezasının fiilen kaldırıldığını açıkladığını hatırlatarak, bu tespit karşısında idamın onaylanmasının TBMM'nin siyasi sorumluluğu olacağını kaydetti.

BEKLENEN KARAR

İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ise, ‘‘Beklenen bir karar, ancak bu kararın Avrupa'nın baskısı olarak değerlendirilmesi yanlış olur’’ dedi. Ankara Barosu Başkanı Başkanı Hakkı Suha Okay da kararın, Türk bağımsız yargısının kararını ortadan kaldırmayacağını söyledi. Okay, ‘‘Kararda, ‘ulusal yargınızın gereğini yerine getirmeyin' deniyor. Muhatabı Türkiye Cumhuriyetidir. Kararın gereği yerine getirilmezse, çeşitli müeyyideler uygulanabilir’’ dedi. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden de AİHM kararına uyulması gerektiğini kaydederek, ‘‘Fakat özde yasamızda bulunduğu sürece yerine getirilmesini kimse kınayamız. Sonuçta siyasi otorite, yani TBMM, yasayla cezayı onaylarsa ve yerine getirilirse, AİHM'nin bağlayıcılığı söz konusu olamaz. İşin siyasal yönü ayrıdır’’ diye konuştu.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!