İndirim ve bindirim

BİR kısmınız biliyordur ama yine de bilmeyenler için anlatalım.

Köyün birinde, dört vakit namaz kılınırmış. Cahil köylüler, bundan da şikayetçi imiş.

Kendi aralarında toplanıp, köyün bekçisini kasabaya kadıya yollamışlar. Yollarken de sıkı sıkıya tembih etmişler:

 Git söyle, bize dört vakit zor geliyor. Şunu sabah, öğle ve akşam olarak üç vakte indirsin!

Bekçi gitmiş ve kadıya köylülerin isteğini aktarmış.

Kadı birden köpürmüş ve bekçiye bağırarak:

 Neee, sizin köyde dört vakit mi namaz kılınıyor? Beş vakit kılacaksınız, beş vakit!..

Bekçi, kadının yanından boynunu bükerek ayrılmış.

Köylüler, merak içinde bekçiyi bekliyorlar. Uzaktan görününce, ellerini sıkıp başparmaklarını aşağıya doğru bir şekilde sallayarak;

 İndirdi mi indirdi mi?

diye bağırmışlar. Bunu duyan bekçi, sol elini yumruk yapıp, diğer eliyle malum işareti yaparak bağırmış:

 Nah indirdi. bindirdi... bindirdi.

KDV İNDİRİMİ

Geçtiğimiz hafta boyunca tartışılan KDV indirimi konusu da böyle oldu.

Dünyada da Türkiye’de de kriz var.

Dünyaya bakıyoruz, bazı ülkeler KDV’yi indirmiş. Bazıları da indirim hazırlığı içindeler.

Türkiye’ye bakıyoruz; 2001 krizinde iki ay ile sınırlı olarak otomobil ve beyaz eşyada KDV 8 puan indirilmiş. Sonuçta, beyaz eşya satışları yüzde 89, otomobil satışları da yüzde 200 artmış. Maliye dahil herkes kazanmış. Sonuç olumlu.

Şimdi, 2001 krizinden de büyük bir kriz yaşıyoruz. 2001’de dünyada kriz yoktu. Onlardan borç alabildik, ihracat yapabildik ve sonuçta krizden kurtulduk.

Şimdi diğer ülkelerde de kriz var. Onlar da borç para arıyorlar, mal alımlarını kıstılar.

Bu aşamada; kimse alış-veriş yapmıyor, esnaf sinek avlıyor. Kriz nedeniyle ertelenen harcamaları ve tüketimi artırmak, piyasalarda bir hareket yaratmak gerekiyor. KDV indirimi bunu sağlayabilecek, ekonomi canlanacak, dolaylı ve dolaysız vergi gelirleri artabilecekti.

Türkiye bunu tartışıp KDV indirimi isterken, Başbakan, yukarıdaki fıkrayı anımsatan bir açıklama yaptı;

"IMF KDV indirimine karşı, hatta bindirim istiyor."

Ardından da IMF’nin, bazı ürünlerde yüzde 8 olan KDV’nin, yüzde 18’e çıkartılmasını istediği haberi yayınlandı. Belli ki IMF ile anlaşma olmadan, ümüğümüzü sıkmaya başlamış. Anlaşma yapılınca, herhalde iyice sıkacak ve vergi üzerine vergiler, zam üzerine zamlar gelecek.

YENİ VERGİLER

Belli ki IMF’nin dediği olacak ve geçici de olsa vergi indirimi yapılmayacak.

O zaman, hiç değilse yılbaşında devreye girecek vergi artırımlarından vazgeçilsin.

Yılbaşından itibaren; motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, harçlar, çevre temizlik vergisi, vergi cezaları, idari para cezaları yüzde 12 artırılacak. Emlak vergisi de yüzde 6 artacak.

Bakanlar Kurulu, yetkisini kullansa ve hiç değilse bu vergiler artmasa da indirim bekleyen vatandaş, öncü bindirimle karşılaşmasa.

Öncü diyoruz çünkü 2009 yılı içinde, devamı söz konusu...
Yazarın Tüm Yazıları