Yonca Tokbaş Yazıları

Eğitime Koşar Adım

Sonsuz umut dolu, hakkıyla kayda değer ve çok anlamlı bir haberim var.

Asmak kesmek kolaycılık hastalığı

Çocuklara cinsel istismar konularında gösterilen tepkilere bakıyorum ve neden sorunları kalıcı şekilde çözemeden içinde kaybolup gittiğimizi görüyorum.

​Sabır, azim, tutarlılık süreklilik ve spor

İlk maratonuma antrenman yaparken, bir uygulama vardı. O uygulama, maraton koşmak için tek çaremdi.

Hayal kırıklığı onarma yazısı

Hayal kırıklığı kelimesi bir üzer ki beni sormayın gitsin.

Değişim dediğin şey nasıl olur

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV), Türkiye’de bağışçılık kültürünü teşvik etmek ve stratejik bağışçılığın gelişebil-mesini kolaylaştıran bir altyapı geliştirmek adına başlattığı “Değişim İçin Bağış Projesi” kapsamında “İlham Veren Bağışçı Öyküleri”nde ben de kendi hikayemi anlattım. Çünkü...

Dubai’de bir ilk daha: Yapay Zeka Bakanlığı

17 yıldır Dubai’de yaşıyorum ve resmen ilginç bir tarihe tanıklık ediyorum.

Dağları aşan kadınlar

Hani bir kitap var, adı “Kurtlarla Koşan Kadınlar”, yazarı Clarissa Pinkola Estés, okudunuz mu?

Çocuğunuza “güven ne demek?” diye sorun

Rahat bir anda sorun: “Sence güven ne demek?” diye.

6.6’lık bir depremde Bodrum’da olmak

Yaşadığım en büyük depremdi.

Dans deyip geçme

Kızımız Destina dans kariyeri yapıyor.

Ayıp kelimeler

Son zamanlarda kalabalık bir yerde birine “Tuvalet nerede?” diye sordunuz mu?

Öldürmek için yaşamak

48 saatliğine gittim Bodrum’a. Evimizi açtım. Bahçeme sarıldım kokladım, hasret giderdim. Saksılarımıza mevsim çiçekleri diktik. Kurumuş dalları budadık.

Bizde 10 kişiden sadece 3’ü duymuş...

“Yonca...Bunları sana 12 yaşında, normal gelişim gösteren Azra’nın annesi olarak yazıyorum. Ben de her anne gibi çocuğumun geleceği ile ilgili hayaller, umutlar ve beklentilerle yaşıyordum.

Yalınayak çocuk

Hani dağlarda, Anadolu’nun kalbinde koşmaya gidiyorum ya, oralarda ne çok çocuk görüyorum.

4 yıl önce 4 yıl sonra

Bugün 29 Şubat 2016. 4 yılda bir 29 çeken Şubat’ın son günü.

Okul, hayat, yarış, başarı filan...

Uzun zamandır her türlü yarış veya karşılaştırma yaptıran şeylerle sorunum var.31.01.2016 15:30

Marka Arı

Arılarla ilgili ilk yazımı yazdığımda İstanbul’un “Arı Dostu” şehirlerden biri olmasını hayal ettiğimi söylemiştim.

Sihirli Dilek Kutusuna gelenler

Hepinize teşekkür ederim. Ne çok iyi dilek okudum, ne kadar anlamlı dilekler okudum anlatamam.

Uzun gece eşittir uzun eğlence

19 Aralık’ta bir değişiklik yapın.

Yazmak ve Okumak özgür bir eylemdir #özgürceoku

Bugün benim için “Babamı 1994’de kaybettiğim gün.”

Gönüllü, çalışkan gençlerimiz var bizim!

Umutluyum hem de çok umutluyum geleceğimizden, gençlerimizden…

Radyoların otosansürü popçuları bezdirdi

Radyolar, kraldan çok kralcı olmaya başladı...

Evet suçlu kadınlar

Ayşe’nin kürtajla ilgili dehşete düşürücü yazıları üzerine dün Kelebek’de, “Her şeyin suçlusu kadınlar” diye bir yazı yazdım.

Annelerin okur yetiştirdiği dergi

Yola bir anne ve çocuk dergisi olarak çıkan Elele, zaman içinde pek çok değişim geçirdi. Yönetim ve yazar kadrosunda birbirinden önemli isimler yer aldı. Günümüz şöhretlerinin çoğu Elele’nin kapağında göründükten sonra üne kavuştu, pek çok ünlü Elele fotoğraflarıyla gündeme oturdu. Değişmeyen tek şey Elele’nin duruşu oldu: Hep kadının yanında olmak. Türkiye’nin yüzde 100 yerli malı kadın dergisi Elele bu Aralık’ta 35 yaşına basıyor

Meğer ne çok karpuz ve çilek varmış...

Sizden gelen karpuz ve çilek postalarından bazılarını buyrun okuyun...

Yıllandıkça gençleşen ve yaşını göstermeyen dergi ELELE

Türkiye’nin en eski kadın dergisi Elele’de 35’ine yaklaşan bir kadının paniği yok. Tam tersine, ciddi bir bakımdan geçtiği için son derece kendine güvenli. Yola anne ve çocuk sağlığı dergisi olarak çıktı, defalarca kabuk değiştirse de hep yüzde yüz yerli malı oldu. Türkiyeli kadının geçirdiği dönüşüme hem katkıda bulundu, hem de ilk elden tanığı oldu. Mart ayını tasarımından içeriğine kadar yepyeni bir yüzle selamlayan Elele, yıllanırken her dem taze kalmanın sırrını veriyor.

Sana kızdığımız zaman bile seni çok sevdik...

O, BELKİ BUNLARIN HEPSİ BELKİ DE HİÇBİRİ DEĞİL

İnsanlar Ergenekon’dan bıktı

GEÇEN akşam Ahmet Hakan’la sohbet ediyorduk.<br><br>“Kelebek’i çok seviyorum. Yazarlarını büyük keyifle okuyorum” diyordu.