Dünya yemek trendlerini takip eden Taste Atlas, binlerce kullanıcıyla yaptığı araştırma sonucunda ‘Dünyanın En İyi Mutfakları’ listesini yeniledi. Türkiye de listede kendine ilk 20’de yer buldu. Haberi böyle okuduğunuzda elbette ‘büyük gurur’. Ancak detaylara bakınca; belli bir mutfak kültürü olmayan ABD’nin daha üst sıralarda olması ya da benzer bir mutfağa sahip olduğumuz ‘komşu’ Yunanistan’ın ikinciliğe oturması gibi, ‘Keşke biz de ilk 10’a girebilseydik’ diyor haliyle insan. Sosyal medyada da farklı kafalardan aynı ses çıkınca ben de ‘Bizim neyimiz eksik?’ sorusuna cevap aradım.
#GastronomiBelki ne siz ne de restoran sahibi farkında. Ama yan masanızdaki kişi bir gastronomi müfettişi olabilir... Yaklaşık altı aydır, altı kişilik çekirdek koordinasyon ekibi, 18 kişilik onur kurulu ve ismi açıklanmayan 130’a yakın gizli müfettiş harıl harıl bir gastronomi rehberi için çalışıyor. Restoranlar denetleniyor, denetimlere puanlar veriliyor, verilen puanlar hesaplanıyor. Hürriyet ve Karaca Group işbirliğiyle hazırlanan ve sonbaharda raflarda yerini alacak gastronomi rehberi için böyle büyük bir ekip oluşturuldu ama işin asıl sorumluluğu, gurme ve yeme-içme kültürü yazarı Müge Akgün’ün sırtında. Şu sıralar bir gurmenin başına gelebilecek en kötü şeyi yaşıyor: İşin büyük sorumluluğunun verdiği stresten dolayı sabahları mide ağrısıyla uyanıyor. Dile kolay: O çok benzetmese de ortaya Türkiye’nin Michelin rehberi gibi bir şey çıkacak. Geri sayım başladı: Kim en iyi, kim fazla şişirilmiş; en iyisi için nereye gidilir; nereden, ne alınır... Ortaklaşa bir ağız tadıyla, akla kara ortaya çıkacak; ‘tuzlu’yla ‘tatlı’ ayrışacak; Hanya’yla Konya anlaşılacak. Müge Akgün, ekibi ve proje ortaklarıyla buluştuk; gastronomimiz için bu önemli girişimin öncesini, geldiği noktayı ve sonrasını konuştuk.
#Gastronomi Rehberi