GASTRONOMİ, artık bütün dünyada yükselen bir trend ve çok önemli bir katma değer kaynağı. Ben gastronomi kavramı için “mutfak ekonomisi” ifadesini kullanıyorum. Çünkü yerel, bölgesel ve ulusal yeme-içme kültürünün tüm boyutlarıyla ele alınması, değerlendirilmesi ve tanıtımının yapılması süreci, aynı zamanda ekonominin her alanında stratejik sonuçlar yaratıyor. Son tahlilde, kırsal kalkınmayla birlikte tarım ve gıda ekonomisinin gelişmesinde ciddi bir rol oynuyor. Tabii söz konusu sürecin olmazsa olmaz aşamaları var. Bunlardan birisi de hiç şüphesiz, yerel ve bölgesel ürünlerin coğrafi işaret ile tescillenmesi... Bugün sizlere bu konuda iki güzel örnek vermek istiyorum.
#1Orhan Belge, doğma büyüme Alaçatılı olan ve yıllar önce adım attığı turizm sektöründe bugün hem görev yaptığı Boyalık Hotel, hem de Çeşme’nin tanıtımı için yoğun mesai harcayan bir isim. “Çeşme olmadan yaşayamam. Evim olmazsa bile çadır kurup burada yaşarım” diyecek kadar da Çeşme aşığı...
#1ÖNÜME daktilo koyup, “Haydi yaz” dediklerinde takvimler 1981’i gösteriyordu. Saman kağıda daktilo tuşlarının tıkırtıları arasında yazılan haberler dizgi makinelerinde matbaa harfleri formatıyla yeniden dizilirdi. Buradan da kağıt çıktılar mum makinesinde arkası yapışkan hale getirilip pikaj masasına giderdi.
#1Geçmişi bin 700 yıl öncesine dayanan Bodrum süngerciliğinin yaşayan efsanesi, derin suların avcısı, Ege ve Akdeniz’de dalmadık deniz dibi bırakmayan, Halikarnas Balıkçısı’nın kitaplarında anlattığı ötelerin çocuklarından Aksona Mehmet, Bodrum’un değerine değer katıyor. Ama eski Bodrum’u özlediğini söylemeden de geçemiyor.
#1O; gençlik enerjisi hiç bitmeyen, inatçı, ‘Yapacağım’ dediği işte asla pes etmeyen ve başaran özverili bir Bodrum aşığı. O, Erman Aras... Bodrum’da ilklerin adamı. ERA Yelken Kulübü’nün kurucusu. Bodrum Cup’ın fikir babası. Aynı zamanda giderek ranta yenik düşen Bodrum mandalinini yaşatmak için savaşan birkaç kişiden biri. ‘Bodrum Yadigarı’ markasıyla baba emaneti mandalinlerden gazoz, reçel, lokum üretiyor. Mandalinanın yok olmaması, geleceğe taşınması için ona katma değer yaratıyor.
#1“Seninle olamazdık biliyordum / Bile bile yine seni seviyordum / Yollarımız bir değildi biliyordum / Şimdi neden neden canım bu özlem / Aşığınım yanında olamasam da / Aşığınım sana dokunamasam da / Geri dönüş olmasa da / Sonsuza dek aşığınım.” Fedon’un yıllar önce yazdığı ve seslendirdiği ‘Aşığınım’ şarkısı hala çok popüler, hala milyonlar tarafından biliniyor, söyleniyor. Öyle ki ismini bilmeyenler ona ‘Aşığınım abi’ diye sesleniyor. Terzilikten şarkıcılığa adım attığı yaklaşık 40 yıllık sanat hayatı boyunca 5 albümüyle insanları kendine hayran bırakan Fedon, bugün de bu şöhretini korumayı başaran bir isim. Peki, nasıl? Tam bir Bodrum aşığı olan ve ilklere imza atan usta sanatçı, bunun sırrının ‘işini doğru yapmaktan geçtiğini’ söylüyor.
#1GEDİZ Elektrik’ten, araya seçim girdiği için yansıtmakta geciktiğim bir haber: “Tarımsal sulamanın yoğun olduğu bölgelerde meydana gelen trafo ve şebeke hırsızlıklarına karşı mücadele başlatıldı. Hırsızlar, özellikle kış döneminde yerleşim yerlerine uzak, tenha olan tarımsal bölgelerdeki trafoları ve şebekeleri hedef haline getirdi.”
#1Muğla, Türkiye’mizin en güzel üç ilinden biridir desem, bu söze itiraz eden çıkar mı? Sanmam! Tabii bu güzel ilimizin büyük tarım, gıda, orman ürünleri ve kırsal turizm potansiyelini de her vesile ile vurgulamayı ihmal etmiyorum. Dolayısıyla Hürriyet EGE olarak, Muğla’nın tarım ve gıda dosyasını hazırlarken, söz konusu gerçekliğe uygun biçimde çalışma yapmamız gerekiyor. Buna ilişkin, İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün görüş, öneri ve projelerini öğrendik, şimdi de sıra Ticaret Borsa’mızda...
#1İzmir’in sadece belirli bir sektörde değil çok farklı alanlarda iddiası olan bir şehir olduğuna dikkat çeken Vali Yavuz Selim Köşger, “Sanayinin alt bileşenlerinden biri olan mobilyada da İzmir; Kayseri, İnegöl, Ankara ve hatta İstanbul ile birlikte sektörün önemli oyuncularından birisi haline geldi” dedi.
#1MUĞLA İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, veteriner hekim ve heyecanını hiç kaybetmeden sürekli proje peşinde koşan bir bürokrat... Aslen Milaslı olan Saylak, haliyle bölgenin coğrafi yapısı ve doğal dokusunu iyi tanıyor. Sürekli, “Sorunlar var ama çözümler de var” diye konuşan Saylak ile uzun bir görüşme yaptım. Çünkü dünya çapında bir turizm merkezi olarak öne çıkan Muğla’nın büyük tarım, gıda ve ormancılık potansiyeli kamuoyunda fazlaca bilinmiyor. Bu yönüyle Hürriyet Ege, Muğla’nın söz konusu özelliğinin tanıtımı bakımından önemli bir görevi yerine getiriyor diyebiliriz.
#1Hürriyet Ege Temsilcisi Deniz Sipahi, İzmir derbisindeki olayların perde arkasını yazdı. Maç öncesi stada otobüslerle getirilen Altay taraftarları polis tarafından arandı. Olaylar sonrası güvenlik kameralarından işaret fişekleri ve yanıcı maddeleri, statta görev yapan A.G ve H.K. isimli fanatik Altay taraftarı iki özel ambulans şoförünün deplasman tribünü tuvaletine iki sırt çantası içinde bırakıp sakladıkları tespit edildi.
#GöztepeYAZ aylarında güzellikleri kalabalıkta kaybolan Çeşme sonbaharda el ayak çekildikten sonra bir başka güzel oluyor. Bir süredir ilçe merkezindeki yeni düzenlemelerin haberlerini okuyordum ama yolum düşmemişti. Geçtiğimiz hafta kale ve çevresini yepyeni bir kimlikle görünce hem şaşırdım, hem beğendim.Her şeyden önce en az 30 yıldır donup kalan pek çok çirkinlik süpürülmüş. Yıllardır kıyı şeridine çökmüş, Çeşme’ye yakışmayan büfeler, plastik sandalyeli, kötü müzikli çay bahçeleri artık yok. Yerlerinde denize karşı çay, kahve içmek isteyenlerin ihtiyacını karşılayacak belediyenin işlettiği mimari açıdan kalenin görüntüsüyle uyumlu, doğal ve fiyatları uygun bir iki yer var.
#1“KUZEY Ege’nin sosyal yaşam rehberi” sloganıyla nisan ayında yayın hayatına başlayan ve kısa sürede birçok kişi tarafından takip edilmeye başlanan “www.edremitli.com” internet sitesi, bölgedeki sosyal, kültürel, sanatsal olayları takip ederek en hızlı ve doğru şekilde takipçilerine yansıtmaya devam ediyor.
#1Beyaz et ve yumurta üretiminde, diğer ifadeyle kanatlı sektöründe Türkiye, dünyanın önemli oyuncularından biri konumunda. Küresel verilere bakarsak 2020 yılı itibarıyla dünyada toplam et üretimi 325 milyon ton. Bu miktarın yaklaşık yüzde 41’i kanatlı eti. Ülkemizde 2021 yılı kanatlı eti üretimi ise 2.3 milyon ton. Türkiye bu performans ile dünyada 10’uncu sırada. Yumurta üretiminde de yaklaşık 20 milyar adet ile yine 10’uncu sırada yer alıyor. Söz konusu rakamlar gerçekten göğüs kabartıcı. Ancak son gelişmeler karşısında sektör temsilcilerinin görüşleri de pek iyimser değil.
#1