Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz hafta gündeme gelen Gebze'deki TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü'nün ‘Nuh'un gemisi’ adı verilen gen bankası projesinde 10 üniversiteden 100 bilim adamı biraraya gelip, nesli tükenmekte olan yerli küçükbaş, büyükbaş hayvanlarla atların ırklarının korunması amaçlandı. Proje kapsamında Anadoluya özgü Kangal köpeği ve Van kedisi gibi türlerin nesillerinin de garanti altına alınmasının hedeflendiği açıklandı.
Kangallar hakkında yaptığı araştırmalarla tanınan bu konuda kitap yazan Doğan Kartay, Kangal köpeklerinin ‘Anadolu'ya özgü ırklar’ arasında gösterilmesinin doğru olmadığını savundu. Kartay, “Türk çoban köpeği Kangallar, Anadolu'ya Türklerin anayurdu Ortaasya'dan Malazgirt öncesi ve sonrası yapılan Oğuz göçleriyle Karaman Akkoyunları ile birlikte geldi. Anadolu'da bizden önce yaşayan halk çiftçi bir toplum olduğu için bir çoban köpeği oluşması ve gelişmesi mümkün değil. Oğuzlar Ortaasya'dan gelirken bıraktıkları bütün topraklarda günümüze kadar Kangalların en iyi korunduğu yer Kuzey Afganistan, Dağıstan ve Anadolu Uzunyayla yöresidir. Bu hayvanlar batı tarafından öğrenilip farkına varıldığı yıl 1963'dür. Daha önce ‘Sivas iti’ olarak anılan köpekler bu tarihten sonra yurtdışında Kangal olarak anılmaya başlanmıştır” dedi.
Kartay Kangalların korunması için oluşturulacak gen bankası projesini desteklediğini belirterek, “Fakat bu çalışma içine soyları tehlike altında olan Akbaşlar da alınmalı. Proje sorumlularına Kangallar ve Akbaşlarla ilgili yazdığım kitaplar dahil tüm bilgi ve belgeleri ulaştıracağım. Ama Kangalların Anadolu'ya özgü bir köpek olmadığını hatırlatmak istedim. Çünkü bu tür yanlış açıklamaları ileride düzeltmek çok zor olabilir” dedi.