Sarar fiyatları yarıya düşürdü CCS markasını yarattı
Güncelleme Tarihi:
Tuğçe ERDEMLİ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2004 00:18
Erkek giyim markası Sarar, Sartoria ve Interview markalarından sonra orta gelir düzeyine hitap eden CCS’yi yarattı. İsim, Sarar kardeşlerin adlarının baş harflerinden oluşuyor. CCS ürünleri, yılbaşına kadar açılacak 10 mağazada, Sarar fiyatlarının yarısına satılacak.
Eskişehir’de 1944 yılında doğan Sarar, kendisiyle aynı yaştaki Cemalettin Sarar’la birlikte dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor. Cemalettin Sarar, daha altı yaşındayken babasının yanında tekstil öğrenmeye başladı. Babasının vefatından sonra kardeşleri Celalettin ve Sebahattin ile Sarar’ı 500 kişilik bir kadrodan 4500 kişiye çıkardı. Şu anda üç dev fabrikasında 4 bin ceket ve pantolon, beş bin gömlek üretimiyle iç pazardaki payı yüzde 80. Cemalettin Sarar, markanın 60 senelik gelişimini şöyle anlatıyor:
‘Babam işe başladığı ilk günden itibaren hep Avrupa markalarına özenirdi. Türkiye’de ancak 1980 yılında kalite ve moda tanımı başladı. Biz de moda ve kaliteye önem verdik ve markamızı yarattık. Kendi fabrikamızda kendi kumaşımızı ürettik. Çekirdekten yetiştiğimiz için işimizi bilerek yaptık ve bütün modayı Avrupa’dan takip ettik. Kendi modamızı yaratmak için Avrupalı modelist ve stilistler aldık. Bu sayede Sarar markasını dünyada ve Türkiye’de bir imaj haline dönüştürdük.’
Sarar’ın şu anda Belçika, Hollanda, Viyana, İspanya, Dubai, Ürdün, Moskova gibi ülkelerde 50’den fazla mağazası var.
ETİKETİ DEĞİŞTİRİP YENİ MARKA YARATTILAR
Aslında kardeşlerin baş harflerinden oluşan CCS logosu, 1996 yılından beri Sarar etiketlerinin altında bulunuyordu. Ama bu sezondan itibaren CCS ayrı bir marka olarak yepyeni bir koleksiyonla müşteriye sunulacak.
CCS, orta gelirli müşteriye hitap ediyor. Orta gelirlilerin ulaşabileceği bir fiyatla ancak kaliteden ödün verilmeden üretiliyor. Sarar ise daha yukarıya çekildi ve daha kaliteli ürünler sunuyor. Artık Sarar markasına ulaşamayan insanlar CCS’ye ulaşacak.
CCS’yi Sarar’dan ayıran en büyük fark kumaş kalitesi. Sarar’da daha ince ipliklerle yapılan takımlar, CCS’de yün ve polyester karışımı kumaşlarla üretiliyor. Bu da CCS’de fiyatı yarıya düşürüyor. Takım elbisenin fiyatı 250 milyondan başlıyor. En pahalı takım 500 milyon lira.
CCS, ilk mağazasını Konya’da açtı. Şu anda Nişantaşı Rumeli Caddesi’deki Sarar Mağazası’nda ayrı bir kata sahip. Ama yılbaşına kadar sırasıyla İstanbul, Ankara, Çorum ve daha birçok ilde toplam 10 mağazaya ulaşmayı hedefliyorlar.
KOLEKSİYONDA 350 PARÇA VAR
CCS, en az Sarar kadar geniş bir koleksiyona sahip. Tasarım ekibinde üç Türk, iki Alman, bir Fransız var. Takım elbiseler bu kış kendinden çizgili kumaştan üretilmiş. Koyu renk hakim ama çizgilerde bordo, kırmızı, yeşil ve sarı göze çarpıyor. Gömleklerde de durum farklı değil, bol bol çizgi kullanılmış. Açık renkli gömleklerin yanında bordo ve maviler, günlük kullanımda ise kareli gömlekler koleksiyonu tamamlıyor.
Takım elbiseler ve gömlekler bu sene fit erkekler için. Ceketler, gömlekler, hatta pantolon paçaları bile dar kesim. CCS ekibi, göbekli bir erkeği bile kalıplarıyla zarif gösterebilceğini iddia ediyor. Kış koleksiyonu sadece takım elbiseden oluşmuyor elbette. Deri ceketler ve kabanlar, yün trikolar koleksiyonun diğer parçalarından.
SEYAHAT İÇİN TERCİH EDİLEBİLİR
CCS koleksiyonundaki kumaşlar kolay kolay buruşmuyor. Yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester karışımıyla üretilen bu kumaşlar seyahatlerde kolay taşıma olanağı sunuyor. Ütü istemiyor, rahatça yıkanabiliyor ve kuru temizleme yapılabiliyor.
‘Babam işe başladığı ilk günden itibaren hep Avrupa markalarına özenirdi. Türkiye’de ancak 1980 yılında kalite ve moda tanımı başladı. Biz de moda ve kaliteye önem verdik ve markamızı yarattık. Kendi fabrikamızda kendi kumaşımızı ürettik. Çekirdekten yetiştiğimiz için işimizi bilerek yaptık ve bütün modayı Avrupa’dan takip ettik. Kendi modamızı yaratmak için Avrupalı modelist ve stilistler aldık. Bu sayede Sarar markasını dünyada ve Türkiye’de bir imaj haline dönüştürdük.’
Sarar’ın şu anda Belçika, Hollanda, Viyana, İspanya, Dubai, Ürdün, Moskova gibi ülkelerde 50’den fazla mağazası var.
ETİKETİ DEĞİŞTİRİP YENİ MARKA YARATTILAR
Aslında kardeşlerin baş harflerinden oluşan CCS logosu, 1996 yılından beri Sarar etiketlerinin altında bulunuyordu. Ama bu sezondan itibaren CCS ayrı bir marka olarak yepyeni bir koleksiyonla müşteriye sunulacak.
CCS, orta gelirli müşteriye hitap ediyor. Orta gelirlilerin ulaşabileceği bir fiyatla ancak kaliteden ödün verilmeden üretiliyor. Sarar ise daha yukarıya çekildi ve daha kaliteli ürünler sunuyor. Artık Sarar markasına ulaşamayan insanlar CCS’ye ulaşacak.
CCS’yi Sarar’dan ayıran en büyük fark kumaş kalitesi. Sarar’da daha ince ipliklerle yapılan takımlar, CCS’de yün ve polyester karışımı kumaşlarla üretiliyor. Bu da CCS’de fiyatı yarıya düşürüyor. Takım elbisenin fiyatı 250 milyondan başlıyor. En pahalı takım 500 milyon lira.
CCS, ilk mağazasını Konya’da açtı. Şu anda Nişantaşı Rumeli Caddesi’deki Sarar Mağazası’nda ayrı bir kata sahip. Ama yılbaşına kadar sırasıyla İstanbul, Ankara, Çorum ve daha birçok ilde toplam 10 mağazaya ulaşmayı hedefliyorlar.
KOLEKSİYONDA 350 PARÇA VAR
CCS, en az Sarar kadar geniş bir koleksiyona sahip. Tasarım ekibinde üç Türk, iki Alman, bir Fransız var. Takım elbiseler bu kış kendinden çizgili kumaştan üretilmiş. Koyu renk hakim ama çizgilerde bordo, kırmızı, yeşil ve sarı göze çarpıyor. Gömleklerde de durum farklı değil, bol bol çizgi kullanılmış. Açık renkli gömleklerin yanında bordo ve maviler, günlük kullanımda ise kareli gömlekler koleksiyonu tamamlıyor.
Takım elbiseler ve gömlekler bu sene fit erkekler için. Ceketler, gömlekler, hatta pantolon paçaları bile dar kesim. CCS ekibi, göbekli bir erkeği bile kalıplarıyla zarif gösterebilceğini iddia ediyor. Kış koleksiyonu sadece takım elbiseden oluşmuyor elbette. Deri ceketler ve kabanlar, yün trikolar koleksiyonun diğer parçalarından.
SEYAHAT İÇİN TERCİH EDİLEBİLİR
CCS koleksiyonundaki kumaşlar kolay kolay buruşmuyor. Yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester karışımıyla üretilen bu kumaşlar seyahatlerde kolay taşıma olanağı sunuyor. Ütü istemiyor, rahatça yıkanabiliyor ve kuru temizleme yapılabiliyor.