Şafak Sezer mafya komedisinde

“Geçen gün şenol Zencir ve Selin Altınel aradı, Kolpaçino’nun setine gelir misin, sabaha kadar çekimdeyiz” dedi.

“Tamam” dedim, “Akşam işim var, gece 01.00 gibi yola çıkarım, yarım saatte sizdeyim.”
Mekan Çekmeköy, ama git git bitmiyor. Ara yollar, karanlık sokaklar, yolculuk korku filmi gibi.
Sete varışım 02.00 sularında.
Ve ben o saatte başka bir dünyanın içinde buluyorum kendimi.
Çekim şahane bir köşkte yapılıyor.
Dev sütunlar, kocaman aynalar, tablolar, yüksek tavanlı salonlar ve tabii kumar masaları.
E, ne de olsa Kolpaçino bir mafya komedisi. Evde ihtişam da olacak, kumar masası da. Filmin önemli rollerinde şafak Sezer, Aydemir Akbaş, Hakan Ural ve Ali Sürmeli var. Kızıl saç ve yeşil lenslerle kamera karşısına geçen şafak Sezer, her anlamda başrolde.
Rol arkadaşlarının repliklerine, yüz mimiklerine, kameranın nereye konacağıına kadar her şeyle ilgileniyor.
Zaten senaryoda da onun imzası var.
Neyse ki filmin yönetmeni Atıl ınanç’la uyumlu bir çalışma içindeler.
şafak Sezer’in, kendisini iyi ve olaya hakim hissettiğıi filmlerde nasıl döktürdüğıünü Kutsal Damacana’dan biliyoruz.
Kolpaçino’da aynı havayı sezdim.
Yanılıp yanılmadığıımı film, 29 Ekim’de vizyona girdiğıinde hep birlikte göreceğıiz.

Yüzen gece kulüpleri ve Hadise!

Geçen gece Kuruçeşme Arena’da Hadise konseri vardı.
Gençler alanı hıncahınç doldurmuş, konser dinamik, herkesin keyfi yerinde.
Hadise’nin albümündeki parçaların çoğıunda imzası olan Sinan Akçıl, ‘Kahraman’ için piyano başına geçiyor.
Sinan, Türkiye’nin Richard Kleidermann’ı sanki. Sarışın, yakışıklı ve piyanoda gerçekten de iyi. Ona küçük bir tavsiye, bir sonraki konserde sahneye beyaz piyano istetmeli.
Gelelim güzel geçen konserin fiyaskosuna. Saat 22.30 olduğıunda sahneden gelen ses iyice kısılıyor.
Bas gitarist Taşkın, arada yanımıza gelip “Olacak iş değıil, seyircinin ıslığıını bile duydum” diyor.
Volümün düşürülmesine Hadise de bozuluyor tabii, “Santana konserinde ses yüksekmiş, bize gelince kısıyorlar, bu ayrımcılık niye? Bu müzik sizin için ve size daha yüksek gelmesini istiyorum” diyor.
Derken Boğıaz’dan bir gezi teknesi geçiyor ve sahneden gelen sesi bastırıyor.
Bakanımız eğılence yerleriyle ve konserlerle uğıraşırken asıl gürültü kirliliğıi denizde yaşanıyor.
Sadece Kuruçeşme Arena’daki bir konserde değıil, Boğıaz kıyısında ya da yakınında bir evde oturuyorsanız, yine yandınız.
ıçine yüzlerce insanın dolduğıu gezi teknelerinden yayılan şarkılardan, türkülerden, oyun havalarından kurtulmanıza imkan yok.
Biri giderken öteki geliyor, hatta bazen iki tekne yan yana geçiyor. ışte size kakafoni.
Konserlerde, gece kulüplerinde ölçüm yapanlar, arada denize açılıp, Boğıaz’daki gürültü kirliliğıiyle ilgilenseler çok daha iyi olacak.

“Beni Michael Jackson aradı”

İstanbul’da konser veren Santana, “Michael Jackson beni arayıp birlikte şarkı yapmamızı istedi. şarkıyı dinledim ama fırsat olmadı. Keşke yapsaymışız...” demiş.
Caz, blues müzisyenlerinin, rockçılar’ın arabeskçilere, popçulara karşı genel tavrı budur (Müslüm Gürses’le birlikte sahneye çıkan Teoman’a bakmayın siz, o istisna).
Rock’ın efsane ismi, Pop’un Kralı ile düet yapmayı pek istemez.
Teklif gelir, sallar, erteler, kırmadan reddeder.
Santana da muhtemelen böyle yapmış, şimdi insanların Michael Jackson’a olan tapınma halini görünce pişman olmuş.
Yine de hakkını yemeyelim; Santana’nın Michael Jackson’la yapmadığıı ortak çalışmadan söz etmesi, sonradan pişman olduğıunu dile getirmesi bile güzel aslında.
Daha havalı biri bunu bile yapmayabilirdi.
Yazarın Tüm Yazıları