Hindistan’dan ithal edilen halılar Türkiye’de Hereke halısı diye satıldı. Durumu fark eden “Hereke” markasının sahibi Sümer Holding, mahkemece el konulan halılar için imha kararı istedi. 8 yıl süren yargılama sonrası dava Yargıtay kararı ile kesinleşti. Buna göre el konulan halılar imha edilecek; benzer motiflerdeki halıların da ithalatı yasaklandı. Tarihi 170 yıl öncesine dayanan Hereke halılarını II. Abdülhamid de kullanıyordu.
#HindistanHürriyet'te dün Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatını bitiren ‘‘Minareler süngü, kubbeler miğfer’’ sözleriyle başlayan kesinlikle Ziya Gökalp'in olmadığını ve bu sözlerin Gökalp'in bir başka şiirine monte edildiğini yazmış, ‘‘Bu şiirin kime ait olduğunu ve montajı kimin yaptığını merak ediyorum’’ demiştim.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini fazlasıyla çeken mağaralar, yeryüzünün en sıra dışı şekilleri arasında yer alıyor. Sarkıtlar, travertenler, dikitler, göletler ve eski insan yaşamlarına yönelik kalıntılar görenleri büyülemeye yetiyor. Ülkemizde de mağara turizmine ilgi artıyor. Biz de bu hafta uzmanlarımıza ‘Turizme açık keşfedilmeyi bekleyen büyüleyici mağaralar hangileri?’ diye sorduk. 9 şehirden 10 harika mağarayı önerdiler.
#RotaAnadolu’nun dört bir yanı yılın bu zamanlarında çiçeklerle bezeniyor. Lavanta ve ayçiçeği gibi kimi ekilen, orkide ve ıhlamur gibi kimi de doğada kendiliğinden arzı endam eden çiçekler kokularıyla, renkleriyle ve kapladıkları alanlarla büyüleyici bir etki yaratıyor. Trakya’nın uçsuz bucaksız ayçiçeği tarlalarından Burdur’un lavanta dünyasına, Isparta’nın Güller Vadisi’nden Karadeniz’in en çiçekli yaylasına kadar rengârenk rotalar bizi bekliyor.
#Hürriyetİzmir Körfezi’nin en uç noktasındaki Karaburun’a gitmek için 200’e yakın viraj almanız gerekiyor. Ancak sonunda oya gibi işlenmiş koyların yer aldığı lezzetli balıklar yiyebileceğiniz balık lokantalarının bulunduğu, size kendinizi Ege’de bir adada hissettirecek, masmavi denizi ile gizli cennet Karaburun bekliyor olacak.
#NergisDünya üzerinde var olan ve devlet koruması altında olan bir çok milli park bulunuyor. Hepsi kendine özgü büyüleyici fauna ve floraya sahip. Birbirinden güzel atmosferleriyle kartpostal karelerini süsleyen o muhteşem parklarda izlerinizi bırakmak istiyorsanız, Avrupa'da yer alan ve görülmesi gereken en iyi milli parkları sıraladık. İşte, Avrupa'nın en güzel milli parkları...
#Avrupa'nın En Güzel Milli ParklarıBir zamanlar dağı, taşı, toprağı çiçekler açan Türkiye’de bitki türleri hızla tükeniyor. Baharın müjdecisi çiçekler yapılaşma, orman yangınları, bilinçsiz çevre düzenlemeleri, biyokaçakçılık yüzünden tek tek yok oluyor. Kimileri insanların olmadığı alanlarda hayata tutunmaya çalışıyor. Riva sığırkuyruğu, Kilyos düğmesi, Kilyos moru, Kadıköy çiğdemi yok olma tehdidi altında. Uzmanlar uyarıyor: Bitkilerin en büyük düşmanı yapılaşma. Ormanlar ve doğal alanların, ‘tabiat parkı’ adı altında piknik alanına dönüştürülmesi ve beton zeminlerin kullanılması bitki türleri açısından risk. Endemik bitki türlerini koruyabilmek için öncelikle bu türlerin doğal yaşam alanlarının korunması gerek.
#DoğaGezginlerin listesinde hızla üst sıralara yükseliyor Bogota. Gerilla savaşları, uyuşturucu çetelerinin kanlı cinayetleri tarihe karışmak üzere. Mutfak kültüründe yaratıcılık açısından patlama yaşanıyor, caddeler yeni restoranlar, iddialı mağazalarla doldu. Şehrin sömürge döneminden kalan mimari dokusu, dev duvar resimleri trafik sıkışıklığı ve diğer küçük sorunları unutturacak kadar gözalıcı. Türkiye’nin karakış koşullarına girdiği dönemde Bogota yılın en güzel, güneşli, ılık aylarını yaşıyor. Bir fincan sert Kolombiya kahvesi için, verdiği enerjiyle şehri keşfe başlayın.
#BogotaYunnan eyaletinin kuzeybatısındaki Dali bir zamanlar krallıkların başkentiydi. Günümüzde Dai Bai özerk bölgesine bağlı, 650 bin nüfuslu bir yerleşim. Hızla gelişen, globalleşen Çin’de mimarisinden, geleneklerine yerel kimliğini koruyabilen nadir şehirlerden. 10’uncu yıl yarışmamızın birincisi okurumuz Mehpare Sözener gitti, izlenimlerini yazdı.
Kayısı kenti Malatya’nın anılarımda özel yeri var.İlk ABC’yi burada öğrendim, sinemayla burada tanıştım. Son gidişimde bir yandan bol bol yeşil çağla yedim, buğulu anılarımın peşinde koşturdum, muhteşem lezzetlerle tanıştım. Dünün ve bugünün Malatya’sını bir kez daha çok sevdim.
Güney Ege’de, Rodos’la Girit arasında 50 kilometre boyunca uzanan kaşık gibi bir ada Kerpe. Antik mitolojide Titanların gizli yuvasıydı. Efsanelerini yaşatmakla birlikte bugün İskandinavların tatil cenneti. Yunanlar bile uçak bileti fiyatının yüksekliği nedeniyle adaya pek uğramazken, Kuzey Avrupa’dan charter uçuşlar yılda 50 bin turist taşıyor. Ege yaz sıcaklarıyla kavrulmaya başladığında Kerpe rüzgar sayesinde ılık, ferah. Bakir sahilleri dalış cenneti. 2006’da Türk F16’sıyla giriştiği itdalaşı sırasında ölen pilot Costas Iliakis anısına ada merkezinde büyükçe bir anıt yükseliyor. Buna karşın, halk Türkler’e sevgiyle yaklaşıyor. Bir ikindi vakti Lefkos’ta, sokaklara taşan kemençeyi takiben restoranına uğradığımız Georglos Margetis emprovize şarkısıyla ifade etti düşüncelerini: “Halklar birbirini sever, tek sorunumuz politikacılar.”
İlk gebeliğinde ekranda bebek yerine, köpük gördü. “Mol gebesin” dediler. “O ne?” diye sordu. “Potansiyel kanser hücresi” dediler.İkincisinde o da yoktu. Ekran bomboştu. Hamilelik sonlandıktan kısa bir süre sonra, rahimde bir parça oluştu. “O ne?” diye sordu. “Kansersin” dediler. “Ya kemoterapi olacaksın, ya rahmini alacağız” dediler. “Amerika’ya gitsem...” diyecek olduğunda, “Nereye gidersen git. Aynı teşhisi koyarlar” dediler. Dediler de dediler! Hayatını bir kabusa çevirdiler. Kim bu ünlü spiker?