IMO'da kaybedilen başkanlık

ULUSLARARASI Denizcilik Örgütü'nün (IMO) 1948'de temellerinin atıldığı günden bu yana Türkiye, en aktif üyelerinden biri olarak tanınır.

Birleşmiş Milletler'e bağlı uzmanlık kuruluşu olan IMO, Türkiye'nin bu aktifliğinden kaynaklansa gerek, deniz haritaları tanımlanırken çevremizdeki denizlere ilk üç rakamı verdi.

Karadeniz'i tanımlayan haritalar 1, Ege ve Marmara 2, Doğu Akdeniz'i tanımlayanlar da 3 ile başlar.

Deniz filosu Malta, Panama, Liberya, Yananistan kadar zengin olmamasına rağmen Türkiye, IMO'nun en üst organı Konsey üyeliğine iki kez seçildi.

Halen de Konsey üyeliği devam ediyor.

Ayrıca, Gemi Adamları Eğitim ve Kayıt Tutma (STW) Komitesi Başkanlığı'nı da bir Türk yapıyor.

Türkiye'nin bu seviyeye gelmesinde başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, Denizcilik Müsteşarlığı ve Deniz Ticaret Odaları'nın payı büyük.

SİZDEN OLSUN

Türkiye'nin profilindeki yükseklik, salı günü IMO'da bir teveccühle daha karşılaşmasına neden oldu. Tehlikeli Maddeler ve Konteyner Alt Komitesi'nin (Dengerous Goods and Containers) perşembe günü yapılan 7'nci dönem toplantısında, Komite Başkan Yardımcılığı görevine Kaptan Ayhan Çekiç'in getirilmesi kararlaştırıldı.

Kaptan Çekiç, Deniz Ulaştırma Genel Müdür Yardımcılığı ve Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nde IMO ilişkilerinden sorumlu uzmanlık görevlerinde bulundu. Bu yıl Türkiye'ye döndüğünde, Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Şube Müdürlüğü kadrosuna tayin edildi.

Kaptan Çekiç de kızağa alınmasına içerleyip emekliye ayrıldı ve İTÜ Denizcilik Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.

Kaptan Çekiç'in Komite Başkan Yardımcılığı'na gelmesi önerisinde bulunan kişinin kimliğine gelince:

IMO Genel Sekreter Yardımcısı, Yunanlı Mitropoulos...

Hatta Mitropoulos, Kaptan Çekiç'i Yunanistan'ın aday göstereceğini, AB ülkelerinin desteğini de aldıklarını, ‘‘seçilmemesi gibi bir durumun olamayacağını’’ Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'ne iletti.

Büyükelçilik de Çekiç'in bu göreve getirilmesini uygun bulduğunu Ankara'ya bildirdi. Dışişleri'nin görüşü de olumlu oldu.

Ancak bu karara görüş bildirmesi gereken bir makam daha vardı.

491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği IMO Koordinatörü olan Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı'nın ‘‘Kaptan Çekiç bu görev için aday gösterilebilir’’ demesi gerekiyordu.

Dışişleri, 26 Eylül Perşembe günü Denizcilik Müsteşarlığı'nın ilgili tüm birimlerini alarm durumuna getirip onay istedi.

Ancak bir tek makamdan dahi yanıt alınamadı.

Sonuçta seçim yapıldı.

Türkiye'nin boğazlar ve Karadeniz dolayısıyla önem verdiği Tehlikeli Maddeler ve Konteynerler ile ilgili Başkan Yardımcılığı'na ismi bildirilmediği için bir Türk seçilemedi.

TÜRKİYE KAYBETTİ

Bunun nedenini Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırma Genel Müdürlüğü'ne sorduğumuzda verilen yanıt aynen şöyle oldu:

‘‘Çekiç, 4.5 yıl Londra'da görev yaptı, Türk denizciliğine hiç katkı yapmadı, kişisel dostluklarını geliştirdi. Adıyla önerilmesi de nezaket kurallarına aykırı. Kendisi de nezdimizde güvenilir değil.’’

Denizcilik Müsteşarlığı kendi gerekçelerinde haklı olabilir. Gerçek ise Türkiye'nin çok önem verdiği bir konuyla ilgili Komite'de Başkan Yardımcılığı'nı kaybedip, profil düşürmüş olmasıdır.
Yazarın Tüm Yazıları