IMF'yle yeniden yüzde 6.5 hesabı var

ÖNÜMÜZDEKİ hafta Türkiye'de olacak IMF Heyeti'yle, bütçe kalemleri üzerinden yeniden geçileceği, bu arada yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla hedefinin de yeniden hesaplanacağı öğrenildi.

IMF Türkiye Masası Şefi Odd Per Brekk, dün ‘‘6.5'luk faiz dışı fazla hedefinin yakalanması için Hükümet'in emekli maaşları ve asgari ücret artışını karşılama çerçevesinde ek önlemler alması gerektiğini’’ söyledi. Bu sözler, IMF'nin, Hükümet'in ‘‘yeterli’’ dediği personel dışındaki bütçe ödeneklerinden yapılacak yüzde 10'luk kesintiyi yeterli görmediğini ortaya koyuyor. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla; bütün hesaplar önümüzdeki hafta yeniden ele alınacak ve açık rakamları o zaman kesinleşecek. Yani, IMF her şeyden önce bu zamların faturasını sorgulayacak, emekli zamlarının gerçekten 2.6 katrilyon mu yoksa daha mı fazla olacağını, toplam faturanın 4 katrilyonu aşıp aşmayacağını, oturup yeniden hesaplayacak.

Bunun ardından ise yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla yeniden hesaplanacak. Yüzde 10'luk kesintinin gerçekten bütün kalemlerden yapılıp yapılamayacağına, her kalem ayrı ayrı ele alınıp bakılacak. Bu kesintiler açığı kapatmazsa, ekonomi yönetiminden açığı karşılayacak ek önlemlerin alınması istenecek. Yani yeni paket, büyük olasılıkla gündeme gelebilir.

Geçtiğimiz yıl bütçeden epeyce kesinti yapılabilmişti ama buna imkan sağlayan unsurlar; kurların düşük seyretmesi, dolar-Euro paritesindeki gelişmeler ve petrol fiyatlarındaki düşük düzeydi. IMF de, bu yıl TL'nin değerlenmesinin geçen yılki kadar olamayacağını, diğer uluslararası gelişmelerin mali disipline bu kadar büyük katkı yapamayacağını biliyor. Bunun da ötesinde, daha kasım ayında IMF hesaplara bakmış ve ekonomi yöneticileri, örneğin şimdi yüzde 10'luk kesintiye sahne olan kalemlerde, ‘‘en alt limitlerde olduklarını’’ söylemişlerdi. İşte bu nedenle yüzde 10'luk kesintinin tüm kalemler için kabul edilemeyeceği, kalan açık için ise en azından kaldırılan vergilerin geri gelebileceğinden söz ediliyor. Tabi ki bütün bu vergi artışlarının, artık çok daha hassaslaşan enflasyon oranlarına yapacağı olumsuz etki de, gözardı edilemeyecek.

PİYASA TAKMIYOR

Görüldüğü gibi; bir hata daha yapıldı ve şimdi bundan dönülmeye çalışılacak. Enflasyonda bu kadar önemli bir başarı sağlanmışken, yapılan bu hata, umarız vakit geçmeden düzeltilir.

Peki, Hükümet IMF'yle yapılacak bu görüşmelerden sonra, yaptığı hatayı telafi eder mi? Yoksa Başbakan, seçimleri gerekçe gösterip, alınması gereken önlemleri reddetme ya da erteleme yoluna gider mi? Yani bir efelik yapıp, dengeleri tehlikeye atma riskini alır mı?

Piyasaların tavrından anlaşılan o ki; neredeyse herkes Hükümet'in, IMF'nin istediği önlemleri ‘‘nasıl olsa’’ alacağına oynuyor. Ya da artık IMF'yi kimse takmıyor... Özellikle geçen sefer yapılmayan bir çok şeye rağmen IMF'nin olumlu tutum göstermesi, piyasalarda ‘‘IMF, ABD'nin zoruyla Hükümet ne yapsa da destek olmaya devam edecek’’ bakışını oluşturdu.

Aslında IMF'nin olumlu gidişe çomak sokacak bir girişime kalkışamayacağı ortada. Kısa vadeli başarılar IMF'ye de lazımdı ve bu nedenle yumuşak davrandı. Ancak son dönemde piyasalarda oluşturulan ‘‘aşırı olumlu hava’’, artık çoğu bankacıyı bile tedirgin eder noktalara geldi ve ‘‘Bu rakamlar ekonominin durumunu yansıtmıyor’’ yorumları giderek çoğalmaya başlıyor.

Bu arada IMF'nin, ‘‘kararların mali etkilerini araştırmak için bir grup göndermek’’ istediği, bunun yanlış anlaşılacağı kaygısıyla ekonomi yönetiminin Moghadam'a, ‘‘Siz de gelin yoksa Heyet gelmedi denir. Daha sonra şubatta ikinci tur yaparız’’ ricasında bulunduğu, IMF'nin de kabul ettiği söyleniyor. Yani Moghadam'ın gelişi de, ‘‘olumlu hava’’ içinmiş...

Ankara'da, ‘‘IMF, Erdoğan'ı sıkıştırmak için Bush'a malzeme hazırlamak için geliyor’’ spekülasyonları da var. Bakalım, bu işin sonu ne olacak?

Hükümetler ‘‘gerekenler’’i, IMF için değil de Türkiye için yapmayı, ne zaman başaracaklar?
Yazarın Tüm Yazıları