IMF'den gelecek paraları yedirmezler

ESKİ bir hastalık yeniden depreşti. Herkes devletten destek bekliyor. Ekonomi krizde. Tüm kesimler zor durumda. Devlet, bankalara mali destek vereceğini açıkladı. Doğal olarak, eski bir alışkanlıkla diğer kesimler ‘‘bana da, bana da’’ demeye başladı.

Önce, bankalara kredilerini ödeyemeyen iş çevreleri ‘‘İstanbul yaklaşımı’’ şemsiyesi altında destek istedi. Ardından, tarım kredilerinin ertelenmesi ve kredi faizlerinin düşürülmesi gündeme geldi. Sonra, bazı bürokratların da kışkırtmalarıyla memurlar mali durumlarının düzeltilmesini talep ettiler. Devletin gelirlerini artırmaya yönelik olarak doğalgaz tüketimine konulan vergi baskılarla geri alındı. Doğalgazda KDV indirimi istendi. Şimdi de, kredi kartı borçlarını ödeyemeyenler bir kolaylık istiyorlar.

Bütün bu kesimler son derece aktifler. Her gün onlarca elektronik posta göndererek sorunlarının gazetelerde dile getirilmesini talep ediyorlar. Kendilerine göre, hepsi mağdur durumdalar. Devletin sorunlarına bir çözüm üretmesini bekliyorlar.

GELENEKLERİMİZ

Geleneklerimizden biri elde edilen kárların özel, gerçekleşen zararların toplumsal hale getirilmesidir. Edilen kárların devletle paylaşımı istenmez. Yani, vergi vermek ádetimiz değildir. Ama, zarar ettiğimizde devletin desteği normaldir. Zaten, devlet ne için vardır ki!

Geleneklerimizden bir diğeri de, çeşitli kesimler devlet desteği istediğinde muhalefet partilerinin ve muhalif iktidar milletvekillerinin bu kesimlerin borazancılığını yapmasıdır. Nasıl olsa kendileri iktidarda olmadıklarından, ağlayan kesimlere yakın durarak oy toplayabileceklerinin hesabını yaparlar. Şark kurnazlığı ile siyaset yaparak iktidar olabileceklerini düşünürler.

Ekonomik gündem giderek devletten hangi yollarla avanta alınabileceği konularına yoğunlaştı. Bir taraftan yapısal reformlar yaparak devletin ‘‘baba’’ rolünü törpülemeye çalışıyoruz. Diğer taraftan, yapısal reformlarla oluşturmaya çalıştığımız düzeni nerelerden delebileceğimizin hesaplarını yapıyoruz. Kısacası, dar bir ceket dikmeye çalışıyoruz, ama diktiğimiz ceketi sırtımıza koymamak için elimizden geleni yapıyoruz. Gülünç oluyoruz.

Bugün, devletin hiçbir kesime, olmayan parayı aktarabilme gücü yoktur. O, geçmişte kalmıştır. Bankalara verileceği söylenen destek dahi parasal değildir. Kamu káğıdı vererek sonuçları tartışılabilir bir destek verilmeye çalışılmaktadır. Devletin tarım kesiminin borçlarını erteleyecek parası yoktur. Ama, içgüdümüzü kontrol edemedik. Şimdi, kredi kartları borçlarını ödeyemeyecek duruma gelen vatandaşlar için devletin yapabileceği bir şey yoktur.

ÖZVERİ ŞART

Bütün bunları yazmanın da, okumanın da çok sevimli olmadığını ben de biliyorum. Ama, gerçekleri öğrenerek boş hayaller peşinde koşulmaması, anlamsız beklentiler içine girilmemesi de hepimizin çıkarına olacaktır. İtiraf edelim ki, IMF'den gelecek para herkesin iştahını kabarttı. Hepimiz bu paradan pay almaya çalışıyoruz.

IMF'den gelecek parayla devletin borçları ödenecek. Borçlar ödenirken yeni borçlar oluşturulmayacak. Oluşturulduğunda, bir daha IMF'den de para gelmeyecek.

Ekonomik kriz herkesi etkiledi. Etkilemeye de devam edecek. Bu krizden hepimiz özveride bulunarak çıkacağız, devletten bir şeyler bekleyerek değil.
Yazarın Tüm Yazıları