IMF ile henüz halledilen bir şey yok

YAKLAŞIK 10 gündür Türkiye’de bulunan IMF Heyeti, temaslarına devam ediyor. Fazla bilgi sızmasa da, edindiğimiz izlenim o ki; IMF Heyetiyle henüz gözden geçirmeler hakkında bir şey halledilmiş değil. 2006 yılı dengelerine ise, bildiğimiz kadarıyla, henüz hiç girilmedi.Bu hafta ortasında IMF Heyeti Washington’a dönecek ve Devlet Bakanı Ali Babacan ve ekibi zaten yıllık toplantılar için Washington’da olacağı için, temaslar bir anlamda orada devam edecek. Orada tamamlanır mı derseniz; imkansız, çünkü çalışmalar henüz olgunlaşmadı bile.Yani IMF Heyetinin Ekim’de tekrar gelmesi ve daha epey uzunca bir süre çalışması gerek.Aslında Heyetin çalışması biraz da TBMM’nin çalışmasına bağlı. Bugün çoğunluk sağlanıp da terör olayları için TBMM’nin çalıştırılmasının pek mümkün olamayacağı görülüyor. Halbuki AKP bunu fırsat bilip, bir yolunu bularak TBMM’yi çalıştırmaya devam etse, bu arada bankacılık yasası, sosyal güvenlik yasası gibi düzenlemelere başlansa, epey zaman kazanılırdı. Anladığımız kadarıyla Başbakan Yardımıcısı Abdüllatif Şener ve Devlet Bakanı Ali Babacan TBMM’nin biran önce çalışmaya başlamasından yanaydı ama olmadı...Pek IMF’le ne konuşuluyor derseniz, bu yılın gerçekleşme rakamları, petrol fiyatlarındaki artışın etkisi, azalan faiz harcamalarına karşılık artan harcamalar, vergi reformu için hazırlanan taslaklar, SSK prim affı için getirilen formül ve af niteliği taşımaması için yapılabilecekler, özelleştirme gelirleri ve bunların kullanımı gibi konular...Bu arada IMF heyetinin TMO’ya kredi gibi, torba yasayla delinen mali disiplin kalemleri gibi, memur maaşlarına yapılan artı zam ve yapılmayan elektrik zamları gibi konuları da incelediğini, bu konudaki bürokrat savunmalarını dinlediğini de biliyoruz.Mali disiplinde bozulma eğilimi özellikle de mali disiplinin kalitesindeki popülist kaygılarla oluşturulan sıkıntılar, IMF’in de gündemine aldığı konular oldu. Öte yandan rekorlara koşan cari açık rakamları ve ödemeler dengesinde oluşabilecek bir sıkıntı da, eskiden yoktu ama artık IMF’in gündemine de girmiş bulunuyor. Bir çözüm çıkıyor mu derseniz, bildiğimiz kadarıyla bu konuda somut bir şey konuşulmuş değil.3 YILLIK BÜTÇENİN ÖNEMİ Merkez Bankası’nın son ‘Enflasyon ve Görünümü’ raporundan bir bölüm:‘Telafi edici tedbirlerin kamu fiyat ayarlamaları veya vergi artışları yerine harcama kısıcı önlemlerle karşılanması, mali disiplinin kalitesi ve dolaylı etkilerin kontrol altında tutulması açısından önem arz etmektedir.Bu bağlamda altı çizilmesi gereken nokta, orta vadeli bir bakış açısı izleyen Merkez Bankası’nın, maliye politikasının orta vadedeki görünümüne de özel önem atfedeceğidir. Zira, enflasyon hedeflemesi uygulamasının geçerli olacağı önümüzdeki dönemde, söz konusu perspektifin daha da belirginleşmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, 2006 mali yılından itibaren üç yıllık bir dönemi kapsayan bütçeleme sistemine ve merkezi yönetim bütçe uygulamasına geçilecek olması, daha saydam, hesap verilebilir ve öngörülebilir bir bütçe politikasını gündeme getirmesi bakımından olumlu bir gelişmedir. Bütün bu gelişmeler, orta vadeli bakış açısının yaygınlaşması açısından büyük önem taşımakta ve dikkatle takip edilmektedir. Söz konusu çerçeve, hayata geçirildiği takdirde, aynı zamanda mali disiplinin kalitesinin artmasına da katkıda bulunacaktır.’Yani Merkez Bankası piyasalara, ‘Benim faiz kararımı beklerken, bu temel verilere de bakın, sizin umurunuzda değil ama şeffaflık olmadan, mali disiplinin kalitesi sağlanmadan, hele enflasyon hedeflemesi yaparken benim karar vermem, faiz düşürmem zor’ demeye getiriyor.Bu kadar önemli olan 3 yıllık bütçe konusunda bir hazırlık var mı, derseniz bizce yeterli değil. Bürokrasi bu olayın önemini kavramış değil dolayısıyla henüz buna uygun çalışma da yok.IMF bu konuya ne kadar eğilecek, ne kadar zorlayacak bilmiyoruz. Ancak önümüzdeki dönem istikrar ve mali disiplinin korunması için en önemli düzenlemelerinden biri, 3 yıllık bütçe olacak. Giderek azalan şeffaflık da, ancak bu tür zorlamalarla sağlanabilecek.
Yazarın Tüm Yazıları