IMF de cari açık demeye başladı

Güncelleme Tarihi:

IMF de cari açık demeye başladı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2005 00:00

ÖNCEKİ gün Rahmi Koç’un, Ankara’da Çengelhan’ın açılışı nedeniyle verdiği yemekte, cari açıkla ilgili soruya verdiği yanıt, bence çok basit ve çarpıcıydı.Koç, bu konunun herkes tarafından tartışıldığını, kimisinin cari açığı tehlikeli bulmadığını belirtirken, kendisinin tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir unsur olarak gördüğünü söyledi. Koç, ‘Aile bütçesinde de, şirket bütçesinde de, devlet bütçesinde de o kadar açılmak tehlikelidir, riskin de bir sınırı vardır, dikkat edilmesi lazım’ dedi.Piyasalar, uzun zamandır dış ticaret ve ödemeler dengesi rakamlarına bakıp, ‘hava bozulmasın’ diye, giderek büyüyen açıkları görmemezlikten geliyorlar. Mızrak çuvala sığmaz durumdayken gözlerini kapamayı tercih ediyorlar. Bahane açık: ‘Finanse edildikten sonra cari açık sorun değil’ Öyle değil işte... Bu ülkenin başına cari açık her zaman bela olmuştur, yine bela olma tehlikesi var. Bu tehlike sadece ‘cari açık büyüdü diye kriz olur’ anlamına gelmiyor. Sizin elinizde olmayan öyle dış şoklar olur ki; siz daha küçük cari açıklarla yakalanırsanız bir şey olmaz ama devasa açıkla yakalanırsanız, başınıza bela gelmesi kaçınılmaz olur.Zaten hassas bir denge üzerinde gidilirken, riski artıracak, tehlikeyi büyütecek bu kaleme mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor. Ne olursa olsun, gelinen iyimserlikte şansın, özellikle de dış piyasalardan kaynaklanan şansın varolduğunu kimse inkar edemez. Ya dış şartlar tam tersine dönerse.IMF de şimdiye kadar cari açık konusunda piyasa kadar olmasa da, benzer bir tutum içindeydi. Bunun sıkıntı olmayacağını söyleyip durdu. Ancak şimdi IMF mızrağın çuvala sığmadığını, hatta çuvalı yırtabileceğini görmeye başladı.IMF Heyetinin Ankara’daki temaslarında, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar, cari açık, nedenleri ve nasıl sınırlanacağı konularına girdiğini biliyorduk. Dün kamuoyuna açıklanan IMF’in Eylül 2005 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporunda da Türkiye’yi ilişkin cari açık ve enflasyon hedeflerini revize ettiğini görüyoruz. Raporda açık açık, ‘Havadaki değişimin cari açığın finansmanında risk yaratacağı’ belirtiliyor.FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİ2005 için milli gelirin yüzde 4.5’i düzeyinde olan cari açık tahminini yüzde 5.6’ya çıkaran IMF, 2006 için de yüzde 3.7 olan hedefi 5.3’e yükseltti.Önceki gün Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 2006 yılı için faiz dışı fazla (FDF) rakamını henüz tartışmadıklarını, 6.5’luk rakamın düşürülebileceğini söylemiş.Bizce bu mümkün değil. Zaten mümkün olamayacağı, daha doğrusu IMF’in buna razı olmayacağı da raporda açıkca yazıyor. Türkiye’deki ekonomi politikalarının dış açığı azaltmaya ve piyasa güvenliğini korumaya yönelmesi gerektiği belirtilen bu raporda, sermaye akışlarının yüksek düzeyini sürdürmesine ve bu yılın dış finansman ihtiyacının büyük bir kısmı karşılanmış olmasına rağmen, borsada esen havada beklenmedik değişikliklerin büyük cari işlemler açığının finansmanı için risk oluşturacağı uyarısı yer alıyor. Bu nedenle Hükümetin reform programını uygulamaya sokmak ve devam ettirmek için güven vermesi gerektiği belirtilerek, ‘Özellikle GSMH’nin yüzde 6.5’i düzeyindeki faiz dışı fazla hedefine rahatça erişilmesinin sağlanması yoluyla, politikalar dış açığı azaltmaya ve piyasa güvenliğini korumaya odaklanmalı’ deniyor.Raporda, milli gelirdeki büyüme yavaşlarken, cari açığın giderek büyüdüğüne dikkat çekilip, ‘ekonomik programın uygulamasını sağlamlaştırma’ gerekliliği belirtiliyor.Yani, Koç’un deyimiyle ‘sınırı olan cari açık riski’nde, artık sınıra gelmiş bulunuyoruz.Cari açık başta olmak üzere, bozulan dengelerin sorun çıkmadan çözülmesi için ise FDF hedefinin düşürülmemesi gerekiyor. Bir yandan cari açık rakamının milli gelire oranını düşürmeye çalışırken, program için daha fazla güven verme ihtiyacı da artık açıkca ortada...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!