IMF belediye borçlarına el atmış gözüküyor

MALİYE Bakanı bürokratlarına, ‘belediyelerin borçları için neler yapılabilir bir bakın’ talimatı vermiş, yapılan çalışmalarda toplam borç 18.5 katrilyon, tahkime girecek borç 17 katrilyon civarında saptanmıştı.

Daha sonra Maliye Bakanı, işin zorluğunu gördü ve ‘tahkim konusunun Hazine’nin işi olduğunu’ söyleyerek, sorulardan kaçmaya başladı. Hazine’de de böyle bir çalışma yapıldığını biliyoruz. Hazine çalışanları geçmişteki tahkimlerin krizlerdeki etkisini çok iyi görüyorlar ama yukarıdan yani Hükümetten bir zorlama sözkonusu, Müsteşar da buna uyuyor.

Bir yandan bu çalışmalar yürüyüp, hazırlanan çerçeve yasa taslağına belediyelerin birbirleri ve kamu kuruluşlarına olan borçlarının temizlenmesi, kısaca tahkim maddesi konuluyor.

Ancak bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili, tahkim yapılmayacağını hissettiren demeçlerini de izlemeye başladık. Tahkim isteyen belediye başkanlarına ‘bunu yapamayız’ anlamına gelecek yanıtlar verdi. Ancak işin aslı nedir, nabız mı yoklanıyor, bilemiyoruz.

Yapılan hazırlıktan eminiz ama yakında belediye borçlarının temizlenmesi için bir tahkim çıkar mı çıkmaz mı, adına tahkim dememek için sivri formüller mi ortaya atarlar, bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki; eğer tahkim olmayacaksa, IMF bu işe al atmış demektir...

TAHKİMİN ÖNÜ AÇIK

Niyet mektubuna bu gözle baktık ama IMF’e verilen sözler içinde, açık açık ‘tahkimin önünü kesecek’ maddelere rastlayamadık.

Ancak kamu reformu ve belediye reformu kapsamında mutlaka halkın herşeyi açık seçik görüp, teknik yetersizliği bilinen belediye kadrolarının yetiştirilmesi ve denetimi mutlaka şart koşulmalı aksi takdirde tam bir kaosa girilir. Bir de belediyelere borçlanma yetkisi tanınır Hazineye yine garanti verdirtilirse, işin ucu alınamaz. Bu yasa taslaklarında mali ayağın eksik olduğu, kaynak ve harcamalara ilişkin detayın bulunmadığını biliyoruz. Sanıyorum ki; IMF de bunu gördü ve bu yasaların ekonomiyi bozmasını engellemek için devreye girecek. Belki Dünya Bankası da...

Niyet mektubunda, çıkarılacak yasaların ‘Kamu mali yönetim ve kontrol kanunu’ ile uyumlu olmasının şart koşulması ise bence bunun bir işareti. Çıkan bu yasa strateji öngörülmesini, performans kriterlerini, 3 yıllık bütçeyi, içkontrol mekanizmasını getiriyordu yani mali disiplin açısından üzerinden uzun zamandır çalışılan önemli bir yasaydı. Kamu yönetim reformu ve belediye reformunun bununla uyumlu olması, bence olumlu bir adım olacaktır.

Niyet mektubunda bu konuda, kamu yönetimi temel kanununun kısa süre içerisinde TBMM’den geçmesinin beklendiği kaydedilerek, ‘Merkezi idarenin yetkilerinin bir kısmının yerel yönetimlere devredilmesi sürecini kolaylaştırmak amacıyla, yerel yönetimlerle merkezi idare arasında mali ilişkileri inceleyecek bir çalışma grubu kurulmuştur. Ayrıca kamu maliye yönetim ve kontrol kanunu ve kamu yönetimi temel kanunu ile tutarlı düzenleyici kurumlara ilişkin bir çerçeve kanun da hazırlanmaktadır’ deniliyor.

Kısacası; çıkacak bu kanunlara müdahale edileceği böylece ortaya çıkmış oluyor.

KORKUNÇ HATA

Bence; eğer IMF ve Dünya Bankası tahkim niyetine müdahale etmedilerse, son derece korkunç bir hata yapıyorlar demektir. Hükümet adına başka bir şey deyip, süsleyerek bu tahkimi önlerine getirebilir ve bu bir-iki yıl sonunda ekonominin sonu olabilir...

Niyet mektubunda dikkat çeken bir konu da İmar bankası ile ilgili idi. Mektupta ‘İmar Bankası olayına ilişkin inceleme ve değerlendirme çalışması, çalışma başkanının atanması ve iş tanımının onaylanması ile çok yakında başlayacak olup, sözkonusu çalışmanın bulguları 2004 Ağustos ayı sonuna kadar kamuoyuna açıklanacaktır’ deniyor. Bu açıklama yeni bir performans kriteri olarak belirtilirken, çalışma başkanının atanması için de ‘yedinci gözden geçirme için önkoşul’ ibaresi yeralıyor. Yani hep diyorduk ya, bazı önkoşullar var, onlar daha sonra ortaya çıkacak diye, işte onlardan biri bu başkanın atanmasıymış. TMSF açıklamaları da öyle...

Görünen bir şey daha var; IMF önkoşullar yerine gelmediği halde, Hükümete yine kıyak çekti...
Yazarın Tüm Yazıları