İmam hatipler ve ÖSS

ÜLKEMİZDE imam ve hatip ihtiyacının çok üzerinde imam hatip öğrencisi ve mezunu olduğu doğrudur.

İmam hatip okullarına giden öğrencilerin çoğunluğunun da zaten imam veya hatip olmak arzusu ile bu okullara gitmedikleri malumdur.

İmam hatiplere gönderilen öğrencilerin kendi talepleriyle değil, her türde ilk ve orta öğretim kurumu için de geçerli olmak kaydı ile ailelerinin arzuları çerçevesinde bu okullara gittikleri görüşü de yanlış değildir.

* * *

Ancak, bana göre imam hatipler konusunda herkes takıyye yapmaktadır.

Toplumun içinde çocuklarına din ağırlıklı eğitim aldırmak isteyen önemli bir kitle vardır.

Bunların talebi, çocuklarını din adamı yapmak hiç değildir.

Onlar çocuklarını güçlü bir din eğitimin ardından çağdaş meslek sahibi insanlar olarak görmek istemektedirler.

Din ağırlıklı eğitim isteyen bir kitle tüm dinlerde ve toplumlarda vardır.

Laik toplumların bir kısmı bu talebe din ağırlıklı eğitimi, laik ve fen bilimleri ağırlıklı bir eğitimle meczederek karşılık vermektedirler.

* * *

Türk eğitim sisteminde bu tip bir talebin ‘‘meslek okulları’’ ile karşılanmaya kalkışılması, zamanın sağ hükümetleri ve askeri idarelerinin yaptıkları bir takıyyedir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ihlal edilmeden kitlelerin din ağırlıklı eğitim talebine cevaben meslek okulları açığından yararlanılmıştır.

Esasen devletin görevi; tıpkı yabancı dil ağırlıklı eğitim yapan okullar gibi din eğitimi ağırlıklı eğitim yapan klasik liseler kurmaktır.

Zaten laik bir sistem, vatandaşlarını bu sistemle kazanır. Zorla vatandaş kazanılmaz.

Bunu yapmaya cesaret edemeyenler, milleti meslek lisesi safsatası ile oyalamaktadırlar.

* * *

Ancak her halükárda; devletin diğer unsurlarının imam hatipleri diskalifiye etmek amacıyla standart bir sınavda (ÖSS) katsayı uygulamaları aklın ve vicdanın kabul edemeyeceği bir kayırmacılıktır.

Adı üzerinde; standart bir teste, o teste girmeye hak kazanan herkes girer, standart test bir sıralama yapar ve başarı bu sıralamaya göre tarif edilir.

İnsanları hem standart bir sınava kabul etmek, hem de onlara ayrıcalık uygulamak alaturka bir akılla taraf tutmaktır.

Zaten soruları; klasik laik eğitim sistemine göre hazırlanan bir sınava, klasik eğitim dışında eğitim almayı kendileri benimsemiş olanlar, bir adım geriden başlamaktadırlar. Bu onların kendi seçimleridir.

Ama, sınav kendi içinde ayrımcılık yapamaz.

Katsayı uygulamak:

1) Tüm meslek liselerini cezalandırmakta,

2) Başarılı lise kavramı ise bir yıl önceki öğrencilerin başarı seviyelerinden, bir sonraki yılın aynı okul öğrencilerinin beleş rant notu almasını sağlamaktadır.

Bu ikisi de büyük haksızlıktır.

* * *

Öğrencinin yiğidi takıyye ile değil, standart sınav sonucu belli olur!
Yazarın Tüm Yazıları