İlhan’ın sol bacağı

Güncelleme Tarihi:

İlhan’ın sol bacağı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2003 00:00

Geçenlerde, bizim İhtiyar Boksörler Kulübü'nün üyeleriyle moruk moruğa oturmuş yine demleniyorduk. Yahu dedik, okullar tatil oldu. Herkes tatile çıkamıyor. Yavrular yine sokaklarda toz toprak içinde debelenecek. Kız erkek ayırmadan yavrularımıza yaz tatili boyunca boks öğretelim. Hem bu vahşi ormanda korunmayı öğrenirler, hem de bu yaşta bizim paslarımız dökülür bir işe yararız. Tabii, hiçbir iş hayal ettiğiniz gibi gelişmiyor. Biz 15-16 yaşında yavruların katılımını beklerken, 30, 40 hatta 50 yaşında yavrularımız oldu. Hatta 45'er yaşında iki avukat yavrumuz bile var. Meğer gençliğini okul ve yaşam gailesi içinde koşuşturmakla geçiren insanlarımızın yüreğinde ne ahlar kalmış.Otuzlu, kırklı yaşlar içinde başvuran ev hanımlarımız bile var. Eski Fenerbahçe boksörü emekli Yargıç Yılmaz Tek, bu durumu ‘‘Kadınlarımız eskiden sadece koca dayağından korkarlardı. Artık kapkaççı, tecavüzcü, hırsız, soyguncu ve tinerci kopuk takımından korkuyor. Silah ruhsatı için başvuran hanım sayısını bilseniz şaşarsınız. Hepsi, korunma ihtiyacı içindeler’’ diye yorumladı. Yılmaz Tek, laf etti mi beş dakika düşüneceksin. Avukatlığında Kastelli'yi ipten almış adamdır.Boksör deyince aklınıza hemen dayak yemekten savsaklaşmış, ilkokul üçten terk, üç sözcüğü bir araya getirmekten aciz, suratı hamura dönmüş kenar mahalle kabadayısı tipler gelir değil mi?.. ‘‘Adamın aptalı ya pehlivan olur ya boksör’’ diye bir özdeyiş bile vardır.Üyemiz olan namlı ağır sıkletlerimizden Şükrü Elekdağ Amerika'daki büyükelçimizdi. Şimdi de milletvekili olarak meclis ringinde ter döküyor.Bir zamanlar Avrupa'nın en teknik boksörü seçilen Vural İnan, kitap yazarı...Türkiye şampiyonu milli boksör, hakem, hoca ve de belalım Tacettin İçsel de öyle... Kitabına yayıncı arıyorum. Kronik Türkiye Şampiyonu ve hakem Vedat Karakurum, canlı bir arşiv... 30 yıl öncenin Kamacı-Celal Sandal maçının puanlarını sor, sana takır takır söylesin. Hüseyin Yıldırım hem şampiyon, hem milli, hem de gönül adamı. En az 2000 şarkı ve türkü bilir. Erzurum de, Artvin de, Urfa de, Afyon de türkülerini bir bir okur. Federasyon Başkanlıkları da yapmıştır.Hem amatör hem profesyonel Ortadoğu Şampiyonumuz Garbis Zakaryan saf bakışlarıyla adamı öyle bir işletir ki, dalga geçtiğini eve dönünce anlarsın. Şimdilerde kalbinin ataklarına eskiv yapmakla meşgul...Milli Hasan Çolakoğlu, ayrı bir álem. Bokstan arta kalan zamanlarında iki üniversite bitirdi. Hem işletmeci hem sosyolog...Bu arada Avrupa üçüncümüz Orhan Tuş toz oldu. Dünyada yenmediği adam kalmadı. Ama ülseri Orhan'a sayıyla galip. Hangi deliğe girdi, merakımdan ergenlik sivilceleri döküyorum. Orhan, neredesin bir ses ver be!.. Orhan Ayhan'ı bilirsiniz. Çenesine eldiven giydirebilsem Muhammet Ali'yi döver.Ben ise topal eşekle kervana katılanlardanım. Karikatürcüden şampiyon boksör çıkmıyor. Ancak Yıldızlar 2. filan olabiliyor. Maçın tam kızgın yerinde beni bir gülme alıyor. Yumruğa gerek yok, zaten gülmekten düşeceğim. Arslan parçası bir delikanlıyla ortalıkta ve elalemin önünde zıplayıp duruyoruz. Delikanlı,‘‘Yaa Allah, yaa Settar! Pirimiz Hazreti Hamzaa!..’’ niyetine bir salvette bulunuyor. Ben hemen delikanlıya yapışıyorum. Hakeme çaktırmadan,‘‘Baban yaşında adama el kaldırmaya utanmıyor musun?’’ diyorum. Oğlan şaşkın şavalak yüzüme bakıyor. Gel de gülme...‘‘Ayıp değil mi niye sigara içmiyorsun? Bak, ben günde 4 pakete paket demiyorum. Onun için senden daha kuvvetliyim.’’ O sırada hakem ‘‘Çeneyi bırak da dövüş!’’ diye yanıma geliyor. Zaten hakemlerin çoğu arkadaşım.‘‘Tüh tüh senden bunu beklemezdim Taci!.. Elalemin anakuzusu yavrularını bana öldürtmek mi istiyorsun?’’Ben müzik sesine bayılırım. Klasik Batı, Klasik Türk, Halk Müziği hatta Caz Müziği sesine biterim. Ama en sevdiğim müzik gong sesidir. Adamın canını kurtarır, köşende otururken de doya doya gülersin.Neyse sözü dolandırmayayım. İki haftadır Fenerbahçe altyapı tesislerinde yavrularımızla antrenmana başladık. Ben Fener Stadı'nın yıkık duvarından atlayıp Cihat, Tarzan Mehmet Ali, Suphi, Halit ve Küçük Fikretler'i seyrettiğim zaman 10-12 yaşındaydım. Amanın ben görmeyeli neler olmuş, neler bitmiş... Tartan atletizm pistinde antrenman yapan bakmaya kıyamayacağınız güzellikte gencecik kız atletler var. Taşlık ve toprak çamurunda koşan Cezmi Orlar, Ekrem Koçaklar, Yordanidisler aklıma düşünce yüreğim cız etti. Hayatımda ilk kez 8-10 kum torbası, pançing bol ve nizami ringin olduğu bir salonda antrenman yaptım. Duvarlarda Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmuş Fenerli boksörlerin resimleri... Soyunma odaları ve duşlar turistik otel ayarında...Aklıma yıllar önce Feriköy Kulübü'ndeki duş festivalimiz düştü. Antrenmandan sonra kulübün bekçisine 25'er kuruş verirdik. O da elindeki kovayla bir sandalyenin üstüne çıkar üstümüze buz gibi suyu boca ederdi. Biz de depreme tutulmuş gibi titreyerek giyinirdik.Ben, etrafa bakınıp‘‘Amanın ne güzel... Valla yaman...’’ diye söylendikçe Fener'in eski boksörü Hasan Çolakoğlu,‘‘Bu gördüklerin bir şey değil ağabey. Sen gel bizim su sporları tesislerimizi gör. Kürekçilerimiz, yüzücülerimiz, su topucularımız hep birinci. Zaten atletlerimizin arkadan tozunu gören yok’’ diye sayıp durmaya başladı.Ödemiş'te,‘‘Bu Angaralılar ne gubat şeylee canım... Guşguşa çulluk deyollaa..’’ diye bir deyiş vardır. Aslında ‘‘Bu Feneelilee ne gubat şeyle canım...’’ olmalıydı. Hepsi birer at gözlüğü takmış. Gözlerini ayak topu bürümüş. Topçu takımı perişan oldu diye kafalarını hicranlı gözyaşları içinde duvarlara vuruyorlar. Bre topperestler, Fener bir top kulübü değil tarihi bir spor kulübüdür. Atletizmle, boksunla, yüzmenle övünmeyi aklına getirsene... Ama top tepiğinde para var. Para olan iş sence en saygın iştir değil mi?.. Hangi kulüpte var bu tartan pist?.. Fenerli olmadığım için vallahi hayıflandım.Aynı topperestlik bütün kulüpler için geçerli. Hepsi spor kulübü olarak kurulmuş ve futbol kulübüne dönüşmüş.Örneğin koca Beşiktaş'ın şampiyonluğunu mu kutladığını yoksa 100. yılını mı kutladığını anlayamadım. Hani nerede basket, atletizm, yüzme, boks zaferleriniz? Milli olmuş, uluslararası zaferler kazanmış Beşiktaşlı şampiyonların İlhan'ın sol bacağı kadar kıymeti harbiyesi yokmuş. Örneğin bizim İhtiyar Boksörler Kulübü'nün üyesi olan Yurdakul Gülören, 20 yılı aşkındır Beşiktaş'ta hocalık yapar. Balkan ve Avrupa şampiyonu boksörler yetiştirmiş, Beşiktaş'ın namını yedi düvele duyurmuştur. Tek cümleyle bile anıldığını duymadım. (Aman bu sözlerimi Yurdakul'un yakınması sanmayın. O, kan kussa kızılcık şerbeti içtim diyen delikanlı cinsindendir.)Spor basınının ahvali daha da beter. Fişmekanspor'un sağ bekinin nasırı 9 sütuna tam sayfa haberdir. İki kızımız Avrupa Boks Şampiyonu oldu. Acaba haberleri var mı? Binlerce gazeteci bir futbol topunun üstüne tünemiş tıngır mıngır tekerleniyorlar. Yolları açık olsun.İlhan'ın sol bacağı da cümlemize kutlu olsun.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!