İlginç bir çalınmış kitap deposu

Yirmi yıllık koleksiyonculuk (!) kariyerinde (kariyer demek doğru mu?) 23 bin 600 kitap çalmış, değeri 10 milyon doları buluyormuş. 268 kitaplığa fare gibi girip çıkmış, Amerika'da 45 eyaletin hırsızlık dosyalarında onun adı var.

Waterstone Books (10 2003) dergisinde Catherine Porter'ın ‘‘How much?’’ başlıklı kitap koleksiyoncuları hakkındaki yazısını okurken, ünlü bir yazarın sözünü hatırladım:

‘‘Sakın kimseye kitap vermeyin, ben kütüphanemi dostlarımdan aldığım kitaplarla kurdum.’’

Batı'nın ilk kitapseveri ünlü Seneca imiş.

Kitapperestlere, yani bibliomanlara, bibliomaniaya hoşgörülebilir, manyaklar, manyaklık diyenler var.

Aynı yazıda önemli koleksiyonculardan, koleksiyonlardan da söz edilmiş.

Amerikan futbolunun profesyonel oyuncularından Charles L.Blockson, Africa-Amerika yaşamı üzerine tam 150.000 cilt kitap biriktirmiş, koleksiyonu şimdi Pennsylvania Üniversitesi'nde.

Aaron Lansky'nin biriktirdikleri sadece Yiddish kültürü üzerine, şu anda Ulusal Yiddish Kitap Merkezi'nde 1.5 milyon kitap bulunuyor.

John Lindseth'inki daha özel bir koleksiyonculuk.

Lewis Carrol'un Alice Harikalar Ülkesinde'sinin tam 1.000 tane değişik baskısı kitaplığında. Yazarın sayılı adette basım yapılmış kitapları da onda bulunuyor.

Hiç kuşkusuz koleksiyoncuların tutkusunun imzalı kitaplarda odaklandığını söylemeye gerek yok.

Hürriyet Gösteri'de Halûk Oral'ın ‘‘Bir İmzanın Peşinde’’ başlıklı yazılarını okursanız, bu konuda daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.

* * *

NECİP ASIM YAZIKSIZ, Kitap (1893) adlı eserinde kitapseverler ile kitap delileri arasındaki farklara değinmiş.

İki grubun da ayrı ayrı tanımını aldım yazıma.

Kitapseverler:

Kitabın parasal ve bilimsel değerine dikkat eder. Kitaba olağanüstü bir suretle bakar. Kitaplara verilen önem içindekilerin önemine göre olmak, kitapseverler için şarttır. Kitapseverler nadir kitaplara pek düşkündürler.

Bunlar hakkında ‘‘Bu kadar kitabı ne yapacak? Ne vakit okuyacak?' denmez. Bunlar kitap inceleme ve araştırmada pek ziyade melekeli (yetkin) kişiler olduklarından edindikleri kitapların hepsini okuduklarına ve her birisinin önem derecesini bildiklerine emniyet edilmelidir.

Kitap delilerine gelince:

Kitap delileri, kitapseverlere benzemezler. Bunlarla posta pulu, kundura, yumurta toplama merakında olanlar arasında bir fark yoktur. Kitap delileri, kitabın maddi değerine ve nadir oluşuna bakarlar. Kitap delileri kimseye ödünç kitap vermez. Kimsenin kitabını okumaz.

* * *

YUKARDAKİ tanımları okudum, iki tanımın da bazı unsurları bende var.

Sonunda kitapseverle kitapperestin bazen buluştuğuna karar verdim.

Şimdi her kitap meraklısı bu soruyu kendine sormalı:

Ben kitapsever miyim, yoksa kitapperest mi?