İkram

Şiir dili hâl diline en yakın dil gelir bana. Hayat düz yazıdan ziyade şiir gibidir sanki.

Haberin Devamı

Birkaç mısrada ne çok şey anlatılabilir. Bazen böyle ilham gelir, kalp şiirle konuşur. Paylaşmak istedim. Hazreti Yunus Emre’ye selam olsun, bir satırda tüm sırları açmıştır; “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm”… İzindeyiz, fakirhane. Hazretin dilinin gücü yanında pek ham kalsa da, hoşgörünüze sığınarak, bu hafta kalemimden damlayan ‘serbest’ bir şiiri sunuyorum beğeninize. Hoşunuza giderse yine yazarım! Hu

Beni taht odasına çıkardılar,
taht boştu.
Sesini duydum;
- “Benden kendini seyreden kim?”
“Sensin” dedim,
“Ama taht niye boş?”
- “Otur!” dedi,
“Çünkü benim oturmaya ihtiyacım yok.”
Tahtta biri oturmalı,
görmeye ihtiyaç duyanlar için…
- “Konuş onlarla!”,
duymaya ihtiyaç duyanlar için…
Ne anlatacağımı biliyorum,
Çünkü her şey seni anlatır…
O zaman,
hikâye kendini anlatsın;
Sen hikâyeleri seversin!

*

Haberin Devamı

İlk gelen bir çocuktu,
ona cenneti anlattım.
Sonra bir genç geldi,
ona kendini anlattım.
ve adama
Seni,
kadına
yaradılışı anlattım…
Sevdiler,
çünkü seviliyorlardı.
Sevgiden bahsedince,
taht odası aydınlanıverdi.
sanki gerçekmişçesine…
Gördüm;
Ortadan bir ırmak geçiyordu,
içinde balıklar vardı;
Orada yüzüyordu,
tüm olasılıklar,
fısıldaşıyordu.
Kâtip duyabildiği kadarını
kitaba yazıyordu.
Her akşam bana okumasını istedim;
daha çok hikâyeye
ihtiyaç vardı…

*

Gökyüzü boştu!
zamanla,
doldurdum
kelimelerle…
Çünkü yalnız kalmak
bencilceydi!
Misafire yer vermek
şanımızdandı...

Yazarın Tüm Yazıları