İkiz kulelerden Sezer'e uzanan çizgi

AHMET Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla 26 Nisan 1999 tarihinde yaptığı ve o dönemde büyük yankı yaratan konuşmasında Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ne eleştirel bir bakışla yaklaşmıştı.

Sezer, konuşmasında bu bakışını şöyle ifade etmişti:

‘‘Türkiye, insan hakları alanında evrensel normlara uyum sağlamak için Anayasa ve yasalarında gerekli değişiklikleri yapmak zorundadır. Düşünceyi açıklama özgürlüğü ile bağdaşmayan yasa kuralları değiştirilmelidir. Anayasa ve yasalar, özgürlüğü engelleyen öğelerden arındırmalı, özgürlük alanı genişletilmelidir.’’

Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu çerçeveyi çizdikten sonra, özgürlük alanını daraltan yasaları sıralarken, 2845 sayılı DGM Yasası'nı da saymıştı.

Sezer'in bu konuşması belli eleştirilerle de karşılaşmıştı. Bu eleştirilerin başında, Türkiye'nin hedef olduğu terör tehdidinden kaynaklanan özel durumu dikkate almadığı görüşü geliyordu.

* * *

Sezer,
aradan iki buçuk yıl geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı sıfatıyla, DGM'lerin görev alanı ve yargılama usullerini önemli ölçülerde yumuşatan bir yasayı veto etmiştir.

Sezer, veto gerekçesinde bu kez terör tehdidi ve devlet güvenliği ile özgürlüklerin sınırları arasındaki ilişkiyi irdelemekte, şöyle demektedir:

‘‘Uluslararası kurallarda devlet güvenliğine tanınan özel konum, özgürlükçü demokrasilerin bu konudaki duyarlılığını göstermesi bakımından önemlidir. Dolayısıyla, bir yandan özgürlükçü demokratik rejimi savunurken, öte yandan devlet güvenliği konusuna duyarlı yaklaşmak bir çelişki oluşturmayacaktır.’’

Cumhurbaşkanı, bu görüşü savunurken, önemli ölçüde uluslararası konjonktürdeki gelişmelere dayanmaktadır.

Örneğin, şu sözleri özellikle dikkat çekicidir:

‘‘11 Eylül 2001 günü ABD'de yaşanan terör olayları, bütün dünyayı uluslararası terörizm konusunda yeni tanımlamalar yapmaya ve terörle savaşımda ortak yeni düzenlemeler geliştirmeye yöneltmiştir.’’

* * *

Sezer'
in veto gerekçeleri, 11 Eylül sonrası dönemde Batı demokrasilerinde temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması konusunda başlayan ve canlı bir şekilde süreceği anlaşılan tartışma içinde değerlendirildiğinde özel bir anlam taşımaktadır.

Bu değerlendirmeler, daha önceki konuşmalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Sezer'in özgürlük alanına bakışında ilginç bir yöneliş olarak görülebilir.

Sezer'in veto gerekçelerinin Türk hukuk sisteminde terörün ve devlet güvenliğinin yarattığı özel durum üzerinde şekillenmiş olan içtihatın kuvvetlenmesinde önemli bir referans niteliği kazanacağı söylenebilir.

11 Eylül'de New York'taki ikiz kulelere çarpan uçaklar, yaklaşık iki buçuk ay sonra DGM'lerde yapılacak köklü bir değişikliği geri çeviren Cumhurbaşkanı'nın itirazında birden karşımıza çıkmıştır.
Yazarın Tüm Yazıları