İki turlu seçimi niye düşünmeyiz

TÜRKİYE'nin önünü açmak ve istikrarlı bir yönetim için Seçim Kanunu'nun değiştirilmesi isteniyor, fakat senelerden beri bunun nasıl olacağı konusunda iki kişi bir araya gelip anlaşamıyor.

Mesela 20.12.2001'de CNN Türk'te Manşet programında, iki değerli katılımcıdan biri, Türkiye'nin istikrara kavuşması için barajın %3-5 arasında olmasını önerirken diğeri barajın tamamen kaldırılmasını öneriyor.

Görünen o ki, Türkiye daha birçok senelerini, istikrarlı bir yönetim için tartışmalarla geçirecek. Çünkü herkes kendi partisi veya taraftarlarını iktidara getirecek düzenlemeler peşinde.

Halbuki yeni sistemler icat edeceğimize biraz etrafa baksak; örneğin Fransa uzun istikrarsızlık dönemlerinden sonra iki turlu seçim sistemine geçti, çok da başarılı oldu. Aynı şekilde eski komünist ülkeler, demokrasiye geçerken iki turlu seçim sistemini tercih ettiler ve istikrarlı hükümetler çıkarıyorlar.

İki turlu seçimde baraj olmasına hiç gerek yok; ilk turda bütün partiler seçime iştirak ediyorlar. En fazla oyu alan iki parti ikinci tura katılıyor. Birinci turda elenen partilerin taraftarları kendilerine yakın olan partiye oy verebiliyorlar. Böylece seçilen yönetim % 50 üzerinde oy toplayabiliyor ve çoğunluğun desteğini arkasına almış oluyor.

Harun R.ÖRÜN-İSTANBUL

Doğal gaza feryat

DOĞAL
gaza yapılan zamma karşı feryatlar yükseliyor.

BOTAŞ ve İGDAŞ %40 kár ediyorlarmış. Kim bu devirde bu oranda kárlar ediyor, onlara sorar mısınız? Herhalde bunu bir lüks madde olarak gördüler, yazık değil mi bu millete. Doğal gaz şirketlerindeki yolsuzlukların bedelini vatandaş mı ödeyecek? Milletin çok yakında bu yüksek faturalara karşı isyanı yakındır. Herhalde doğal gaz abone iptalleri yoğun olarak başlayacaktır.

Hikmet ERSOY

GEÇEN yılın kasımında m3 birim fiyatı 142.100 TL. idi, son faturada m3 fiyatı 338.500 TL oldu. Yani ikiye katlandı, hatta geçti. Dünyanın hangi ülkesinde böyle affederseniz soygun vardır. Hangimizin maaşı % 200 arttı? Enflasyon oranının altında %20 zam alan çalışan kesime %200 zammı ödettiremezsiniz. İnsaf edin, kombinin yanına odun sobası koydurmayın.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Vakıflar, sosyal hizmet için kurulur. Ancak günümüzde faaliyet gösteren birçok vakıf amacı dışında çalışıyor. Vakıfların, Atatürk ilke ve inkılaplarına, cumhuriyet rejimine ters düşmemesi için yasal düzenlemeler yapılmalı.’’

(Konya Vakıflar Bölge Müdürü Adnan Ergün)

Konser biletine müdürden acı itiraf

DÜNKÜ ‘‘Polis rahatsız’’ yazısına karşı bazı polis şeflerinden yakınmalar aldık. Polislerin 'karakol yaptırma ve yaşatma derneği' adı altında davetiye ya da makbuzla para toplamaktan şikayetçi olmalarına bir yerde katılıyorlar. İçlerinden büyük bir kentin ilçe emniyet müdürü ‘‘Ama’’ diyerek, bir de 'öteki gerçekler'i anlatıyor:

‘‘60-70 aracımız var. Bunların bazıları 500 bin km'dedir, yıllık onarım harcaması 100 milyarı bulur. Yıllık kırtasiyenin tutarı 50 milyardır. Eskiyen araçların yerine yenisini alacaksınız. Eskiden daktilolar için bir şerit ile karbon alınırdı. Şimdi bilgisayar var; kartuşun ve káğıdın fiyatını bir sorun. Gerektiğinde çelik yelek alıyorsunuz. Telefon faturalarını hiç sormayın; tasarruf için konuşmaları 3 dakikaya indirdik. Tuvaletinizi temiz tutacaksınız, konuklara çay yaptıracaksınız. Eskiyen binanızı onaracaksınız, kentin dokusuna güzellik sağlayacaksınız ki, sizi örnek alsınlar. Daha bir sürü masraf... Peki size ne para geliyor derseniz, sadece benzin parası, derim. Söyleyin, böyle bir para kaynağı olmazsa emniyet hizmetleri nasıl yürütülecek. Ben de rahatsızım ama yapacak başka bir şey yok. Takdir kamuoyunun.’’

Devlette yok, vatandaşta yok. Allah sonumuzu hayır etsin.

Ruhsatsız gaz istasyonu var

ANKARA'
dan bir vatandaşın derdi kaçak LPG istasyonu ile... Şöyle diyor: Sıhhıye Celal Bayar Bulvarı'nda, Yükseliş Koleji karşısında TCDD Vakfı tarafından MENPET şirketine yap işlet devret yöntemiyle verilmiş bir benzin istasyonu bulunmaktadır. Bizim bildiğimiz bu kiralama bu amaçla 15 yıl önce gerçekleşmiş ama burası yola ve belediye arazisine tecavüz yoluyla genişletilerek mağaza ve restoranlara kadar uzanmıştır. Şimdi de LPG dolum istasyonu açılmıştır. Vakıf uyuyor mu? Bu bir tehlike arz etmeyecek mi? En önemlisi de valilik veya belediye bu ruhsatı nasıl verdi? Bir tehlike halinde civardaki trenlerin ne olacağı düşünülmüyor mu?

Ne işin var buralarda

İZMİR, İçel, Manisa, İstanbul, Antalya
ve birçok kentimizde yeşil dokuyu yok ederek gecekondu yığını haline getirenler, ormanları yakanlar, denizlerimizin ve göllerimizin çevresine fabrika dikerek çevre kirliliğine sebep olanlara göz yuman ve ülkemizi son 50 yılda idare eden iktidarlar, hepsi suçlu ve sel baskınlarının tek suçlusudur. Daha iyi bir yaşam için kentini, köyünü terk ederek büyük şehirlere göç eden, dere kenarlarına gecekondu yaparak yokluk ve yoksulluk içinde yaşama mücadelesi verenlere sesleniyorum; evinizdeki eşyalar da yok olup gitti. Kim dedi size yerinizi, yurdunuzu terk edin diye... Ne işiniz vardı buralarda. Yazık çok yazık.

M. Sinan ÖZTAN-İZMİR

‘Akraba’ açıklamaları

‘ONLARIN kurtuluş savaşı’ (22.12.2001) başlıklı yazıya yanıtlar:

DEVLET Bakanı Prof. Ramazan Mirzaoğlu'nun basın müşaviri Erol Yüksel'den: Sayın Bakan'ın baldızı Şadiye Gençer, 15 yıl önce TSE'de mühendis olarak göreve başlamış fakat durumunda herhangi bir değişiklik olmamıştır. Gençer'in, Bakan'ın akrabası olması nedeniyle hak ettiği ve yıllarca hizmet verdiği TSE'de üst bir göreve gelememiş ve kendisi bu konuda zarara uğramıştır. Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürüten akrabası ise hükümetin kurulmasının ardından geçici olarak göreve gelmiş ve 3 ay görev yaptıktan sonra ayrılmıştır. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bulunmakta olan Bakan'ın oraya atama yapma yetkisi bulunmamaktadır. Yolsuzluk ve hırsızlığın olmadığı yerde bir bakan bu tür haberlerle karalamaya tabi tutulmaktadır.

DEVLET Bakanı Prof. Şuayip Üşenmez'in Basın Müşaviri Yaşar Ateşsoy'dan: ‘‘Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in oğlu babasına danışmanlık yapıyor’’ cümlesi gerçeği yansıtmamaktadır. Keza Sayın Bakan'ın oğlu bakanlığımızda veya bağlı/ilgili kurum veya kuruluşlarımızda herhangi bir görevde olmamıştır ve halen de bulunmamaktadır.


MESAJ PANOSU

İTO'YA TEPKİ... Ben inşaat mühendisi olup serbest müteahhitlik yapmaktayım. Firmamı 1976'da kurdum, 25 yıl bilfiil aidatımı ödedim. Geçen ay emekli olmamdan dolayı firmamı kapatıp Ticaret Odası'ndan kapanışımı yaptım. Her sene yönetimdeki arkadaşları tetkik ve araştırma gezilerine götüren bu oda, 25 senesini dolduran üyeleri için hiç mi bir şey yapmaz? 25 senelik ortaklık, dostluk ve ödenen aidata karşılık bir kuru belge çok mu?

Mehmet Emin KARABAĞ-İSTANBUL

GECEKONDU OKULLAR... Suadiye, Bostancı ve Kadıköy'de özel ilköğretim ve anaokullar apartman aralarında; 8-10 katlı olanlar var. Öğrenciler nasıl çıkar üst katlara, teneffüste ta aşağı kata inerler? Yangın olsa ne yaparlar? Barlar Sokağı'nda çarşı içinde okul olur mu? Bazı anaokulları ahşap yapılmış. Belediye, itfaiye denetler mi? Sadece ticaret mi düşünülür? Milli Eğitim niçin seyirci?

Özbil DURUL-İSTANBUL

KIZILTOPRAK Migros'ta bir yere 6-8 dakika park ettim. Ceza kesilmiş. Saat 16.07'i göstermesine rağmen makbuzda 16.35 yazıyordu. Çevrede polis yok. Dediler ki, polis sabahleyin gelip tutanakları içerdeki görevliye veriyormuş. Böyle skandal olur mu?

INTERNET'ten 'MG' diye imza atan okurumuza... Açık kimliğinizi ve isminizi verirseniz, ileri sürdüğünüz 'Şişli'de ağaç yolsuzluğu' olayını Mustafa Sarıgül'e soracağız.

İSTANBUL Konseyi Derneği'nden... İstanbul'un tarihi kimliğini koruyarak sağlıklı gelişimi için il'in kurumlarıyla bir konsey ve konseye bağlı olarak ihtisas meclisleri kurarak çalışmalıyız. Arayın; 0212-243 16 26.

BALKAN Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği 10. kongresinde yeniden görev aldık; yeni yılınızı kutlar, hizmetlerinize hazır olduğumuzu bildiririz. Genel Başkan: Seyhan Türkkan. (0212-520 89 42)
Yazarın Tüm Yazıları