İki kocadan iki maaş vardı, üç kocadan niye yok?

Tanıştığımızı biliyor, benden rica etti. Bazı soruları varmış.
Sizinle bir görüşmek istiyor. Kendisine bir randevu verebilir misiniz”

İKİ KOCADAN İKİ MAAŞ

Randevu saatinde, son derece şık giyimli, 40 yaşlarında gösteren bakımlı ve güzel bir kadın geldi.
“Kira gelirleri” ile ilgili iki konuyu sordu. Ardından asıl konusunu anlatmaya başladı.
“İlk evliliğimi 17 yaşında yaptım. Eşim varlıklı bir ailenin çocuğu, başarılı bir işadamıydı. Her şey çok güzel giderken, bir trafik kazasında onu kaybettim.
Bir süre sonra 32 yaşında ikinci evliliğimi yaptım. Bu da çok iyi bir evlilik oldu. Eşim, büyük bir holdingin CEO’su idi. Aramızda yaş farkı olmasına rağmen, mükemmel bir uyumumuz vardı. Yurtdışı iş seyahatlerine hep birlikte giderdik. Ancak beklenmedik bir kalp krizi sonucu onu da kaybettim.
Her iki kocamdan da (biri Bağ-Kur’lu diğeri SSK’lı olduğu için) bana aylık bağlandı.”
Dayanamayıp sözünü kestim.
“Merak ettim.. bana sormak istediğiniz konu neydi?”

ÜÇÜNCÜ KOCA

Derin bir nefes aldıktan sonra konuya girdi:
“Yalnız yaşamak çok zor. Henüz genç sayılırım. Benden 25 yaş büyük, emekli bir müsteşarla arkadaşlık ediyorum. Varlıklı ve kadın ruhundan da iyi anlayan bir kişi. Beraberliğimiz evliliğe doğru gidiyor. Bu beyefendi ile evlenirsem, önceki iki kocamdan bağlanan maaşlar kesilecek. Peki.. ileride üçüncü eşim de vefat ederse, ‘üç kocadan üç maaş’ alabilecek miyim?”
Konu anlaşılmıştı..

DİMYAT’A PİRİNCE GİDERKEN

Tebessüm ederek, bir atasözü ile konuşmaya başladım.
- Halk arasında zaman zaman kullanılan ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma’ diye bir söz var ya.. sizin durumunuz, bu sözde olduğu gibi..
- Nasıl yani?
- Şöyle.. üçüncü evliliğinizi de yapar ve üçüncü eşiniz de vefat ederse, ‘üç kocadan üç maaş’ bağlanmaz. Ama önceki iki kocanızdan da tekrar ‘iki maaş’ bağlanır.
“Anladım.. çok teşekkür ederim” dedi ve gitti. Sonra ne oldu bilmiyorum.

İşte böyle
Dün akşam otururken karıma dedim ki:
- Ot gibi yaşamayı katiyen istemem. Şayet
bir gün makinelere ve
bir şişeden sızacak olan bilmem ne sıvısına bağımlı olacak olursam, lütfen hiç tereddüt etme, hemen fişi çek, olur mu?
Karım yerinden kalktı.
Bilgisayarımı fişten çekti, şarabımı çiçeklerden birinin saksısına döktü ve çıkıp gitti.
Sevimsiz!
(Teşekkürler Taner ALTUĞ)

Günün Sözü
Düşman, karşında elinde kılıçla duran değildir.
Arkasına hançeri saklayıp yanında durandır.
Paulo Coelho

Kasırga
Giderken evi, arabayı ne bulduysa götürdüğü için kasırgalara hep kadın ismi verildiğini biliyor muydunuz?
(Teşekkürler Şenol KESKİN)

Piyango ikramiyesine ince ayar
Milli piyangodan büyük ikramiye kazanan birisi, kardeşlerine 1’er milyon lira bağışlayınca, kardeşleri yaklaşık 158’er bin lira Veraset ve İntikal Vergisi ödemişti.
Piyangodan büyük ikramiye çıkan bir okuyucumuzdan ilginç bir mektup aldık.
Kardeşlerini ikramiye çıkan bilete belli oranda ortak gösterip, biletin arkasını imzalatmış.
Böylece “ince bir ayar” yapıp, kardeşlerini bağışla ilgili vergiden kurtarmış!..

Erkekler
Kuş gibidir, çok sıkarsanız boğulur. Serbest bırakırsanız uçar.
(Sydney Rome)
Erkeği ele almak kolay, elden çıkarmamak hünerdir.
(Pytagore)

İlginç bilgiler
Zeki insanların saçlarında daha fazla oranda çinko ve bakır bulunur.
Karnımızı tıka - basa doyurunca, daha az duyarız.

Evlilik
İki arkadaş yolda karşılaşırlar;
- Heey dostum iyi haberlerini aldım, evlenmişsin!..
- Evet, bu dördüncü oldu
- Önceki üçüne ne oldu peki?
- Üçü de öldü
- Yapma ya, çok üzüldüm. Nasıl oldu peki?
- İlk karım yediği mantarlardan zehirlenerek öldü.
- Bu korkunç bir şey... Peki ya ikincisi?
- O da mantar zehirlenmesinden öldü.
- Tanrım, ne kaderin varmış senin... Ya üçüncüsü? Yoksa o da mı?
- Hayır, hayır. O boynu kırılarak öldü.
- Anlıyorum. Kazaydı yani
- Hayır... Mantarları yemedi...

Nedenmiş?
Temel rakısını kamışla içiyormuş.
Neden?
- Doktoru “İçki kadehine dudağını kesinlikle değdirme-yeceksin” demiş de onun için..

Kadın
Eğer bir kadın yeterince hırslı, kararlı ve yetenekliyse, yapamayacağı hiç bir şey yoktur.
 Helen LAWRENSON