İki kelam eşittir yatak rezervasyonu mu

Yıl 2011. Belki bir 10 yıl öncesine kadar kadınlar -büyükşehirlerde tabii- gece dışarıya çıkıp eğlenme konusunda çok daha aktifler

Haberin Devamı

Çok daha “çoklar.”
Hatta öyle ki, bir mekana girdiğinizde kadınların sayısı artık daha fazla.
Ama kadınlar için gece hayatının hâlâ riskli, tuhaf, berbat yanları var. MiniMüzikhol’de bir kadının başına gelen şiddet ve tecavüze yeltenme olayı bu konuyu yeniden gündeme getirdi.
Arka arkaya mailler gelmeye devam ediyor sizden. Tartışmanın ekseni az çok şu başlıklardan ibaret:
- Bir kadın bir erkekle tanışıp iki kelam ettiğinde illa o gece karşısındakinin yatağına rezervasyon yaptırmış mı oluyor?
- Kadın kadına dışarı çıkan grupların hepsi erkeklerin gözünde her zaman “bunlar yollu” olarak mı algılanıyor?
- Ve daha da önemlisi, tüm bunların, tüm bu karşılıklı yanlış anlamaların, sonunda ortaya çıkan olası şiddetin sorumlusu kim?
Kimine göre mekanlar. Kimi kadınlara göre yine kadının kendisi!

Haberin Devamı

ÇÖPÇATAN GARSONLAR

Bu arada geçen cumartesi bir okur gelip yanıma anlattı... Bazı mekanlarda garsonlar “zorla çöpçatanlık” yapmaya başlamış!
Şöyle ki: Mekana sık sık gelen kadın müşterilere “sultanlar” gibi davranıyor ve öyle de ağırlıyormuş bu tip garsonlar.
Sonra da diğer erkek müşterilerden gelen mesajları, yani “birlikte olma tekliflerini” iletiyorlarmış onlara! “Reddetmeler”, “ne diyorsun kardeşim”ler işin içine girince de hır gür çıkıyor, tehditler başlıyormuş.
Böyle yani. Neler neler var, (ben bile) şaşırıyorum duydukça. Şimdiiii.. Sırada bir okurun maili var. Aşağıdaki kutucukta...

‘Yollu kadınlar’

25 yaşındayım, bazen kalabalık arkadaş grubuyla, bazen de kız kıza dışarı çıkıyorum.
Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, bu MiniMüzikhol’de bilmediğimiz bir şeyler var. Tacize uğrayan hemcinsim gece kulübü sahibine belki gereğinden fazla yakın davrandı, belki de farkında olmadan yeşil ışık yaktı. Çünkü hiçbir mekan sahibinin gündeme geleceği aşikar olan bir olayda düşünmeden ortaya çıkacağını düşünmüyorum.
Hırsızın hiç mi suçu yok, var tabii. İçinde bulunduğumuz sosyal çevre, sahip olduğumuz statü her ne olursa olsun biz kadınlar gece hayatında daimi olarak tedirginiz.
Farzı misal, gece kulübünde gerçekten etkilendiğimiz birinin jest amaçlı ısmarladığı içkiyi kabul etsek, o gece onun yatağına da rezervasyon yaptırmış kabul ediliyoruz. Örneğin bir arkadaşımın başından geçen olayı anlatıyorum. Bir kız arkadaşıyla alternatif müzik çalmasıyla ünlü, boğazdaki mekanlardan birine gidiyorlar. Arkadaşımın yanındaki kız arkadaşı oldukça alkollü, barda duran iki erkekten birine çarpıyor.
Arkadaşım da nezaketen ‘Kusura bakmayın’ diyor ve bu kısacık diyalogdan cesaret alan ‘kazazede’ gece boyu arkadaşımın peşini bırakmıyor.
Kız rahatsız olduğunu söyleyince de kolunu sertçe tutup ‘Bana bak, seni burada öyle bir döverim ki kimse elimden alamaz, saçından sürüyerek dışarı çıkartır, orada bırakırım’ diye tehdit ediyor. 
Burada asıl önemli olan, rahatsız olduğunu barmene ve bodyguard’a ileten arkadaşımın ‘Yapabileceğimiz bir şey yok’ cevabını alması.
Kısacası, biz kadınların hiç kimseyle muhatap olmadan evimize tıpış tıpış dönmemiz gerekiyor. En ufak bir yakınlık ‘yollu’ olduğumuzu düşündürtüyor.” (Bengisu)

Haberin Devamı

Yonca diyor ki: Ödümüz patlıyor!

Veee son bir mail daha. Bu kez komşudan.  Yani Kelebek’teki komşumdan. Tam da, “Kadınlar için riskli gece hayatı” meselesi üzerine bir de “Gece tanışma(ma)ları” yazısını yazınca önceki gün, dört yapraklı Yonca’dan (Tokbaş) mail gelmiş.
Çok hoşuma gitti yazdıkları. Aktarmak istiyorum ve aktardıktan sonra da Yonca’ya bir soru soruyorum... “Bizde konuşacağım diye ödü patlar, dans edeceğim diye ödü patlar, eğleneceğim diye ödü patlar. Tanışırsa fahişe olacak diye ödü patlar. İki kelam ederse illa yatmak zorunda kalacak diye ödü patlar. Yatarsa illa sürdürmek zorunda kalacak diye ödü patlar.
Öbürü de bir gecelik olursa diye ödü patlar. Beriki de zaten Hıncal olur; bir gecelik olsa da hata yapsa ve su testisi su yolunda yazısı yazsam diye bakar! Bu liste uzar gider!
Ne patlak ödlü insanlar yetişmiş bu ülkede Onur!”
VE İŞTE SORUM: Haklısın Yonca, ama bak iki kelam edince ya da selam verince bile, bazen kadınlar öyle zor duruma düşüyor ki...
Nedir bu işin ayarı? Nedir bu işin çözümü, ben şu an kalakaldım.
“Herkes güzel güzel eğlensin isteyen” dertli Onur...

Yazarın Tüm Yazıları